İstanbul, 6.2 büyüklüğündeki deprem ile bir kez daha sarsıldı. Silivri açıklarında meydana gelen sarsıntı, kent genelinde şiddetli şekilde hissedildi. Deprem sonrası vatandaşlar panik halinde sokaklara döküldü, artçı sarsıntılar ise endişeyi artırdı. Son 24 saatte bölgede yaklaşık 200 artçı deprem kaydedildi.

Çeşme Belediyesi ve AKUT'tan iş birliği protokolü! Çeşme Belediyesi ve AKUT'tan iş birliği protokolü!

Marmara fayı üzerindeki stres büyüyor

Uzmanlar, İstanbul’da beklenen büyük depremin henüz gerçekleşmediğini vurguluyor. Yaşanan her sarsıntı, Marmara Fayı üzerindeki stresi biraz daha artırıyor. Özellikle son depremin ardından “Büyük İstanbul Depremi yaklaşıyor mu?” sorusu yeniden gündeme geldi.

Sahil ilçelerinde risk alarmı

Deprem riski açısından İstanbul’un en hassas noktaları arasında sahil kesimleri öne çıkıyor. Uzmanlar, özellikle Beylikdüzü ve Esenyurt gibi ilçelerde zemin yapısının büyük risk taşıdığını belirtiyor. İstanbul Üniversitesi’nin sondaj çalışmalarında, Esenyurt çevresinde 40 metreye ulaşan kayma zonları tespit edildi. Bu bölgeler, olası bir 7 büyüklüğünde depremde denize doğru kayma tehlikesiyle karşı karşıya.

Heyelan ve zemin kayması tehlikesi

Yüksek İnşaat Mühendisi ve Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, Avcılar’dan Büyükçekmece’ye kadar uzanan hattın yumuşak zemin yapısına dikkat çekiyor. Moriwaki’ye göre, “Deprem anında bu bölgelerde kaymalar yaşanabilir. Her sarsıntı, bu riski biraz daha artırıyor.” Ancak 2000 sonrası yapılan ve ruhsatlı binalarda paniğe gerek olmadığını da ekliyor.

Vatandaşlara hayati uyarılar

Moriwaki, deprem sırasında camlardan atlamanın büyük tehlike oluşturduğunu, bunun yerine yaşam üçgeni oluşturulmasını ve deprem çantasının başucunda bulundurulmasını öneriyor. Ayrıca, binaların ruhsat ve iskan durumunun kontrol edilmesi gerektiğini, zeminin kötü olmasının tek başına büyük risk anlamına gelmediğini, asıl önemli olanın binanın sağlamlığı olduğunu vurguluyor.

Beylikdüzü ve Esenyurt heyelan bölgesi ilan edildi

Deprem Bilimci Prof. Dr. Süleyman Pampal da, Beylikdüzü ve Esenyurt’un heyelan bölgesi olduğunu belirtiyor. Pampal, “Büyükçekmece tamamen heyelan bölgesidir. Geçmişte boş olan bu alanlar şimdi çok katlı binalarla doldu. Deprem, heyelanların en güçlü tetikleyicisidir. Sahil kesiminde geçmiş heyelan izleri hâlâ mevcut. Jeolojik yapıya dikkat edilmeden yapılan imar planları felakete yol açabilir,” diyerek uyarıyor.

Marmara’nın tamamı kırılacak mı?

Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise, 6.2’lik depremin ardından yeni bir sarsıntının daha yaşanabileceğini ancak bunun yakın zamanda beklenmediğini ifade ediyor. Üşümezsoy, “Marmara’nın tamamının kırılması teknik olarak mümkün değil. Kumburgaz Fayı henüz kırılmadı, burada 6.2 büyüklüğünde bir deprem daha olabilir. Ancak bu fay hattı büyük bir deprem oluşturacak potansiyelde değil,” değerlendirmesinde bulunuyor.

Yaralılar var, can kaybı yok

AFAD ve Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre, Silivri açıklarındaki depremin ardından bölgede toplam 197 artçı sarsıntı yaşandı. Sahada yapılan incelemelerde şu ana kadar can kaybı bildirilmezken, 13 kişi hafif yaralanarak hastanelerde tedavi altına alındı. Uzmanlar, İstanbul’da deprem riskinin ciddiyetini koruduğunu ve özellikle zemin riski yüksek bölgelerde hazırlıklı olunması gerektiğini yineliyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ