Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk Lirası'nın dolar karşısındaki performansına ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, liranın yüksek enflasyon nedeniyle nominal olarak zayıflamasının "anlaşılabilir olduğunu" ifade etti. Ancak Şimşek, reel efektif döviz kuru açısından bakıldığında, "aslında liranın iyi performans gösteren para birimlerinden biri olduğunu, çünkü dezenflasyon programlarının bir dereceye kadar değerlenme sağladığını ve bu durumun lirada da olduğunu" sözlerine ekledi. Bakan Şimşek'in bu açıklamaları, Türk Lirası'nın değer kaybına rağmen ekonomik temellerin güçlenmesiyle birlikte reel değerinin korunduğu ve gelecekte değer kazanma potansiyelinin olduğu şeklinde yorumlandı.

Cari açık düşüyor, rezervler artıyor müjdesi

Bakan Şimşek, Türkiye ekonomisiyle ilgili bir müjdeli haber vererek, ülkenin cari dış dengesinin "önemli ölçüde iyileşmesinin iyi haber olduğunu" söyledi. Şimşek, cari açığın milli gelire oranının yüzde 0,6'ya kadar düştüğü bilgisini paylaşarak, Türkiye ekonomisinin dışa bağımlılığının azaldığını ve dış denge açısından daha sağlıklı bir yapıya kavuştuğunu vurguladı. Ayrıca, Şimşek, rezerv birikiminin de son 1,5 yılda yaklaşık 126 milyar dolar arttığını belirterek, ekonomide şoklara karşı "birçok tampon oluşturulduğunu" aktardı. Bu veriler, Türkiye ekonomisinin makroekonomik göstergelerinde iyileşme sinyalleri verdiğini ve ekonomik istikrar programının işe yaradığı yönünde değerlendirildi.

Sigaraya enflasyon ayarı! Sigaraya enflasyon ayarı!

"Türkiye, ABD vergileri nedeniyle manşetlerde olmayı beklemiyor"

Bakan Şimşek, ABD'nin Türkiye'ye yönelik uyguladığı gümrük vergilerinin etkisine ilişkin bir soruya ise kayıtsız kalarak, Türkiye'nin ABD'nin vergileri nedeniyle "manşetlerde olmasını beklemediğini" ifade etti. Şimşek, "Çünkü ABD tarafından zaten yüksek gümrük vergilerine tabi tutuluyoruz. Ayrıca, son 20 yıla baktığımızda ABD'ye karşı toplamda ticaret açığımız var. Dolayısıyla, siyasi olmadığı sürece ABD'nin yüksek gümrük vergilerine tabi olmak için aslında gerekli kriterleri karşılamıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Bakan Şimşek'in bu yorumları, Türkiye'nin ABD ile ticaret ilişkilerinde zaten yüksek gümrük vergileriyle karşı karşıya olduğunu ve yeni vergi kararlarının Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağını gösteriyor. Şimşek'in "siyasi olmadığı sürece" vurgusu, ABD vergi kararlarının siyasi motivasyonlu olabileceği ve Türkiye-ABD ilişkilerinin gelecekteki ticari seyri üzerinde etkili olabileceği şeklinde yorumlandı.

Bölgesel entegrasyon vurgusu

Bakan Şimşek, küresel ticaretteki bölünmelere karşı Türkiye'nin "daha dayanıklı olabileceğini" ifade ederek, bölgesel entegrasyonun önemini vurguladı. Şimşek, "Çünkü ticaretimizin yaklaşık yüzde 62'si serbest ticaret anlaşmamız olan taraflarla ve yüzde 80'i Avrupa Birliği, Orta Asya ve Orta Doğu ile Kuzey Afrika bölgesine. Yani kısmen daha az kırılgan olduğumuzu düşünüyorum" diyerek, Türkiye'nin ticari ortaklarının coğrafi çeşitliliğinin ve bölgesel entegrasyonun ekonomik dayanıklılığı artırdığını belirtti. Şimşek, Türkiye'nin Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşması yapmak istediğini ve Suriye'nin istikrara kavuşmasını arzu ettiklerini dile getirerek, bölgesel entegrasyonun Türkiye'nin ekonomik çıkarları açısından kilit öneme sahip olduğunu vurguladı. Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin ana ortağı olmaya devam ettiğini belirten Şimşek, bölgesel entegrasyonun parçalanmış bir dünyada kırılganlıklarla mücadele etmek için kilit bir öneme sahip olduğunu sözlerine ekledi.

Editör: Kazim Bozkurt