9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre: İzmir’de, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavi gören hastanın hayatını kaybetmesi üzerine, yoğun bakım biriminde görevli anestezi uzmanı Dr. Hüseyin Emrah Keskin ve Asistan Dr. Hazal Yaşar Çokyaman, hasta yakınlarının saldırısına uğradı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri sağlık çalışanlarını, darp ve tehdit ettiği gerekçesiyle hasta yakınları B.C.A. ile S.A.'yı gözaltına aldı. Saldırının ardından ‘sağlıkta şiddet’ konusu tekrar gündeme geldi. 9 Eylül’e değerlendirmelerde bulunan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel, şiddete sessiz kalmayacaklarını vurgularken, “Gerçekler üzerinden çözüm üretmesini ve hekimlerinin can güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz. Sonsuz bir tükenmişlik halimiz var ve geleceğe dair umudumuz yok. Can korkusuyla işimizi yapar olduk. Gerçekten tükendiğimiz için artık şiddete sessiz kalmayacağız. Bir hekimin daha hayatını kaybetmesine tahammülümüz yok” dedi. Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ise yetkilerin şiddet sorununu çözmek için niyetlerinin olmadığını ifade etti.

Nuri Seha Yuksel (1)

SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENMİŞLİK İÇERİSİNDE

İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel, yaşanan saldırıyı 9 Eylül’e değerlendirdi. Yüksel, sağlıkta şiddetin artık normalleştiğini belirterek, " Biz bu büyük yaşam sorunumuzu, Sağlık Bakanımızdan randevu alıp, onunla konuşarak konunun çözümü için ortak irada oluşturma şansını bulamıyoruz. Böyle olunca da konuyu hafifleten açıklamalar ve geçici çözümlerle, şiddet alışılmış bir hal alıyor.  Ölüm olmayınca sağlıkta şiddet yok sayılıyor. Dün arkadaşımız hayatını kaybedebilirdi. Başka yerlerde bu tür olaylarla karşılaşabilir” ifadelerini kullandı. Birçok sağlık kurumunda güvenlik konusunda ciddi problemler yaşandığını ifade eden Yüksel, Sağlık Bakanlığı’nın sorunları sendikalar ve meslek örgütleri ile çözmemesinin bu problemlerin ana nedenlerinden biri olduğunu da sözlerine ekledi.

‘ŞİDDETE SESSİZ KALMAYACAĞIZ’

Yüksel, sağlıkta şiddetin cezasız kalmaması gerektiğini belirterek, cezaların daha etkin kullanılmasını ve güvenlik önlemlerinin daha etkili bir şekilde devreye sokulmasını isterken, “Öncelikle Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda samimi olmasını istiyoruz. Gerçekler üzerinden çözüm üretmesini ve hekimlerinin can güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz. Sonsuz bir tükenmişlik halimiz var ve geleceğe dair umudumuz yok. Can korkusuyla işimizi yapar olduk. Gerçekten tükendiğimiz için artık şiddete sessiz kalmayacağız. Bir hekimin daha hayatını kaybetmesine tahammülümüz yok. Cezasızlığın ortadan kalkmasını, cezaların daha etkin kullanılmasını ve güvenlik önlemlerinin daha etkin olarak devreye sokulmasını istiyoruz” diye konuştu.

‘HASTA KENDİSİNİ MÜŞTERİ OLARAK GÖRÜYOR’

Yüksel, sağlıkta şiddetin siyasi iktidarın üstüne gitmediği ve normalleştirildiği bir kavram haline geldiğini belirtti. Hekimlerin itibarsızlaştırıldığı bir süreç yaşadıklarını ifade eden Yüksel, "Kar odaklı işletme zihniyeti ile yürütülen sistemden kaynaklı olarak hastalar kendilerini müşteri olarak görmeye başlarken, başarı ‘müşteri memnuniyeti’ olarak değerlendiriliyor" diye belirtti.

Kebap Diyarında Tercihi Hastalık Alarmı! Özellikle Erkeklerde Görülüyor! Kebap Diyarında Tercihi Hastalık Alarmı! Özellikle Erkeklerde Görülüyor!

‘YETKİLİLERİN ÇÖZMEK İÇİN NİYETİ YOK’

Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol ise “İhmal var mıdır? Yok mudur? Sorgulanmıyor bile. Sağlıkta şiddetin vardığı nokta bu. Ölümden, iyileşmeyen hastanın sorumlusu doktor olarak görülüyor. Maalesef bu durum böyle görülüyor. Sağlıkta şiddet her geçen gün devam ediyor ve yetkililerin bunu çözmek için bir niyeti yok. Böyle bir niyetleri olsaydı bugüne kadar caydırıcılığı olan cezalar getirilirdi. Sağlık çalışanlarını kazanma çabası olarak gri, beyaz kod gibi uygulamalarla uğraşmak zorunda kalıyoruz ve bu yöntemlerle şiddetin çözümü mümkün değil” dedi.

ahmet-dogruyol-3

Kaynak: HABER MERKEZİ