HATİCE BÜLBÜL - Kadına yönelik şiddetin temelinde, kadınların hayatın her alanında erkeklerle eşit olduğunu reddeden cinsiyet ayrımcılığı önemli rol oynuyor.  Babaların diğer aile bireyleriyle şiddet tutumundan uzak, demokratik ilişkiler kurarak, gelecek nesillerin toplumsal cinsiyet eşitliğine inanan bireyler olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla 1996 yılından bu yana ücretsiz olarak “Baba Çocuk Eğitimi” programları düzenleyen Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV), erkeğin değişiminde ve aile içi şiddetin önlenmesinde önemli çalışmalar yürütüyor.

AÇEV Eğitim Direktörü Hasan Deniz ve Baba-Çocuk eğitmenlerinden Ercan Dumbak, ücretsiz olarak gerçekleştirdikleri baba eğitimleri hakkında bilgi verdi. Çalışan babaların katılabilmesi amacıyla destek programlarını akşam saatlerinde ve okullarda gerçekleştirdiklerini belirten Hasan Deniz, eğitmenlerin de gönüllülük esasıyla projeye katkı sağladığını söyledi. Şiddetin önlenmesinin erkeğin değişiminden geçtiğini ifade eden Deniz şunları söyledi:

“Şiddetin önlenmesinde yetkililerce alınan önlemler, kadınların güçlenmeleri, kendi kendilerine yetmeleri için yaptıkları çalışmalar çok çok önemli. Ama burada erkekliğin dönüşmesi erkeklerin değişmesi de çok önemli bir yerde duruyor. Şöyle söyleyebilirim erkekler çok ciddi şekilde şiddeti öğrenerek büyüyorlar ve şiddeti çoğunlukla babalarından öğreniyorlar. Kadınsılıktan kaçınma dediğim şey erkekliğin inşasında çok temel bir yerde duruyor. Dolayısıyla duyguları inkâr ederek, duyguları tanımayarak büyüyorlar. Hem baba olarak hem eş olarak hem bir erkek olarak tutumlarının toplumsal cinsiyet rollerine bağlı olarak ortaya çıktığını, öğrenilmiş erkeklik kalıplarıyla çok yakından ilgili olduğunu, sabırsız olmak, çok öfkeli olmak, hemen kızmaya açık olmak ya da şiddet ve öfke fazına daha kolay geçiyor olabilmek gibi çok kendine aitmiş zannettiği şeylerin aslında toplumsal olarak giydirilmiş ve zorlanan şeyler olduğunu fark etmiyorlar. Bunun da babalık tutumu açısından karşılığı aile içi psikolojik, duygusal, fiziksel şiddet. Onun için babalık çok kritik bir yerde.  Program, babanın çocuk ve diğer aile bireyleriyle kurduğu ilişkide ki her türlü şiddet tutumunu fark etmesi ve bunu uygulamamasını, bunun yerine demokratik bir ilişki kurmasını hedefliyor”.

Açev Kurumsal İşbirlikleri Ve Savunu Direktörü

ŞİDDETİ KONUŞUYORUZ

Hasan Deniz, babaların, çocukları söz konusu olduğunda iş birliğine, değişime daha kolay açık hale geldiğini belirterek “Babalık öyle bir şey ki hem kendisi bu haliyle ayrımcılığın pratiği hem de yeni nesillerin şiddeti, ayrımcılığı öğrenmesini sağlayan bir aktarma kayışı. Sadece bugün kendinde bir ayrımcılık pratiği üretmiyor, nesilleri de şekillendiriyor. Dolayısıyla biz babalıkla, erkekliğin önemli bir şekilde sorgulanmasına gözden geçirilmesine kapı açıyoruz. Hem çocuğa hem kadına yönelik şiddeti konuşuyoruz. Bir miktar erkekliği konuşuyoruz. En önemlisi duyguları konuşuyoruz.  Çünkü bir duygulanım ve o duygulanımın sonucunda öğrenilmiş davranışlar şiddeti şekillendiriyor.  Dolayısıyla mesele sadece babanın çocuğun bakımına katılması gelişimini desteklemesi olmaktan çıkıyor, erkeklik ve kadınlık paradigmalarının daha eşitlikçi bir şekilde kurulmasına bir kapı açıyor” dedi.

ERKEKLER PROGRAMLA DEĞİŞİYOR

2022 yılından bu yana programın eğitimcilerinden olan Ercan Dumbak ise, programı çeşitli etkinlikler ve oyunlarla yürüttüklerini belirtti. Programın genel olarak geniş kapsamlı bir amacı olduğunu belirten Dumbak “Çalışmayı yürütürken ana hedeflerimizi, babaların çocuklarıyla ilgili sorumluluğu anneleriyle beraber yüklenmesi, eşit sorumluluk alması, bütün yükün kadının üzerine kalmaması; ailelerde uygulanan kız ve oğlan çocukları arasındaki cinsiyet ayrımcı modele karşı duruş ve eşit haklarla büyütülmeleri, çocukların ihmal,  istismar  ve küçük yaşta çalıştırılması ya da kırsal kesimde özellikle küçük yaştaki çocukların kardeşlerinin sorumluluklarının onlara verilmesi gibi sorunların ortadan kaldırılması olarak açıklayabiliriz” dedi. Programda öğrendiklerinin ve diğer babalarla etkileşimin erkekleri nasıl dönüştürdüğünü de aktaran Dumbak sözlerini şöyle tamamladı:

“Biz 13 haftalık eğitim süreci içinde 2 defa da annelerle toplantı yapıyoruz. Anneler geldiğinde bu değişimi onların ağzından duyuyoruz. Bir anne yanıma geldi ve, ‘hocam, siz benim adama ne yaptınız. Hiç kızıyla ilgilenmeyen adam, onun duygularıyla ilgilenmeye, ona destek olmaya başladı” dedi. Eğitimlerin ardından baba eve gittiğinde farkındalığı ailesine hissettirmiş, onlar da bu yaklaşımdan çok mutlu olmuşlar.”

Soldan Sağa Orhan Ertöz, Sinan Temiz, Ercan Dumbak, Hakan Örer (2)

BABALAR NE DEDİ?

HAKAN ÖRER / 3 ve 6 yaşında iki çocuk babasıyım. Programa katıldıktan sonra çocuklarımla daha fazla zaman geçirmeye başladım, evde eşimle paylaşımlarım arttı. Ataerkil bir aileden geliyorum ve bugüne kadar öğrendiklerimin eksiklerini, yanlışlarını görmeye başladım. Çocuklarımla da eşimle de iletişim dilim daha iyi oldu.  

ORHAN ERTÖZ/ Kursa araştırarak gittim ve neleri doğru, neleri yanlış, neleri eksik yaptığımı test etmek amacıyla katıldım. Çocuğumu daha iyi dinlemeye, ona davranışlarımda daha dikkatli olmaya başladım. Daha iyi baba, daha iyi eş olma yolunda adımlar attık. Demokratik tutum nedir onu öğrendim. 

SİNAN TEMİZ/ Öğrendiklerinle bir baba olarak çocuğunun bir birey olduğunu kabul ediyor ve iletişimini ona göre kuruyorsun. Bu eğitim, bize oğlan-kız çocuklarını ayrım yapmadan yaklaşmamız gerektiğini de öğretti. Yani sen kızsın, yapamazsın gibi yaklaşımların yanlışlığını öğrendik.

Kaynak: BÜLTEN