İnci Ongun / İzmir Seferihisar’da yaşanan büyük orman yangını, doğal yaşamı ağır bir biçimde yokederken, alevler arasında dimdik duran bir yılkı atı hayata tutunmanın sembolü oldu. Yaşlı ve yaralı bu at, terk edilen yılkıların doğa şartlarındaki zorlu mücadelesini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Geçtiğimiz hafta İzmir’in Seferihisar ilçesinde çıkan orman yangını, sadece doğayı değil, orman içinde yaşayan hayvanları ve yaşam alanlarını yok etti. Yangının üzerinden altı gün geçtikten sonra, Orhanlı Köyü’ne bağlı Karabağ Vadisi’nde tek başına bir at görüldüğü ihbarı geldi.
Yangının ardından bölgeye gelen Doğa ve Hayvan Dostları Derneği (SEHAYDER) gönüllüleri, hayvanları koruma amacıyla başlatılan arama ve kurtarma çalışmalarında Karabağ Vadisi’nde yaralı bir atın olduğu bilgisi üzerine harekete geçti. Köylüler ve rehberler eşliğinde uzun ve zorlu bir yolculuk sonunda, tamamen yanmış ağaçların arasında hayatta kalmayı başarmış bir at bulundu. Bu at, göz çevresi ve vücudunun çeşitli bölgelerinde ağır yanıklar taşıyordu. Susuz ve aç olan hayvanın acı içinde başını sallaması, yaşadığı zorlukların somut göstergesiydi.
GÖNÜLLÜLERİN KURTARMA OPERASYONU
SEHAYDER Başkanı Fevziye Kanat Özkan, hızlıca harekete geçerek İstanbul Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği ile koordinasyon sağladı. Türkiye Jokey Kulübü’nün desteğiyle organize edilen kurtarma aracı, köylülerin yardımıyla yılkı atını Karabağ Vadisi’nden aldı. At, tedavi için İstanbul’daki Erdil At Hastanesi’ne götürüldü.
SADECE FİZİKSEL YARALAR DEĞİL, RUHSAL YARALAR DA VAR
Veterinerlerin incelemesine göre, atın vücudunda ikinci ve üçüncü derece yanıklar bulunuyor ve uzun sürecek bir tedavi programına ihtiyaç duyuluyor. Ancak veterinerler, sadece fiziksel değil, psikolojik yaraların da dikkate alınması gerektiğini belirtiyor. Yılkı atlarının terk edilme, yangın ve yalnız kalma travmalarını atlatabilmesi için hem bedensel hem de ruhsal destek şart.
BU BİR YILKI ATIYDI
Yılkı atları, uzun yıllar sahiplerine hizmet ettikten sonra yaşlandıklarında ya da artık işe yaramadıklarına karar verildiğinde doğaya terk edilen evcil atlardır. Bu terk edilişle birlikte, doğada ikinci bir yaşam mücadelesi giren atlar zamanla vahşi doğa şartlarına uyum sağlayarak kendi başlarına hayatta kalmayı öğrenirler. Açlık, susuzluk, yaban tehlikeleri… Seferihisar’daki büyük yangından kurtarılan atın da bu yılkı atlarından biri olduğu düşünülüyor. Yangın çıktığında da, bu yılkı atı ormandaydı. Alevlerin arasında kaldı. Sürüsünü kaybetti. Ancak alışkın olduğu doğa koşulları ve güçlü yapısı sayesinde yangından günler sonra bile hâlâ ayakta kalmayı başarmıştı.
YILKI ATLARININ KADERİ YENİDEN GÜNDEMDE
Veterinerlerin incelemesine göre, atın vücudunda ikinci ve üçüncü derece yanıklar bulunuyor ve uzun sürecek bir tedavi programına ihtiyaç duyuluyor. Ancak veterinerler, sadece fiziksel değil, psikolojik yaraların da dikkate alınması gerektiğini belirtiyor. Yılkı atlarının terk edilme, yangın ve yalnız kalma travmalarını atlatabilmesi için hem bedensel hem de ruhsal destek şart.