Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), milyonlarca yatırımcının ve tasarruf sahibinin merakla beklediği, "Finansal Yatırım Araçlarının Reel Getiri Oranları, Ağustos 2025" bültenini yayımladı. Yüksek enflasyon ortamında, paranın satın alma gücünü koruyup koruyamadığını gösteren reel getiri verileri, farklı yatırım araçlarının aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık performanslarını gözler önüne serdi. Açıklanan rakamlar, yatırımcılar için kısa ve uzun vadeli stratejilerin ne kadar farklı sonuçlar doğurabildiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koydu. Ağustos ayında Borsa İstanbul'da yaşanan ralli, hisse senedi yatırımcılarına enflasyonun üzerinde bir kazanç sağlarken; yıllık bazda bakıldığında ise borsanın yatırımcısını en çok üzen enstrüman olduğu görüldü. Yıllık periyotta ise enflasyona karşı en sağlam duruşu sergileyen yatırım aracı, bir kez daha külçe altın oldu.
Ağustos ayının şampiyonu borsa oldu
TÜİK verilerine göre, Ağustos ayında finansal yatırım araçları arasında en yüksek reel getiriyi BIST 100 endeksi sağladı. Enflasyondan arındırılmış getirilere bakıldığında Borsa İstanbul, yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde yüzde 4,15, tüketici fiyat endeksi (TÜFE) ile indirgendiğinde ise yüzde 4,60 oranında yatırımcısına net kazanç sağladı. Bu oran, borsanın Ağustos ayında enflasyonun yaklaşık 4.6 puan üzerinde bir performans sergilediği anlamına geliyor.
Aynı dönemde diğer yatırım araçlarının performansı ise daha sınırlı kaldı. Tüketici enflasyonuna (TÜFE) göre değerlendirildiğinde, mevduat faizi (brüt) yüzde 1,21, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) yüzde 1,15 ve külçe altın yüzde 0,10 gibi cüzi oranlarda reel getiri sağlayabildi. Ağustos ayında dövize yatırım yapanlar ise enflasyon karşısında yine kaybetti. Amerikan Doları yüzde 0,52, Euro ise yüzde 0,96 oranında yatırımcısına reel olarak kaybettirerek, satın alma güçlerini eritti.
Yıllık getiride altın tahtını korudu, borsa çakıldı
Kısa vadeli tablonun aksine, son bir yıllık performansa bakıldığında ise yatırım araçları arasındaki sıralama tamamen değişti. Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde, enflasyona karşı yatırımcısını en iyi koruyan ve en yüksek reel getiriyi sağlayan yatırım aracı, açık ara farkla külçe altın oldu. TÜİK verilerine göre altın, son bir yılda TÜFE ile indirgendiğinde yatırımcısına yüzde 22,80 oranında net bir kazanç sağlayarak, enflasyon canavarına karşı en güvenli liman olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Altının bu parlak performansına karşın, son bir yılda Borsa İstanbul'a yatırım yapanlar ise tam bir hüsran yaşadı. Aylık bazda şampiyon olan BIST 100 endeksi, yıllık değerlendirmede TÜFE'ye göre yüzde 16,23 oranında kaybettirerek, yatırımcısını en çok üzen enstrüman oldu. Bu durum, borsanın ne denli dalgalı bir seyir izlediğini ve uzun vadeli yatırımcılar için büyük riskler barındırdığını gösteriyor. Yıllık bazda döviz de yatırımcısını koruyamadı. Amerikan Doları son bir yılda TÜFE karşısında yüzde 8,79, Euro ise yüzde 3,63 oranında reel kayıp yaşattı. Son bir yılda enflasyonu yenebilen diğer tek yatırım aracı ise yüzde 7,94'lük reel getiriyle brüt mevduat faizi oldu.
Orta vadede farklı manzaralar
TÜİK'in üç ve altı aylık verileri ise, yatırım piyasasındaki seyrin ne kadar değişken olduğunu gösteriyor. Üç aylık değerlendirmeye bakıldığında, Borsa İstanbul'un son dönemde ciddi bir ralli yaşadığı görülüyor. BIST 100 endeksi, son üç ayda TÜFE'ye göre yüzde 12,12'lik bir reel getiri sağlayarak bu periyodun yıldızı oldu. Aynı üç aylık dönemde en çok kaybettiren ise Amerikan Doları oldu.
Altı aylık performansta ise liderlik yeniden altına geçiyor. Son altı aya göre değerlendirme yapıldığında, külçe altın TÜFE'ye göre yüzde 14,14 oranında reel getiri sağlayarak yatırımcısını sevindirdi. Bu dönemin en çok kaybettiren yatırım aracı ise DİBS oldu. Bu veriler, farklı zaman dilimlerinde farklı yatırım araçlarının öne çıktığını ve yatırımcı kararlarında zamanlamanın kritik bir rol oynadığını ortaya koyuyor.
Yatırımcı ne yapmalı?
Açıklanan Ağustos ayı verileri, yüksek enflasyon ortamında tasarrufların değerini korumanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Borsa gibi yüksek riskli ve dalgalı enstrümanlar, kısa vadede yüksek kazançlar sunabilse de, yıllık bazda büyük kayıplara da yol açabiliyor. Öte yandan, geleneksel olarak güvenli liman olarak görülen döviz, son bir yıldır enflasyon karşısında yatırımcısını korumakta yetersiz kalıyor. Bu tabloda, son bir yıllık performansıyla altının, enflasyona karşı en istikrarlı ve en güçlü korumayı sağlayan araç olarak öne çıktığı görülüyor. Uzmanlar, yatırımcıların tek bir enstrümana bağlı kalmak yerine, risklerini dağıtacakları bir "sepet" oluşturmalarının, bu dalgalı piyasa koşullarında en akılcı strateji olacağı konusunda hemfikir. Önümüzdeki dönemde hükümetin ekonomi politikaları ve merkez bankasının atacağı adımlar, yatırım araçlarının gelecekteki performansını belirleyecek en önemli faktörler olacak.
