KAZİM BOZKURT/ İzmir İl Sağlık Müdürlüğü’nde bir araya gelen aile hekimleri ve sağlık emekçileri, Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yeni ödeme ve sözleşme yönetmeliğine karşı seslerini yükseltti. Hekimler, 5 Kasım’da gerçekleşen eylemde yönetmeliğin aile hekimliği sistemini zayıflattığını ve sağlık hizmetlerinin niteliğini düşürdüğünü belirtti.
5-7 Kasım tarihleri arasında iş bırakma kararı alan aile hekimleri, yönetmeliğin getirdiği değişikliklerin iş güvenliğini tehlikeye attığını ifade etti. Sağlık çalışanları, yeni Sağlık Bakanı Kemal Melişoğlu’nun göreve geldiği günden bu yana aile hekimliği sistemini güçlendirme vaadinde bulunduğunu, ancak bu adımların aksine sistemin giderek daha karmaşık ve işlevsiz hale getirildiğini dile getirdiler.
İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan meslek örgütleri ve sendikalar, yönetmeliğin geri çekilmesi için bir basın açıklaması gerçekleştirdi. İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) Başkanı Dr. Muhteber Çolak, ortak açıklamayı okuyarak kamuoyuna taleplerini iletti.
Nitelikten kastı sağlık sistemini bitirmek
Dr. Muhteber Çolak, yeni yönetmeliğin aile hekimliğini işlevsiz hale getirdiğini ve sağlık hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkilediğini belirterek, "Sağlık Bakanlığına bu yönetmeliğin alle hekimliği sistemini çökerttiğini anlatmaya çalışıyoruz. Yeni Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Göreve geldiği günden bu yana alle hekimliği isteminin niteliğini artıracağız diyor. Nitelikten kastettiği sistemi bitirmek, işlemez hale getirmekmiş. 22 yıllık iktidarları döneminde sağlıkta yaşanan sorunlan, arttan şiddeti, giderlerse gitsinler, Hekim efendi dönemi bitti söylemlerin yaşadık, biliyoruz. Şifa veren eli kırıyorsunuz" dedi. Çolak, sağlık hizmetlerinde niteliğin hasta sayısı veya memnuniyet oranları üzerinden değerlendirilemeyeceğini, koruyucu sağlık hizmetlerinin önemine vurgu yaparak dile getirdi.
Son dönemde sağlık sektöründe yaşanan şiddet olaylarının arttığına dikkat çeken Dr. Çolak, yeni yönetmeliğin iş yükünü artırarak bu riski daha da büyüttüğünü ifade etti. Çolak, "S96 saat 8 saatten 12 iş günü yapıyor. Bu kadar yoğun çalışmak insan haklarına aykırı. Normal mesainin üzerine fazladan 12 gün çalışmazsan paranı keserim deniliyor. Her hastanın 6 ayda bir ASM de kontrol edilmesini hangi ölçüte göre belirlediniz? Vatandaşa da bu konuda sorumluluk vermeyi düşünüyor musunuz?" şeklinde konuştu.
ASM’lerde bina ve malzeme sorunları çözülmeli
Dr. Çolak, aile sağlığı merkezlerinde yıllardır süregelen bina ve malzeme eksikliği gibi sorunlara da dikkat çekti. Özellikle sonbahar aylarında yaşanan aşı teminindeki sıkıntıların toplum sağlığını olumsuz etkilediğini belirten Çolak, " Bizler buradan sesleniyoruz, sağlık hizmetlerinin niteliğini artırmak için ASM bina sorunlarına çözüm bulun. Aşı temini tam ve zamanında yapın. Yıllardır aksayan aile planlaması malzemelerini gönderin. Aile sağlığı elemanı açığını çözün. Bu yönetmelik bizleri rencide etmekte ve meslek onurumuzu zedelemekte" dedi.
Mücadelemiz sürecek, meslek onurumuzu koruyacağız
Sendikalar ve meslek örgütlerinin destek verdiği bu eylemde, aile hekimleri geri adım atmayacaklarını açıkladı. "Elinizi reçetelerimizden ve tedavimizden çekin. Hastalarımız ile aramıza performans ile girmeyin. Yarattığınız sağlık sistemi krizini Aile Hekimliğine yıkmayın. Algı operasyonları ile halkı kandırmayın. Birinci basamağı artık daha da fazla tüketmeyin buna izin vermeyeceğiz. Bu yönetmelik geri çekilene kadar mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz" diyen Dr. Çolak, sağlık sistemindeki sorunların çözülmesi ve aile hekimliği sisteminin işlevselliğini yitirmemesi için eylemlerinin süreceğini ifade etti.
Emekçilerin yararına değil
SES Eş Genel Başkanı Mehmet Sıddık Akın , sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine yönelik politikaların halk sağlığına büyük zarar verdiğini ifade etti. Bebeklerin yeni doğan servislerinde veya özel hastanelerde yaşadığı sağlık sorunlarının bu politikaların sonucu olduğunu belirten Akın, " Bizim talebimiz sağlık emekçilerinin yararına halkın sağlık hakkını gözeten halkın yararına bir sistem. Ve bunun mücadelesini yürütüyoruz. Bu kanun çıktığı zaman biz karşı çıktık. Mevcut haliyle bu yürümez dedik. Emekçilerin yararına değil dedik. Ama onlar ne yaptı? Her gün yeni bir yönetmelik çıkardılar. Ne hale getirdiniz bizleri? Parçası olduğumuz halkla karşı karşıya getirdiğiniz bir sistemi yarattınız" dedi.
Emek formüle edilemez
Hekim Birliği Sendikası Basın ve Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yakup Gökhan Doğramacı, eylemde yaptığı konuşmada, "Birlikte olduğumuz bu gün, haklarımızı kazanmak için önemli bir başlangıç," diyerek hekimlerin mesleki bağımsızlıklarına saygı duyulmasını talep etti. Doğramacı, sağlık hizmetlerinde memnuniyet ve performans odaklı düzenlemelerin hekimlik mesleğini değersizleştirdiğini belirtti. "Mesleğimizin memnuniyet adı altında köleleştirilmesine izin vermeyeceğiz," diyen Doğramacı, çan eğrisi sistemi ve akılcı ilaç politikalarının hekimlerin mesleki itibarını zedelediğini vurguladı.
Doğramacı, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin her kademede arttığına dikkat çekerek, "Sağlıkta şiddet artık her basamakta karşılaştığımız ciddi bir yara haline geldi," ifadelerini kullandı. Hekimlerin emeğinin formüllere sığdırılamayacağını belirten Doğramacı, "Emek formüle edilemez, emeğin karşılığı adil bir şekilde ödenmelidir," dedi. Sağlık çalışanları, bu yönetmelik karşısında tepkilerini dile getirerek, "Bıçak kemiğe dayandı, haklarımız için mücadele ediyoruz," sözleriyle hak taleplerinin altını çizdi.
Üç günlük iş bırakma eylemine pek çok meslek örgütü ve sendika destek verdi. Eyleme destek veren başlıca kuruluşlar arasında Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Aile Sağlığı Çalışanları Ebe ve Hemşire Dernekleri Federasyonu (ASEF), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş, Hekim Birliği Sendikası, Hekim-Sen, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Tabip-Sen, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerler Derneği (TÜMRAD-DER), Tüm Tabipleri Birliği ve Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği bulunuyor.