Türkiye ekonomisi, bir süredir devam eden yüksek enflasyon, artan maliyetler ve sıkı para politikalarının getirdiği yavaşlama endişeleriyle boğuşurken, reel sektörden gelen son veriler, tünelin ucundaki ışığı işaret etti. Ülke ekonomisinin büyüme ve istihdam dinamikleri açısından en kritik öncü göstergelerden biri olan sanayi üretimi, Mayıs ayında gösterdiği performansla piyasalara ve ekonomistlere umut aşıladı. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, takvim etkisinden arındırılmış Sanayi Üretim Endeksi, 2025 yılı Mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 4,9 oranında güçlü bir artış kaydetti.

Bu artış, son aylarda görülen durgun seyrin ardından, sanayide yeniden bir canlanmanın başladığını ve fabrikalarda çarkların daha hızlı dönmeye başladığını gösteriyor. Yıllık bazdaki bu pozitif tablo, sadece bir rakamdan ibaret değil; aynı zamanda, artan ihracat potansiyeli, yeni istihdam olanakları ve ekonomik aktivitedeki genel bir toparlanma anlamına geliyor. Bu veri, özellikle yılın ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarının da beklentilerin üzerinde gelebileceğine dair ilk ve en somut işareti veriyor. Ekonominin lokomotifi olan sanayinin yeniden gaza basması, yılın geri kalanı için de pozitif bir beklenti ortamı yaratmış durumda.

Üretimin tüm kalemlerinde artış: Madencilik ve imalat sektörü şaha kalktı

Mayıs ayındaki bu genel toparlanmanın en sevindirici yönü ise, artışın sadece tek bir sektöre bağlı kalmayıp, sanayinin tüm alt kollarına yayılmış olması. Bu, canlanmanın genele yayılan, sağlıklı ve sürdürülebilir bir temele oturduğunu gösteriyor. TÜİK verileri, sanayinin üç ana alt sektörünün de yıllık bazda pozitif bir performans sergilediğini ortaya koydu.

  • Madencilik ve Taş Ocakçılığı Sektöründe Rekor Artış: Belki de Mayıs ayının en dikkat çekici performansı, madencilik ve taş ocakçılığı sektöründen geldi. Bu sektörde üretim, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10,0 gibi çift haneli, rekor bir artış gösterdi. Bu sıçrama, hem yurt içindeki inşaat ve sanayi faaliyetleri için artan hammadde talebini hem de küresel emtia fiyatlarındaki olumlu seyrin ihracata yansımasını işaret ediyor.

  • İmalat Sanayi, Lokomotif Olmaya Devam Ediyor: Sanayi üretiminin en büyük ve en belirleyici bileşeni olan imalat sanayi sektörü de, gücünü koruyarak, yıllık bazda yüzde 4,6'lık bir büyüme kaydetti. Otomotivden tekstile, gıdadan kimyaya kadar onlarca farklı sektörü içinde barındıran imalat sanayindeki bu istikrarlı artış, iç talepteki canlanmanın ve ihracat pazarlarındaki devam eden gücümüzün bir yansıması olarak görülüyor.

  • Enerji Üretiminde İstikrarlı Büyüme: Sanayi çarklarının dönmesi ve havaların ısınmasıyla artan enerji ihtiyacını yansıtan elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi de, yıllık bazda yüzde 4,7'lik bir artış gösterdi.

Sanayinin tüm bu temel damarlarında aynı anda pozitif bir büyümenin yaşanması, ekonomik toparlanmanın sağlam temeller üzerinde ilerlediğine dair en önemli kanıt olarak yorumlanıyor.

Aylık bazda güçlü ivme: Ekonomi mayıs ayında gaza bastı

Yıllık verilerdeki olumlu tablonun yanı sıra, aylık değişimler de ekonomideki kısa vadeli momentumun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi, bir önceki aya göre, yani Nisan 2025'e göre, yüzde 3,1 gibi oldukça güçlü bir artış sergiledi. Bu, ekonominin sadece yıllık bazda değil, aynı zamanda son aylarda da belirgin bir ivmelenme içine girdiğini ortaya koyuyor.

Aylık bazdaki bu güçlü ivmenin arkasında da yine madencilik ve imalat sanayi var.

Aylık bazdaki bu güçlü performans, yılın ikinci çeyrek büyümesinin, ilk çeyreğe göre çok daha pozitif bir tablo çizebileceği beklentisini kuvvetlendiriyor.

Üretimin detaylı karnesi: Teknoloji ve sermaye mallarında görünüm

Sanayi Üretim Endeksi'nin detaylarına inildiğinde, üretimin teknoloji seviyesine ve mal gruplarına göre nasıl bir dağılım gösterdiği de ortaya çıkıyor. Bu detaylar, ekonominin yapısal durumu ve geleceğe yönelik yatırım iştahı hakkında önemli ipuçları veriyor.

  • Sermaye Malı Üretimindeki Artış Gelecek İçin Umut Veriyor: Belki de verilerin en pozitif sinyali, sermaye malı (SEM) üretiminde görülen artıştan geliyor. Sermaye malları, fabrikalarda kullanılan makine, teçhizat ve ekipmanları kapsar. Bu alandaki üretim artışı, sanayicilerin geleceğe yönelik yatırımlarını artırdığını, kapasite artışına gittiğini ve ekonominin geleceğine güvendiğini gösteren en önemli öncü göstergelerden biridir. Sermaye malı üretimindeki canlanma, önümüzdeki dönemde hem üretimin hem de istihdamın artmaya devam edebileceğine dair umutları artırıyor.

  • Dayanıklı ve Dayanıksız Tüketim Malları: Dayanıklı tüketim malı (DLT) üretimindeki (buzdolabı, çamaşır makinesi, mobilya vb.) ve dayanıksız tüketim malı (DZT) üretimindeki (gıda, temizlik ürünleri vb.) artış ise, iç piyasadaki tüketici harcamalarının ve hane halkı güveninin toparlanmaya başladığını gösteriyor.

  • Teknoloji Seviyesine Göre Üretim: Endeksin bir diğer önemli boyutu da, üretimin teknoloji seviyesine göre dağılımıdır. Orta-yüksek teknoloji (OYT) ve yüksek teknoloji (YT) ürünlerinin üretimindeki artış, Türkiye'nin sadece montaja dayalı veya düşük teknolojili üretimden, katma değeri daha yüksek, teknoloji yoğun bir üretim yapısına doğru evrilme çabasında ne kadar başarılı olduğunu gösterir. Bu alanlardaki pozitif bir büyüme, Türkiye'nin küresel rekabet gücünü ve ihracat gelirlerini artırma potansiyeli taşıması açısından hayati önemdedir. Düşük teknoloji (DT) ve orta-düşük teknoloji (ODT) alanlarındaki istikrarlı büyüme ise, istihdamın korunması açısından kritik rol oynamaktadır. Mayıs ayındaki genel artışın, bu farklı teknoloji seviyelerine dengeli bir şekilde yayılmış olması, büyümenin sağlıklı yapısını destekleyen bir diğer unsurdur.

Bu detaylı analiz, sanayi üretimindeki artışın sadece niceliksel değil, aynı zamanda niteliksel olarak da olumlu sinyaller verdiğini ve ekonominin farklı katmanlarında bir canlanmanın yaşandığını ortaya koyuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ