İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hande İkitimur, akılcı ilaç kullanımının önemine değinerek, bilinçsiz ilaç kullanımının yol açtığı sorunlardan bahsetti. Akılcı ilaç kullanımının hastalığa, hastalığın şiddetine ve hastanın sahip olduğu diğer hastalıklar göz önünde bulundurularak belirlendiğini ifade eden Doç. Dr. İkitimur, “Akılcı ilaç kullanımı en uygun ilacın en uygun dozda, en düşük maliyetli olarak hastanın tedavi edilmesi prensibine dayanıyor. Akılcı ilaç kullanımını tam olarak uygulayabilmek, birçok kişinin üzerine büyük bir sorumluluk yüklüyor. Burada en büyük payı doktorlar alıyor. Ama eczacılar, hasta yakınları ve hastaların da bu konuda sorumlulukları var” diye konuştu.
“HASTANE YATIŞLARINA NEDEN OLUYOR"
Akılcı ilaç kullanımının son derece önemli olduğunu söyleyen Doç. Dr. İkitimur, “Akılcı ilaç kullanımı olmazsa hastaların tedaviye uyumu azalıyor. İlaçların birbirleriyle olan etkileşimi ve yan etkileri artıyor. İlaç alerjileri ortaya çıkıyor. Çok büyük bir maliyete sebep olduğu için ekonomik olarak da çok büyük bir yüke neden oluyor. Tabi ki bu durum hem hastalığın zor tedavi edilmesine hem hastalığın üstüne başka hastalıkların eklenmesine hem de hastane yatışlarına neden oluyor. Dolayısıyla da bunları takip eden morbidite ve mortalite dediğimiz hastalık sayısının artmasına ve hastalarımızın kaybedilmesine sebep oluyor” dedi.
"HER ENFEKSİYONDA ANTİBİYOTİK KULLANILMASI GEREKMİYOR"
Akılcı ilaç kullanımı denilince iki önemli konunun akla geldiğini söyleyen Doç. Dr. İkitimur, “Bunlardan birisi uygunsuz antibiyotik kullanımı bir diğer önemli konu ise ilaç alerjileridir. Uygunsuz antibiyotik kullanımı aslında çok sık karşılaştığımız büyük bir problemdir. Bir üst solunum yolu enfeksiyonu olduğumuzda ya da viral enfeksiyon olduğumuzda hemen elimizin altındaki bir antibiyotiğe başlıyoruz. Bu, hastalarımızın en sık yapmış olduğu hatalardan biri. Aynı zamanda iş kaybımız olmasın, çocukların okul kaybı olmasın diye hemen bir antibiyotik atalım ve normal hayatımıza devam edelim istiyoruz. Bu yaptığımız aslında çok büyük bir hata. Çünkü her enfeksiyonda antibiyotik kullanılması gerekmiyor. Buna mutlaka bir hekimin karar vermesi gerekiyor. Akılcı ilaç kullanımı dediğimiz olayı tam olarak uygulayabilmek için birkaç kişinin üzerine büyük bir sorumluluk düşüyor. Burada en büyük payı doktorlar alıyor. Ama eczacılar, hasta yakınları ve hastaların bu konu içerisinde bir sorumlulukları var. İlaç alerjisi de özellikle uygunsuz ilaç kullanımının getirmiş olduğu sonuçlardan bir diğeri. Bazen hastalar hangi ilaca karşı alerjileri olduğunu bilmeyebiliyor. İlk kullanımda karşılarına çıkabiliyor. Ya da ilaç alerjilerini biliyor ama reçete yazılırken hekimine ya da hemşiresine bunun hakkına gerekli bilgiyi vermeyebiliyor” diye konuştu.
“İLACIN ADI NOT EDİLMELİ”
“İlaç alerjilerinde en sık ağrı kesici grubu, grip ilaçları ve penisilin grubu antibiyotiklerle karşı karşıya kalıyoruz” diyen Doç. Dr. İkitimur, şunları ekledi:
“Hasta eğer bu konu hakkında hiç bilgi sahibi değilse ‘başım ağrıyor bir ağrı kesici alayım’, ‘grip oldum bir grip ilacı alayım’ şeklinde ilk ilacı alıyor ve kısa bir süre sonra ilaç alerjisiyle karşı karşıya kalabiliyor. Onun için hekimin mutlaka ilacı reçete etmesi, hastayı dinlemesi, muayene etmesi ve hangi reaksiyonları gösterebileceği konusunda hastaya bilgi vermesi sonucunda ilacın alınması doğru olur. Eğer hastanın bir ilaca karşı alerjisi geliştiyse, biz mutlaka ama mutlaka o ilacın adını bir yere not etmesini, fotoğrafını çekmesini ya da küpürünü kesip cüzdanında saklamasını ve herhangi bir hekime başka bir nedenle gittiğinde ‘benim bu ilaca, bu ilaç gruplarına alerjim var’ diye söylemesini öneriyoruz. Bu şekilde daha büyük komplikasyonların ve daha büyük alerjilerin gelişmesini engellemiş oluyoruz.”
“DİLDE ŞİŞME, NEFES DARLIĞI, MORARMA..."
Kişide bir kere ilaç alerjisiyle reaksiyon geliştiyse ikinci kez aynı ilacı aldığında daha büyük ve daha problemli reaksiyonların gelişebileceğini söyleyen Doç. Dr. İkitimur, “Bu ilaçlarla reaksiyon geliştiğinde genelde hastalarda döküntü, kızarıklık, kaşıntı gibi daha ciddi durumlarda ise küçük dilinde şişme, nefes darlığı, dudaklarda şişme ve göz altlarında morarma şeklinde belirtiler oluyor. İlaç alerjisi çabuk müdahale edilmesi gereken ve çabuk tedavi edilmesi gereken bir sorun. Bu nedenle acil servislerde mutlaka hastaya hangi ilacı kullandığı, bu ilaçları ne zaman aldığı, belirtilerin ne zaman ortaya çıktığı, belirtilerin aynı şekilde kalıp kalmadığı ve yayılıp yayılmadığına dair sorular sorulup ondan sonra da ilk müdahalesi yapılıyor. Eğer hastanın bu reaksiyonları tekrar ederse, o zaman bir alerji uzmanına gidip mutlaka hangi ilaca ve hangi ilaç gruplarına alerjisi olduğu tespit edilmeli” ifadelerini kullandı.
“AKILCI İLAÇ KULLANIMINI AKILDA TUTMAK GEREKİYOR”
Evde ya da sağlık kabinlerinde ilaç takviyesi yapma, serum taktırma, gücünün yerine gelmesi için vitamin alma gibi yeni yeni uygulamaların yapılmaya başlandığını ifade eden Doç. Dr. Hande İkitimur, “Bu uygulamalarda da önemli sorun yine ilaç alerjisidir. Çünkü hastalara serum takılıp serumun içerisine değişik vitaminler bir arada uygulanabiliyor. Bu durumda da yine ilaç alerjisiyle karşılaşma durumu oldukça fazla oluyor. Dolayısıyla, her zaman için akılcı ilaç kullanımını akılda tutmak ve ona yönelik davranmak gerekiyor. Bu konuyla ilgili halkımızı, hastalarımızı, beraber çalıştığımız hemşirelerimizi ve sağlık personellerimizi eğitmemiz gerekli. Bu şekilde çok daha az sorunla karşılaşabiliriz. Hastalara daha az zarar verebiliriz. İlaç alerjisi ve akılcı ilaç kullanımı bu açıdan son derece önemli” dedi.