Borsa İstanbul, Salı günü "15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" dolayısıyla işlem görmemesinin ardından haftanın ilk işlem gününe satıcılı bir başlangıç yaptı. BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 14,72 puan ve yüzde 0,14'lük bir azalışla güne 10.210,76 puandan başladı. Pazartesi gününü de yüzde 1,28'lik bir değer kaybıyla 10.225,48 puandan kapatan endeks, haftanın ilk yarısında negatif seyrini sürdürmüş oldu.
Açılış seansında özellikle bankacılık endeksindeki kayıplar dikkat çekerken, küresel piyasalardaki karışık seyir ve ABD'den gelen verilerin yarattığı belirsizlik ortamı, yatırımcıların temkinli hareket etmesine neden oldu. Holding endeksi açılışta yatay bir seyir izlerken, sektör endeksleri arasında güne pozitif başlayan ender kalemlerden biri gayrimenkul yatırım ortaklığı oldu.
Bankalar düşüşte, gayrimenkul sektörü ayrıştı
Haftanın ilk işlem gününün açılış seansında sektörel bazda ayrışmalar gözlemlendi. Borsa İstanbul'da en sert düşüşü yaşayan sektör, yüzde 0,54'lük değer kaybıyla bankacılık endeksi oldu. Yüksek faiz ortamı ve küresel ekonomik belirsizliklerin bankacılık sektörü üzerindeki baskıyı artırdığı görülüyor. Yatırımcıların, gün içinde açıklanacak yurt içi ve yurt dışı ekonomik veriler öncesinde bankacılık hisselerinde risk iştahını azalttığı yorumları yapılıyor.
Diğer yandan, en çok kazandıran sektör endeksi yüzde 0,49'luk artışla gayrimenkul yatırım ortaklığı oldu. Bu pozitif ayrışma, sektördeki bazı beklentilerin ve şirket bazlı gelişmelerin etkili olabileceğini düşündürüyor. Holding endeksinin güne yatay bir başlangıç yapması ise büyük şirketlerin hisselerinde yön arayışının sürdüğüne işaret ediyor. Analistler, günün ilerleyen saatlerinde piyasa dinamiklerinin ve veri akışının sektörler arasındaki ayrışmayı daha da netleştireceğini öngörüyor.
Küresel piyasalarda abd enflasyonu endişesi
Küresel piyasalar, ABD'de açıklanan son enflasyon verilerinin tarife etkilerini göstermeye başlaması ve bu durumun ABD Merkez Bankası'nın (Fed) gelecek dönemdeki para politikası adımlarına ilişkin belirsizliği artırmasıyla karışık bir seyir izliyor. Fed'in faiz indirim döngüsünü ne zaman başlatacağına dair beklentilerdeki erteleme, gelişmekte olan piyasalar üzerinde baskı oluşturuyor.
Enflasyon verilerinin ardından Fed yetkililerinden gelen "şahin" tondaki açıklamalar, piyasalardaki risk algısını yükseltiyor. Borsa İstanbul gibi gelişmekte olan piyasalar, Fed'in politikalarına karşı oldukça hassas bir yapıya sahip. Doların küresel piyasalarda güçlenmesi ve ABD tahvil faizlerindeki yükseliş, yabancı yatırımcıların Türkiye gibi ülkelerden fon çıkışı yapmasına neden olabiliyor. Bu durum, BIST 100 endeksi üzerindeki satış baskısının temel nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Piyasalar, Fed'in bir sonraki toplantısına kadar bu belirsizlik ortamında dalgalı bir seyir izlemeye devam edebilir.
Piyasaların gözü kulağı bugün açıklanacak verilerde
Analistler, bugün piyasaların yönünü belirleyecek önemli veri akışlarına dikkat çekiyor. Yurt içinde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanacak olan bütçe dengesi verisi, Türkiye'nin mali disiplini ve kamu maliyesinin sağlığı açısından yakından takip edilecek. Ayrıca, özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu verileri de ülkenin dış finansman koşulları ve döviz ihtiyacı hakkında önemli ipuçları sunacak.
Yurt dışında ise gözler yine ABD'de olacak. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), enflasyonun gidişatına dair önemli bir öncü gösterge olarak kabul ediliyor. Beklentilerin üzerinde gelecek bir ÜFE verisi, Fed'in sıkı duruşunu sürdürmesine neden olabilir. Ayrıca ABD'de açıklanacak sanayi üretimi verileri ve Fed'in Bej Kitap raporu da ekonomik aktivitenin seyrini göstermesi açısından kritik önem taşıyor. Avro Bölgesi'nde açıklanacak dış ticaret dengesi de küresel ticaretin ve Avrupa ekonomisinin sağlığı hakkında bilgi verecek.
Analistlerden kritik destek ve direnç seviyeleri
Teknik açıdan BIST 100 endeksini değerlendiren analistler, kısa vadede izlenmesi gereken kritik seviyeleri belirledi. Endeks için 10.100 ve 10.000 puan seviyeleri önemli destek konumunda bulunuyor. Özellikle psikolojik bir sınır olan 10.000 puanın altına inilmesi, satış baskısının artmasına ve düşüşün derinleşmesine neden olabilir. Bu seviyelerde alıcıların devreye girmesi ve endeksin tepki vermesi bekleniyor.
Yukarı yönlü hareketlerde ise 10.300 ve 10.400 seviyeleri direnç olarak öne çıkıyor. Endeksin bu seviyeleri aşabilmesi için yeni bir pozitif hikayeye veya küresel risk iştahında bir artışa ihtiyaç duyulabilir. Bu direnç seviyelerinin kırılması durumunda, endeksin yeni bir yükseliş trendine girebileceği belirtiliyor. Ancak mevcut küresel konjonktür ve yurt içindeki ekonomik dinamikler göz önüne alındığında, piyasaların bir süre daha bu destek ve direnç seviyeleri arasında dalgalanması bekleniyor. Yatırımcıların, gün içindeki veri akışlarını ve küresel gelişmeleri yakından takip ederek pozisyonlarını belirlemesi tavsiye ediliyor.
