Özge UYANIK- Sağlık emekçileri kasım ve aralık aylarının ardından bugün 3’üncü kere grev kararı alarak sokağa çıktı. Aile sağlığı merkezi (ASM) çalışanları, Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne karşı üçüncü kez iş bıraktı. Türkiye genelinde yapılan eylemlerde hekimler, ebe, hemşire ve diğer sağlık emekçileri, “Eziyet yönetmeliği” olarak adlandırdıkları düzenlemenin geri çekilmesini talep ediyor. Sağlık emekçileri sendikalarının bir arada olduğu İzmir Sağlık Platformu, İl Sağlık Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında sağlık çalışanlarının taleplerini bir kez daha dile getirdi.
"Sağlık çalışanlarının gelirinin azaltmak hangi mantığa sığar?"
ASM çalışanları, yönetmelikte yer alan puanlama sistemi, gelir kesintileri ve hastalara fayda sağlamayan veri giriş uygulamalarını eleştirdi. Sağlık emekçileri, bu düzenlemelerin meslek bağımsızlığı ve onurunu zedelediğini belirterek, "Bu sistem hekimleri puan toplayan bir bilgisayar oyun figürüne dönüştürüyor" ifadelerini kullandı.
Sağlık çalışanları, yönetmelikle getirilen gelir kesintilerinin adaletsizliğine dikkat çekti. Açıklamada “Hastasının sağlığını korudu diye hekimlerin, sağlık çalışanlarının gelirinin azaltmak hangi mantığa sığar?
Ey Sağlık Bakanlığı, 2025 bütçesinde de kaynakların %50’den fazlasını hastaneler ayırdığınızı gördük. Her bir kişinin yılda 12 defa doktora başvurmasıyla övündüğünüzü duyuyoruz. Para getiren tedavi edici hizmetleri sürekli öne çıkarttınız, hastaların gerekmediği durumlarda bile 3. Basamak hastanelere, özel hastanelere gitmelerini teşvik ediyorsunuz. Herkesin her istediği zaman, istediği hastaneye başvurmasının önünde hiçbir engel yokken, yılda 7 defadan fazla hastaneye başvuran hastalarımız için aile hekimliği çalışanlarından para kesmek hangi mantığa sığar? Sevk zincirinin gerektirdiği koşulları sağlamadan, gizli bir sevk sistemine zorluyorsunuz. Aile hekimliğini amacı dışındaki iş yükü ile işlemez hale getirmişken hastaların hastaneye başvurmasını nasıl ve niçin engellememizi bekliyorsunuz?" diye soruldu.
“Halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz”
Sağlık Bakanlığı'na seslenen sağlık çalışanları açıklamanın devamında şöyle konuştu:
"Bakanlık birinci basamağı güçlendirmek istiyorsa daha ciddi sorunlarla uğraşmalıdır. Öncelikle ASM’leri ticarethane mantığından çıkarmalıdır. ASM’lerin giderleri Aile Hekimleri tarafından devletin verdiği cari giderden karşılanmaktadır. Aile sağlığı merkezlerine verilen cari gider içindeki elektrik su tıbbi malzeme asgari ücret giderleri enflasyon oranının kat ve kat üzerinde artarken cari gideri verilen memur enflasyonu kadar artış cari gideri birçok aile sağlığı merkezinde yapılan giderleri karşılayamaz hale getirmiştir. Birçok aile sağlığı merkezinde aile hekimleri cebinden para harcar duruma gelmiştir. Dolayısıyla aile sağlığı merkezinin finansmanı aile hekiminin üzerine yıkılmıştır. Bizler hekimiz, esnaf değiliz ! Hastalarımızın sağlığından başka bir şey düşünmek zorunda bırakılmak istemiyoruz.
Bu sistemle ASM’ler de çalışan ebe ve hemşirelerin tavan katasıyı artırılmadığı için ciddi maddi kayıplar yaşanmaktadır. Aile Sağlığı merkezinde çalışan ebe ve hemşirelerin maaşları, ilçe sağlık müdürlüğü ve idari bürolarda çalışanların çok altına inmiş, entegrelerde çalışan aile hekimi, hemşire ve ebelere düşüşün üstüne beşer nöbet eklenince toplu istifalar olmuştur. Bu sorun çözülemediği takdirde ASM’ler de ve Entegre ilçe hastanelerinde çalışacak hekim, ebe ve hemşire kalmayacaktır. "
Nitelikli sağlık hizmeti için taleplerini sıraladılar
Basın açıklamasında, aile sağlığı çalışanlarının halkın eşit, ücretsiz ve nitelikli bir sağlık hizmetine ulaşması için mücadele ettikleri vurgulandı. Açıklamada dile getirilen talepler arasında şunlar yer aldı:
1. Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.
2. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
3. Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri; Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren teşvik ücreti katsayısı en az iki katı ve tavan ücreti en az üç katı oranında artırılmalıdır.
4.Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
5. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.