12 Eylül 2010 tarihinde gerçekleşen tartışmalı "Yetmez Ama Evet" referandumunun 13. yıldönümünde, Liberal Demokrat Parti (LDP) eski genel başkanı Cem Toker, Türkiye'nin demokratik tarihinde önemli bir yere sahip olan bu olayı hatırlatarak eleştirilerde bulundu.
Referandumun Anlamı ve Tartışmalar
"Yetmez Ama Evet" referandumu, Türkiye'nin demokrasi tarihinde tartışmalara neden olan bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Bu referandum, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrasında oluşturulan 1982 Anayasası'nın değiştirilip değiştirilmemesi konusunda halkın görüşüne başvurulması amacıyla düzenlenmiştir. Referandumda, halkın önüne sunulan değişiklikler, genellikle askeri müdahalenin yarattığı olağanüstü koşulların etkisi altında kabul edilmiştir.
Türkiye'deki Demokratik Süreç
12 Eylül 1980 darbesi, Türkiye'de uzun yıllar süren askeri yönetimin başlangıcını işaret etti. Bu dönemde siyasi partiler kapatıldı, muhalifler tutuklandı ve ülke otoriter bir rejim altında yönetildi. "Yetmez Ama Evet" referandumu, bu karanlık dönemin ardından Türkiye'nin demokrasiye geri dönüşünün bir işareti olarak görülse de, Cem Toker ve birçok eleştirmen için referandum, demokrasi açısından yetersiz kaldı.
Cem Toker'den Yetmez Ama Evet Eleştirileri
Cem Toker, referandumun 13. yıldönümünde yaptığı açıklamalarda, referandumun demokrasi ve özgürlükler konusunda yetersiz kaldığını savundu. Toker, "Yetmez Ama Evet referandumu, Türk halkına gerçek demokratik değişiklikler getirmedi. Zaten bağımsız olmayan Türk yargısını, tamamen yürütmenin emrine sokup, kuvvetler ayrılığını yok eden referandum sonrası demokrasideki düşüşü gözlemledik" şeklinde görüşlerini ifade etti.
Cem Toker: 'Yetmez Ama Evet, Demokrasiyi Geliştirmedi'
"Yetmez Ama Evet" referandumu, Türkiye'nin demokratik süreçteki önemli bir dönüm noktası olarak hafızalarda kalmaya devam ediyor. Cem Toker'ın eleştirileri, Türkiye'nin demokrasi ve özgürlükler konusundaki tartışmalarının devam ettiğini gösteriyor. Gelecekte, bu tür tartışmaların daha fazla demokrasi ve özgürlük getirme amacıyla yapılması umuduyla, Türk halkı geçmişteki deneyimlerden dersler çıkarmaya devam edecektir.