DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kocaeli'de bir dizi ziyaret gerçekleştirdikten sonra partisinin il başkanlığı binasında ilçe belediye başkanı adaylarını tanıttı. İzmit'te Ercan Aktan, Gebze'de Mükail İzgi, Kandıra'da Kadir Özdemir, Dilovası'nda Ali Çelik, Darıca'da Muhammet Ali Ünsür, Körfez'de Orhan Bozkurt, Kartepe'de Yusuf Nuhoğlu ve Karamürsel'de Yunus Katı'nın aday olduğunu duyuran Babacan, daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

‘HER BİR MİLLETVEKİLİMİZ; BİLEĞİNİN GÜCÜYLE, ALNININ TERİYLE MİLLETVEKİLİ OLMUŞTUR'

Genel seçimlerde adaylarının CHP listelerinden seçilmesiyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Ali Babacan, "Biz, şu anda yerel seçimlere doğru gidiyoruz. Dolayısıyla bizim yönümüz yarınlar, arkaya dönüp de fazla bakmıyoruz. Önceki seçimlerden bu yana da sekiz ay geçti. Artık önümüze bakıyoruz. Biz, altı parti olarak ortak bir listeyle seçime girdik. Ortak listeyle seçime girildiğinde hangi partinin oyunun ne kadar olduğunun ölçülmesi mümkün değil ancak şunu söyleyebilirim ki bizim adaylarımızın olduğu her ilde CHP'nin bir önceki seçime göre ciddi oy artışı oldu. Yani bizim bir katkımız oldu.

Üstelik bu teklif, bize CHP'den geldi. Biz gidip de onlara 'Biz sizin listenizden girelim' falan demedik. Onlar geldiler. Üstelik çok yoğun bir ısrarla, 'Ortak liste olunca D'hondt sistemine göre hepimiz daha fazla milletvekili elde edebiliyoruz, küsüratlardan kayıplar olmuyor ve bunu yaparak ancak mecliste belli bir sayıya ulaşabiliriz' dediler. Gelen teklif üzerine, aşırı ısrar üzerine biz bunu kabul ettik. Ondan sonra o birliktelik oldu ve bizim her bir milletvekilimiz bileğinin gücüyle, alnının teriyle milletvekili olmuştur. Hepsi, helalinden milletvekili olmuştur. Onu tekrardan bir vurgulamak isterim" dedi.

‘AMACIMIZ, MECLİS'TE BEŞİNCİ BİR GRUBU OLUŞTURMAK’

Meclis'te kendi gruplarını kurmak istediklerini belirten Babacan, "Biliyorsunuz şu anda Saadet ve Gelecek Partisi'nin ortak bir grubu var. Saadet Partisi'nin temsil ettiği siyasi çizginin Meclis çatısı altında temsil edilmesini çok önemli buluyoruz. O grubun var olmasından, bir muhalefet grubu olarak meclis çatısı altında olmasından da çok memnunuz ve destekliyoruz ancak bizim şu anda 15 milletvekilimiz var. Bizim de kendi grubumuzu kurma hedefimiz var ve gayretimiz var. Dolayısıyla Saadet'in grubu mecliste varken bir yeni muhalefet grubunun daha kurulmasının -ki şu anda dört muhalefet grubu var- ve bizimle birlikte beşinci muhalefet grubunun olmasının da genel siyasi dengeler açısından ve meclisteki temsil açısından çok daha faydalı olacağını düşünüyoruz.

Demokrasi için, demokratik denetim için, meclis çatısı altında DEVA'nın özgün duruşunun, DEVA Partisi'nin kendine has kimliğinin bir grupla temsil edilmesini çok çok önemsiyoruz. Dolayısıyla bizim amacımız, Meclis'te beşinci bir grubu oluşturmak. Bu konuda da bu aralar yoğun bir gayret içerisindeyiz" diye konuştu.

‘CİDDİ SORU İŞARETLERİ VAR’

Araştırma şirketlerinin güvenilirliği ile ilgili soru işaretleri olduğunu söyleyen Babacan, "Biliyorsunuz artık seçimlere doğru gidiyoruz. Seçimlerde önemli olan, artık sandıktan çıkan neticelerdir. Dolayısıyla seçim olmadan herhangi bir siyasi partinin oy oranı şudur, budur demek doğru değil. Kaldı ki biliyorsunuz ki şu anda araştırma şirketlerin önemli bir bölümünün yaptığı araştırmaların güvenilirliğiyle alakalı ciddi soru işaretleri var. Hatta bir önceki seçimde bile araştırma şirketlerinin başındaki insanların yaptığı açıklamalara baktığınızda gerçekten çok üzücü ve demokrasiye yakışmayan ilişkilerin olduğunu da gördük, öğrendik. Onlar bir yana biz, doğrudan vatandaşlarımızla buluşuyoruz. Doğrudan vatandaşlarımızın desteğini istiyoruz ve inşallah bize olacak desteğin tek tek adaylarımıza olacak desteğin, il il, ilçe ilçe yüzde kaç olduğunu 31 Mart gecesi, hadi bilemediniz 1 Nisan sabahı hep beraber öğreneceğiz" ifadelerini kullandı.

‘TAMAMEN KAPIYI KAPATMIŞ DEĞİLİZ AMA..."

Yerel seçimlerde ittifak yapıp yapmayacaklarına ilişkin soruyu cevaplayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sözlerine şöyle sürdürdü:

"Bu seçimlere biz kendi ismimizle ve kendi adaylarımızla gidiyoruz. Zaten biliyorsunuz yerel seçimlerde ittifak diye bir şey yok. Yani hukuken ittifak denilen bir kavram yok yerel seçimlerde, ittifak kavramı hukuki olarak sadece genel seçimlerde geçerlidir. Yerel seçimlerde ittifak diye bir şey zaten mümkün değil ancak farklı işbirliği modellerinden söz edilebilir.

Biz, bu seçimlere giderken şu ana kadar hiçbir parti ile herhangi bir işbirliği yapmadık. Bazı illerimizden genel merkeze işbirliği önerileri geldi fakat o önerileri getiren arkadaşlarımıza dedik ki, 'Tamam, siz o ilinizde bazı partilerle aranızda belli bir noktaya gelmişsiniz ama diğer partilerin genel merkezlerinin bundan haberi var mı?' diye sorduk fakat o sorunun cevabını alamadık. Dolayısıyla bu eğer olacaksa birincisi, yerelden gelecek taleple olmalı ve ikincisi de genel merkezlerin onayıyla olmalı.

Bugüne kadar bizim Türkiye'nin hiçbir yerinde, hiçbir partiyle bir işbirliği anlaşmamız olmadı ama 20 Şubat'a kadar, aday listelerinin teslim edilmesine kadar daha süre var. Dolayısıyla eğer olur da herhangi bir ilçemizden bir işbirliği modeli oluşursa, teşkilatlarımızdan bize böyle bir teklif gelirse ve ilgili diğer siyasi partilerin genel merkezlerinin de olumlu görüşüyle, bir değerlendirme sonucunda olabilir. Tamamen de kapıyı kapatmış değiliz ama bugüne kadar olmadı. Dolayısıyla şu anda biz, kendi adaylarımızla seçime doğru hızla yürüyoruz. Hatta koşuyoruz."

‘BUGÜNDEN BİR ŞEY SÖYLEMEMİZ MÜMKÜN DEĞİL’

Yerel seçim sonuçlarına göre erken seçim kararı alınıp alınamayacağı konusunda da görüş belirten Babacan, "Şimdi erken seçim kararı, biliyorsunuz bizim anayasamıza göre Meclis tarafından alınabiliyor veya Cumhurbaşkanı tek başına erken seçime götürülebiliyor. Dolayısıyla yerel seçim sonuçları ortaya çıktıktan sonra bunu ancak iktidar partisinin de içinde olduğu bir inisiyatifle bir erken seçim kararı olabilir veya Cumhurbaşkanı'nın tek başına alacağı karar olabilir. Bu konuda bizim bugünden bir şey söylememiz mümkün değil yani.

Tahminler, şunlar, bunlar yapılabilir ama bugünden bir şey söylemek doğru değil. Dolayısıyla biz ne yaptık? Şu anda 31 Mart'a odaklandık. 31 Mart Seçimleri'ne doğru hızlı bir şekilde ilerliyoruz. İnşallah kendimiz için en iyi sonuçları almanın gayretindeyiz. Bu seçimlerin hükümete bir sarı kart göstermek için çok önemli bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Tüm vatandaşlarımıza çağrımız; eğer memnun değilseniz, iktidardan memnun değilsiniz, iktidarın yaptıklarından memnun değilseniz, kullandığınız oylarla sarı kartı gösterin diyoruz. Dolayısıyla bu seçim sonuçları her türlü sürprize açık. Vatandaşlarımızın içinde bu yaşadıkları şartları duygularını, isyanını, feryadını sandıklara yansıtacağı bir seçim olacak diye biz bekliyoruz" diye konuştu.

İstanbul için aday gösterip gösterilmeyeceği şeklindeki soruya, "Tabii ki" diyerek cevap veren Babacan, "Biz, bütün büyükşehirlerde inşallah her yerde kendi adaylarımızla seçime gidiyoruz" dedi.

Kaynak: DHA