Haber / Murat Ervin

Vatandaşın bankalara kredi kartı borcu 585 milyar TL'ye ulaşırken sadece bu yılın ilk 2 ayında 115 bin 485 kişi hakkında kredi kartı borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından icra takibi başlatıldı. İcraya verilmesine karşın borcunu ödeyemeyen vatandaşların sayısı da 3 milyon 865 bin 446 kişiye yükseldi. Bir karttan çekip diğer kartın ödemesini yaparak hayatını devam ettiren vatandaşlar ise 18 Mayıs'ta Merkez Bankası’nın (MB) bankalara gönderdiği yazıyla şok yaşadı. Buna göre bankalar kredi kartlarıyla çekilen nakit avans ödemesini iptal etti. Ay sonunda kredi kartı borcunu diğer karttan nakit çekerek ödeyen vatandaşların sistemin iptal edilmesi üzerine yaşadığı panik ve korku sosyal medyada geniş yer bulunca bir gün sonra MB yeni bir yazıyla söz konusu kısıtlamayı iptal ettiğini duyurdu. Fakat vatandaşlar hala bankaların yasak kalkmamış gibi hareket ettiğini ve nakit avans çekimi yapamadıklarını belirtirken sorunun giderilmemesi halinde milyonlarca vatandaşın ay sonunda kredi kartı borcunu ödeyemediği için kartının kullanıma kapanabileceği kaydedildi.

'YAŞAMAYIN DEMEKTİR'

Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, kredi kartından nakit avans çekimi için önce yasak getirilmesi ardından da yine MB tarafından geri adım atılmasına karşın bankaların bu konuda isteksiz olduklarını söyledi. Nakit paraya ulaşılamaması halinde vatandaşın farklı çözümler üretmek zorunda kalacağını söyleyen Koçal, kredi kartına taksit yaptırarak alacağı beyaz eşya veya mobilyayı mağazadan çıkmadan daha ucuza nakit para karşılığı geri satıp ihtiyacını gidermek zorunda kalacağını vurguladı. 

'TEFECİ YOLU GÖZÜKÜR'

Bankaların vatandaşı zor durumda bırakmaması gerektiğinin altını çizen Koçal, “Zira bankalar yapılan alışverişten komisyon, devlet ise vergi alıyor. Ama kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaşın kartı iptal edilirse vatandaş tefecilerin yolunu tutmak zorunda kalacak” dedi. Tefecilerin POS cihazıyla dolaşıp vatandaşı yüksek faizlerle borçlandıracağını kaydeden Koçal, “Eğer bankalar MB'yı dinlemez ve sistemi tekrar aktif hale getirmezse, vatandaş da nakit paraya ulaşıp borcunu kapatmak için gelir getirmeyen araba, tarla, arsa gibi gayrimenkullerini acil şekilde ucuza ucuza satmak zorunda kalacak” diye konuştu. Uygulamanın ay sonunu bile getiremeyen vatandaşa 'yaşamayın' demek olduğunu aktaran Koçal, ekonominin bu tür uygulamalarla daha da kötüye gideceğini; biran önce düşük enflasyon ve adil bir ücret yapısına geçilmesi gerektiğini aktardı. Murat ERVİN

'POS CİHAZI FISLIYOR'

Nesibe GENÇER (İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği Başkanı): Bankalar bunu enflasyon karşısında kendilerini garanti altına almak için yapıyor. Ekonomik gidişat bankaların kendini garanti altına almasını gerektiriyor. Zaten ücretleri düşük olan emeklilerimiz, çalışanlarımız kredi kartları ile borçlanarak yapıyor; ekmeğini bile kartla alıyor. Ama diğer karttan nakit çekip borçlu olduğu karta para yatıramazsa kart kullanım dışı kalacak, POS cihazları tıpkı akmayan musluklar gibi fıslayacak. Kredi kartlarındaki bu durumuna çare bulunmaması insanlarımızın tefeciler gibi gayri yasal yollarla sömürülmesine sebep olabilir. Çözüm ise bu kapitalist sistemden kurtulmaktan geçer. Günümüzde bunu göze alacak ne yazık ki herhangi bir siyasi harekette yok. Olanlar da sesini halka duyuramıyor. 

TAM SEZON AÇILMIŞKEN

Halil TELLİ (İZTO Mücevher Grubu Meclis Üyesi): Bankaların bir kısmı müşterilerinin kredi kartlarını kuyum alımlarına kapattı. Hatta bir müşterimiz 800 TL'lik ödemesini kredi kartıyla yapmak istedi, kartın limiti olmasına karşın onay gelmediği için satış yapamadık. Bu sistemi başlatmalarında vatandaşın nakit avansla altın veya döviz almasına engellemek yatıyor. Fakat herkes böyle değil. Tam da düğün sezonuna girdiğimiz bu aylarda insanımızın çoğu evladına, akrabasına altın almak için bize geliyor fakat sonuçsuz kalıyor. Merkez Bankası'nın geri adım attığı kamuoyuna yansıdı fakat hala bankaların eskiye dönüş konusunda ayak direttiğini duyuyoruz. Bankaların bu şekilde hareket etmesi kuyumculuk sektörüne büyük darbe vurur.

Editör: Cem Özer