İsviçre’nin dev bankalarından UBS, 2024 yılının dördüncü çeyreğinde 770 milyon dolar net kar açıkladı. Bu rakam, piyasa analistlerinin 483 milyon dolar olan beklentilerini önemli ölçüde geride bıraktı. Şirket, aynı zamanda 2025 yılı için hisse geri alım planlarını da duyurdu. İlk yarıda 1 milyar dolar, ikinci yarıda ise 2 milyar dolar tutarında hisse geri alımı yapılacağı belirtildi.
UBS’in gelirleri beklentileri aştı
UBS’in çeyrek dönem gelirleri, LSEG analistlerinin 11,64 milyar dolar tahmininin hemen üzerinde, 11,635 milyar dolar olarak kaydedildi. Bu sonuç, bankanın finansal performansının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak, maddi öz sermaye getirisi önceki çeyrekteki %7,3 seviyesinden %3,9’a gerileyerek dikkat çekti. Buna karşılık, CET 1 sermaye oranı %14,3 seviyesinde sabit kaldı.
Credit Suisse birleşmesi ve tasarruf hedefleri
2023 yılında Credit Suisse ile hükümet destekli birleşmesini tamamlayan UBS, yıl sonuna kadar 13 milyar dolar tutarında maliyet tasarrufu hedeflemişti. Bu hedefin 7,5 milyar dolarlık kısmının şimdiden gerçekleştirildiği açıklandı. Bu durum, bankanın birleşme sonrası entegrasyon sürecinde önemli adımlar attığını gösteriyor.
BNP Paribas’tan yatırım bankacılığında büyüme
Fransa’nın en büyük bankası BNP Paribas da dördüncü çeyrekte 2,32 milyar euro net kar elde etti. Bu başarıda, özellikle yatırım bankacılığı faaliyetlerindeki artış etkili oldu. Şirketin gelirleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre %10,8 artışla 12,1 milyar euroya ulaştı. Ancak, banka 2025 yılı için kar hedefini düşürdüğünü ve maliyetleri daha da azaltmayı planladığını duyurdu.
Analist beklentilerini aşan performans
BNP Paribas, Aralık ayı itibarıyla sona eren çeyrek dönemde %15,7 oranında gelir artışı kaydetti. Bu performans, analistlerin tahminlerini bir kez daha geride bıraktı. Bankanın, özellikle yatırım bankacılığı alanındaki güçlü büyümesi, finansal piyasalarda dikkatleri üzerine çekti.
Finansal piyasalarda rekabet artıyor
Hem UBS hem de BNP Paribas’ın son çeyrek performansları, küresel finansal piyasalarda rekabetin ne kadar yoğun olduğunu bir kez daha gösterdi. Özellikle hisse geri alım planları ve maliyet tasarrufu hedefleri, bankaların geleceğe yönelik stratejilerinde ne kadar iddialı olduklarını ortaya koyuyor.