Türkiye’de son dönemde artan gazeteci gözaltıları ve tutuklamaları, hukuk çevrelerinden sert tepkiler almaya devam ediyor. 52 baro, gazetecilerin gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını “ülke demokrasisine yönelik ciddi bir tehdit” olarak nitelendirerek, ortak bir basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, düşünce ve ifade özgürlüğü ihlallerine son verilmesi ve gözaltındaki gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Barolardan ortak çağrı
İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Diyarbakır barolarının da aralarında bulunduğu 52 baro, gazetecilerin gözaltına alınmasına karşı bir araya geldi. Yapılan ortak açıklamada, 22 Aralık tarihinden bu yana 15 gazetecinin tutuklandığı ve Halk TV’de çalışan 3 gazetecinin de halen gözaltında olduğu belirtildi. Barolar, bu durumun Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan ifade özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini vurguladı.
İfade özgürlüğü ve demokrasi vurgusu
Açıklamada, Anayasa’nın 26. maddesi ile Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddelerine atıf yapılarak, ifade özgürlüğünün demokratik toplumun temel taşı olduğu hatırlatıldı. Gazetecilerin, kamuoyunu ilgilendiren konularda halkın bilgi edinme hakkını sağlayan önemli bir rol üstlendiği belirtilirken, gazetecilerin yargı tehdidi altında tutulmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Hukukun üstünlüğüne vurgu
Barolar, son dönemde artan gözaltı ve tutuklamaların, hukukun üstünlüğü ilkesini zedelediğine dikkat çekti. Açıklamada, “Anayasa’nın 19. maddesi ile Ceza Yargılaması Usul Kuralları’nın ihlal edildiği soruşturmalar ve ölçüsüz koruma tedbirleri, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı meselesini yeniden gündeme getirmiştir” denildi. Bu tür uygulamaların, yargıya olan güveni sarsmaya devam ettiği kaydedildi.
Gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı
52 baro, açıklamalarının son bölümünde, tutuklanan ve gözaltında bulunan basın emekçilerine yönelik düşünce ve ifade özgürlüğü ihlallerinin son bulması ve gazetecilerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Barolar, “Demokratik bir toplumda, gazetecilerin özgürce çalışabilmesi, halkın doğru bilgiye ulaşabilmesi için vazgeçilmez bir unsurdur” ifadelerini kullandı.
Medyanın rolüne dikkat çekildi
Açıklamada, medya faaliyetlerinin ifade özgürlüğünün temel bir parçası olduğu ve kamuoyunu ilgilendiren konularda halkın bilgi edinme hakkını sağladığı vurgulandı. Gazetecilerin yargı tehdidi altında tutulmasının, demokratik toplum yapısına zarar verdiği belirtilirken, bu tür uygulamaların bir an önce son bulması gerektiği ifade edildi.