9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre; Ekonomistler, asgari ücret zammının hem siyasi hem ekonomik faktörlere bağlı olarak şekilleneceğini belirtti. Erken seçim olasılığı, zam oranını artırabilirken, seçim olmadığı takdirde zammın ‘beklenen’ enflasyon seviyesinde tutulması beklenirken, uzmanlar, zam oranı ne olursa olsun toplumda yoksullaşmanın artmaya devam edeceğini vurguladı. Ekonomist Uğur Civelek, zam kararında, ekonomik ya da siyasi tercihlerin belirleyici olduğunu söylerken, seçim ihtimaliyle yüksek zam gelebileceğini, aksi halde beklenen enflasyon oranında bir artış yapılabileceğini ifade etti. Civelek ayrıca hangi oranda zam yapılırsa yapılsın toplumda yoksullaşmanın artacağını sözlerine ekledi. Ekonomist Uğur Gürses ise zam oranlarının beklenen enflasyon seviyesine göre şekilleneceğini ancak yüksek zammın bile toplumda refahı artırmayacağını vurguladı. Prof. Dr. Hüsnü Erkan ise enflasyonun üzerinde bir zam yapılmasının gerektiğini fakat enflasyonu frenlemek için düşük zam yapılabileceğini belirtti.
‘ASGARİ ÜCRET ZAMMI SİYASİ KARAR VERİCİLERİN TERCİHİNE IŞIK TUTACAK’
Ekonomist Uğur Civelek, asgari ücret zammının siyasi ve ekonomik tercihler arasında sıkıştığını ifade ederken, zam oranının Türkiye’de siyasi kararları verenlerin tercihlerine ışık tutacağını vurguladı. Civelek, “Yani finans dünyasının, IMF'nin, Mehmet Şimşek ve ekibinin talepleri karşılanacaksa enflasyonun altında bir zam verilmesi ve uygulanan orta vade programa destek verilmesi, enflasyonun belinin kırılmasına yardımcı olacak. Bu politikalara göre; ‘geleceğe yönelik enflasyona göre zam yapın’ diyorlar. Bunların iddiası bu. İş dünyası da yüksek zamlı kaldırabilecek bir durumda değil. Zaten batık. Bunlardan yana dem vuruyor. Eğer yakında bir seçim olacaksa, böyle bir kararı alanlar seçimde nal toplarlar” ifadelerini kullandı.
‘TERCİHE GÖRE ZAM ORANI DEĞİŞİR’
Enflasyon beklenti anketlerine bakıldığı zaman finansçılar ile hane halkının beklentisinin arasında ciddi farklar olduğunun altını çizen Civelek, “Yeniden açılım lafları ya da erken seçim lafları ortadayken herkesin kafası bulanık. Asgari ücretli seçmenler açısından en büyük grup. Asgari ücrete yapılacak zam, emekli ayarlamalarını etkileyeceği için en büyük grup. Erken seçim veyahut referandum söz konusu olacaksa ortodoks politikaları talep edenlere kırmızı kart gösterilerek yüksek zam gelebilir. Medyada daha çok konuşanlar ortodoks politikaları lehine kamuoyu yapmaya çalışıyor. Gerekçeler sayıyor. Karşı tarafın direncini kırmak için. Yani tercih ekonomik olacaksa zam enflasyonun altında olur. Siyasi olacaksa enflasyonun üstünde” diye söyledi.
‘YÜZDE 40 ZAM OLSA BİLE YOKSULLAŞMA ARTACAK’
Civelek, “Benim kanaatim; hesaplanan enflasyon gerçeği kesinlikle yansıtmıyor. Yüzde 40 zam da verseler Türkiye'de yoksullaşma artacak. Türkiye'nin büyüme potansiyeli sınırlanacak. Ödenemeyen borçlar büyüyecek. Yapılandırarak da bu işi çözemezsiniz. Türkiye'nin sorunları artık çözümsüz. Ortodoks politikalar sadece günü kurtarıyor. Sorun çözmüyor. Türkiye'nin kendi gerçekleri ile yüzleşmesi lazım. Bu tür tartışmalardan artık kaçmamalı” dedi.
‘BEKLENEN ENFLASYON DÜZEYİNDE ARTIŞ TELAFFUZ EDİLİYOR’
Ekonomist Uğur Gürses, asgari ücret artışında beklenen enflasyon düzeyinde bir artışın telaffuz edildiğini dile getirirken, “Beklenen enflasyon ya da hedeflenen enflasyon oranlarına bakıldığında birbirinden çok farklı rakamlar var. Yüzde 17.5 ile IMF’nin tahmini yüzde 33’e çekildi. Oranlar bu skalada. Diyelim ki; yüzde 40 artış yapılacak, IMF’nin tahmini de yüzde 33 ise 7 puan farktan kimse ölmez. Program da örselenmez” ifadelerini kullandı.
‘FATURAYI NEDEN VATANDAŞ ÖDESİN?’
Bugün yaşanan enflasyon ve yoksullaşmanın nedeninin 2023 yılına kadar yürütülen ekonomi politikası olduğunu ifade eden Gürses, “Bir de asgari ücretin giderek yaygın ücret haline geldiği hesaba katılırsa, 2023 yılına kadar izlenen ekonomi programının bedeli bu enflasyon ve yoksullaşma. Bunun bedelini ödetmek çok adil bir durum değil. Eğer yapılacak bir şey varsa doğru düzgün bir vergi reformu yapmaktır. Bu tartışmaların bu minvalde yürüyeceğini düşünüyorum. Tabii hiç belli olmaz. Seçimin ne zaman yapılacağına bağlı olarak yüzde 40 zam yapılabilir. Telaffuz edilen rakamlar hakkaniyetli değil. Neden faturayı vatandaş ödesin? Sorun bu” diye konuştu.
‘NE KADAR ZAM YAPILIRSA YAPILSIN REFAHTA DEĞİŞİM OLMAZ’
Gürses, “Yüksek zam yapılsa dahi toplumun refah düzeyinde herhangi bir değişim olmayacak. Temel değişim gelirin artması olur. Kısa vadede geride kalan enflasyon kadar bile artsa hane halkının gelirinde bir değişim olmaz. Toplum için her şey aynı şekilde devam edecek” dedi.
‘ENFLASYON ÜSTÜNDE ARTIŞ GEREKLİ’
Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan ise, “Enflasyon artışı ile paralel bir artış yapmak yerine, enflasyonu frenleme gerekçesiyle düşük düzeyle asgari ücret artışına yönelecekler. Bunu da beklenen enflasyon referans alınacak yapılacaktır. Dolayısıyla 25-38 arasında bir artış olacak gibi görünüyor. Esasen yoksulluğun bu denli arttığı bir ortamda yıllık enflasyonun üstünde bir artış gereklidir” diye belirtti.