Kilimli ilçesi Gelik beldesinde yaşayan Fatma Nalbant'ın yaşamı, 2005 yılında ilk eşi Ahmet Çetin'in kaçak bir maden ocağında hayatını kaybetmesiyle değişti. İlk evliliğinden dört çocuğu olan Fatma Nalbant, daha sonra ayakkabı boyacısı Metin Nalbant ile ikinci kez evlendi. Çiftin üç çocuğu oldu. 2012 yılında dönemin Gelik Belediye Başkanı Hasan Fahri Yıldırım ve hayırseverlerin yardımıyla Türkiye Taşkömürü Kurumu'na ait 2 katlı bir ev tahsis edildi. Ancak, bu yılın şubat ayında evleri tahliye edildi ve bina yıkıldı. Komşularının kredi çekmesiyle 2 odalı bir eve taşındılar, ancak mayıs ayında TTK lojmanına ait kira borçları olduğuna dair icra evrakları geldi.
Yardımın Gerçekleşmesi
Bu ailenin yaşadığı zorluklar ve icra tehdidi, DHA tarafından haberleştirildi. Bir hayırsever, televizyonda bu haberleri izleyerek Metin Nalbant ile iletişime geçti ve Nalbant ailesi için yanındaki tek katlı bir evi 150 bin TL'ye satın aldı. Fatma Nalbant, "Allah'a binlerce kez şükürler olsun. Ev sahibi olduk ve çok mutluyuz. Evimizi çok beğendik, en azından kendimize ait bir odamız var" dedi.
Metin Nalbant, 16 bin 300 lira icra borcu olduğunu ancak bunu ödeyecek güçlerinin olmadığını açıkladı. Hayırsever, Metin Nalbant'a 50 bin lira gönderme teklifinde bulundu, ancak Nalbant parayı kabul etmeyip ev almalarına yardımcı olmasını istedi. Hayırsever, hemen 160 bin lira gönderdi ve yeni evlerinin tapusunu almak için şimdi geri dönüş bekliyorlar.
Yeni Bir Başlangıç
Nalbant ailesi yeni evlerine taşınmaya başladı. Metin Nalbant, "Allah'a şükürler olsun, insanlığın hala yaşadığını gösteriyor. Çok mutlu hissediyorum. Bu evin parasını verdiğimiz günden beri her akşam sevinç gözyaşları döküyorum. Artık kira ödeyecek gücümüz yoktu ve bize ev veren kimse olmadı. Şimdi kendi evimize sahibiz. Çocuklarımızın ders çalışabilecekleri odaları bile var. Allah'ın izniyle mutlu ve rahat bir şekilde yaşayacaklar. Sadece çocuklarımı düşünüyorum" dedi. İcra işleminin hala sonuçlanmadığını belirten Nalbant, "İcradan korkuyorum. Bu icra kalkarsa çok daha mutlu olurum. Çünkü borcu ödeyecek durumumuz yoktu" dedi.