Gezi Parkı soruşturması kapsamında tutuklanan ID İletişim'in sahibi menajer Ayşe Barım, yapılan itiraz sonucunda tahliye edildi. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tahliye kararına itiraz etti. Asliye Ceza Mahkemesi, savcılığın itirazını haklı bularak Barım'ın yeniden tutuklanmasına karar verdi.

Bu gelişme, hukuk dünyasında büyük tartışmalara yol açtı. Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre tahliye kararlarına yapılan itirazların kesin olması gerektiği belirtilirken, Barım'ın yeniden tutuklanmasının hukuki dayanağının muğlak olduğu ifade edildi.

Hukukçular: "Hukuki Dayanak Belirsiz"

Ceza Hukukçusu Hüseyin Ersöz, Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği tahliye kararına yapılan itirazın CMK 271. maddeye aykırı olabileceğini dile getirdi. Bu maddeye göre tahliye kararına itiraz edilemeyeceğini hatırlatan Ersöz, istisnai bir durum olmadığı sürece yeniden tutuklama kararının hukuki güvenceye zarar verebileceğini vurguladı.

Feci kazada 2 kişi öldü! Feci kazada 2 kişi öldü!

Ersöz, kanuna göre tahliye kararlarına itiraz edilebilecek tek istisnanın, Sulh Ceza Hakimliği'nin verdiği salıverme kararına savcılığın itiraz etmesi durumunda söz konusu olabileceğini belirtti. Ancak Ayşe Barım dosyasında böyle bir süreç olmadığı için, tutuklama kararının hukuki olarak tartışmalı hale geldiğini ifade etti.

"Özgürlük Hakkı ve Hukuk Güvenliği İhlali"

Hukukçular, Ağır Ceza Mahkemesi’nin hukuki dayanak olmaksızın böyle bir karar vermesi halinde bunun "ben yaptım, oldu" anlayışına dayandığını ve bu durumun hukuk güvenliği ile kişi özgürlüğü haklarını ihlal edebileceğini belirtti.

Barım’ın avukatlarının, bu sürece ilişkin Anayasa Mahkemesi ve AİHM’e başvuru yapma ihtimalinin gündeme gelebileceği belirtiliyor. Hukukçular, kararın hukuki çerçevede yeniden değerlendirilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Kaynak: haber merkezi