9 EYLÜL- TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel, son 10 yılda Türkiye'de yoksulluğun artışını Türkiye İstatistik Kurumu'nun verileriyle gösterdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu konunun bir komisyon tarafından araştırılmasını talep eden CHP İzmir Milletvekili Deniz Yücel, "TÜİK bile yoksulluğun arttığını gizleyemiyor. Son 10 yılda AKP'nin yanlış ekonomi politikaları yoksulu daha da yoksul, zengini daha da zengin yapıyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik her yıl derinleşiyor. Tedbir alınmazsa toplumda sosyal patlamalar yaşanabilir" dedi.
CHP'li Yücel, meclis araştırma önergesinde şunları ifade etti:
"Türkiye'nin Ekonomik Sorunları Ağırlaştı"
"Türkiye bugün ekonomik ve sosyal dengelerin alt üst olduğu, ağır ekonomik sorunlar yaşayan bir ülke haline gelmiştir. Türk lirası, döviz karşısında büyük değer kaybına uğramış, enflasyon hızla artmış, hayat pahalılığı giderek artmıştır. Ekonomik çöküş, gelir dağılımındaki adaletsizliği daha da kötüleştirmiş, orta ve düşük gelirli kesim hızla yoksullaşmıştır.
Bir ülkede milli gelirin adil bir şekilde dağıtılıp dağıtılmadığı, Gini Katsayısı adı verilen uluslararası bir ölçüm yöntemi ile değerlendirilir. Gini Katsayısı, 0 ile 1 arasında bir değer alır ve bu değer arttıkça gelir dağılımının bozulduğunu gösterir. Eşit gelire sahip bir toplumda Gini Katsayısı sıfırdır, tek bir kişinin tüm gelire sahip olduğu bir durumda ise Gini Katsayısı 1'e yaklaşır. Türkiye'de 2013 yılında 0.400 olan Gini Katsayısı, 2018'de 0.408'e, 2022'de ise 0.415'e yükselmiştir. Bu artış, gelir dağılımındaki adaletsizliğin daha da derinleştiğini göstermektedir.
"Düşük Gelirli Kesimler Çok Yoksullaştı"
Türkiye İstatistik Kurumu'nun "Gelir ve Yaşam Koşulları" istatistiklerine göre, toplumun en zengin %20'sinin gelirlerinin arttığı tek kesim olduğu görülmektedir. Diğer kesimlerin geliri ise gerilemiştir. Son 5 yılda gelir dağılımına bakıldığında, en düşük gelirli %20'lik kesimin gelir payının 2018'de %6.14 iken, 2022'de %6.04'e düştüğü görülmüştür. En zengin %20'lik kesimin gelir payı ise 2018'de %47.58 iken, 2022'de %48.01'e yükselmiştir. Son 10 yıla bakıldığında ise 2013 yılında en düşük gelirli %20'lik kesimin gelir payının %6.01 olduğu, en zengin kesimin gelir payının ise %46.6 olduğu görülmektedir. Bu durumda, düşük gelirli kesimler 10 yıl öncesine göre daha yoksuldur ve satın alma güçleri ciddi bir şekilde azalmıştır.
"Emekliler, Memurlar ve İşçilerin Maaşları Eriyor"
Emekli ve kamu çalışanlarının maaşları döviz ve altın karşısında neredeyse yüzde 50 oranında erimiş, bu da alım güçlerinin düştüğü anlamına gelmektedir.
2013 yılında en düşük emekli maaşı ile 485 dolar ve 11 gram altın alınabilirken, bugün 7 bin 500 TL'lik emekli maaşı ile 278 dolar ve 4 gram altın alınabilmektedir.
2013 yılında en düşük memur maaşı ile 1000 dolar ve 23 gram altın alınabilirken, bugün 20 bin 352 TL'lik en düşük memur maaşı ile 755 dolar ve 12 gram altın alınabilmektedir.
2013 yılında asgari ücret ile 423 dolar ve 10 gram altın alınabiliyorken, bugün 11.402 TL olan asgari ücretle 420 dolar ve 6 gram altın alınabilmektedir.
"Acil Tedbirler Alınmalı"
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre bile son 10 yılda toplumun %80'i hızla yoksullaşmakta, işçi, memur ve emeklilerin alım güçleri düşmektedir ve gelir dağılımındaki uçurum her geçen yıl daha da büyümektedir. Ancak AKP iktidarı, gelir dağılımındaki bu artan eşitsizliği durduracak bir ekonomik planlama yapmamaktadır. Oysa gelir dağılımındaki adaletsizlik, birçok temel hak ve özgürlüğü ortadan kaldıran, eğitimden sağlığa, barınmadan sosyal hayata kadar her alanda fırsat eşitliğini zedeliyor. Bu nedenle ülkemizde artan gelir adaletsizliğini durduracak tedbirler hızla alınmalıdır."