İzmir’in en köklü fırınlarından Zeynel Ergin Gevrek Fırını, tarihi dokusu ve değişmeyen lezzetiyle şehrin simgelerinden biri olmayı sürdürüyor. Alsancak’ın kalbinde yer alan bu efsanevi fırının hem adresi hem de kurucusunun hikâyesi, İzmir’in gastronomi kültüründe özel bir yere sahip. İşte detaylar...
Zeynel Ergin'i Kim kurdu? Kuruluş hikâyesi
1800’lü yıllardan günümüze Alsancak’ın ilk gevrek fırını…
19. Yüzyılda Rum bir aile tarafından işletilmeye başlanan bu tarihi fırın, 1962 yılında babamız Zeynel Ergin’in devralmasıyla İzmir’de ünlenip, günümüze kadar süre gelmiştir.
1962 yılında, Babamız Zeynel Ergin önderliğinde kurulan Zeynel Ergin Gevrek Fırını ile köklerimize sahip çıkıp tarihi mirasımızın dokusunu ilk günkü gibi koruyor. 140 yıllık kara fırında Alsancak’ın ilk gevrek fırını olmanın gururu ile yol alıyor.
Gevreğimizin yanı sıra İzmir’in sembollerinden biri olan kumruyu; doğal üretimimiz özel nohut mayalı ekmeği ile gelenekselliği üst seviyeye taşıyarak hazırlıyor. Zeynel Ergin boyozlarını ise vazgeçilmezlerine yenilerini ekleyerek misafirlerine sunuyor.
Zeynel Ergin kimdir?
1933 yılında hayata gözlerini açan Zeynel Ergin, henüz 5 yaşında Ayvalık sokaklarında gevrek satmaya başladı. Askerlik görevini tamamlamasının ardından İzmir’e yerleşti. İzmir’in çeşitli fırınlarında gevrek ve kumru ustası olarak çalışan Zeynel Ergin, 1950’li yıllarda, sonradan sahibi olacağı Alsancak 1466 sokakta (günümüzde Zeynel Ergin Sokağı) bulunan tarihi gevrek fırınında çalışmaya başladı. Usta olarak çalıştığı, tarihi bir asrı aşmış bu fırını bir süre sonra satın alan Ergin, zamanla İzmir’de ün salmaya başladı. Çeşme’ye ilk kumrunun gönderilmesi, İzmir’de gevreğin gitgide ünlenmesi Zeynel Ergin’in tarihi fırını ile başka bir boyut kazanmaya başladı. Bir çok çırak ve ustayı bünyesinden çıkaran Zeynel Ergin’in fırınında Türkiye’nin önemli sanatçılarından Ferdi Özbeğen de bir süre çalıştı.
Kendine özgün tarifi ve İzmir tarzı ile gevreklerini yapmaya devam eden Ergin, nohut mayası ile imal ettiği kumrularıyla ününü İzmir dışına taşımayı başardı. 2000’li yılların başına geldiğimizde hem fırını, hem de usta olarak kendisi İzmir’de bir simge haline dönüştü. Türkiye’nin dört bir yanından müşterisi olmaya, yerli ve yabancı turistleri ağırlamaya başlayan Ergin, bu başarıları çerçevesinde çeşitli ödüllere layık görüldü. 2002 senesinde Göztepe Rotary Kulübü tarafından Rotary Meslek Hizmetleri Ödülü’ne layık görüldü. İzmir Kültür Sanat ve Sosyal Dayanışma tarafından 2006 yılında İzmir’in kültürel, sosyal ve sanatsal gelişimine olan katkılarından dolayı Teşekkür Belgesi ile onurlandırıldı.
Bu süre zarfında hayatı, İzmir’e olan katkısı ve yaptığı ürünler sayısız dergi, gazete ve televizyon programına konu oldu.
2017-2018 ve 2018-2019 yıllarında, İzmirli vatandaşların ve seçkin bir gurme kurulunun oyları ile Zeynel Ergin’in fırını İzmir Gourmet Guide tarafından Kahvaltı ve Börek dalında İzmir’in en iyi işletmesi seçildi.
1 Ocak 2021 tarihinde ebedi yolculuğa uğurlanan Zeynel Ergin, günümüzde İzmirlilerin anılarında yaşamakla kalmıyor, oğullarına bıraktığı ustalık ile ürünleri hala İzmir’e değer katmaya devam ediyor.
En son olarak 2022 yılında, şehire olan kültürel ve gastronomik katkıları dolayısıyla Konak Belediyesi tarafından ismi Alsancak 1466 sokağa “ZEYNEL ERGİN SOKAĞI” olarak verildi. Anısına gerçekleştirilen törende, üzerinde kendi fotoğrafının bulunduğu tabela sokağa dikilerek ölümsüzleştirildi.
Zeynel Ergin fırını nerede? İşte açık adresi
Adres: Alsancak Mahallesi, Zeynel Ergin Sokak (1466. Sokak) No:2, 35220 Konak/İzmir
Fırın, Alsancak’ın merkezinde, Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne ve Alsancak Garı’na yürüme mesafesinde yer alıyor. Toplu taşıma ile ulaşım oldukça kolay; metro, tramvay, otobüs ve vapur duraklarına yakın bir konumda bulunuyor.
Kısa bilgiler ve öne çıkanlar
Fırın, 140 yıllık kara fırında, geleneksel yöntemlerle gevrek, boyoz ve kumru üretimi yapıyor.
Zeynel Ergin’in fırını, sadece İzmir’de değil, Türkiye genelinde de lezzetiyle ün kazandı.
Fırının bulunduğu sokak, 2022 yılında Konak Belediyesi tarafından “Zeynel Ergin Sokağı” olarak adlandırıldı.
