İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partinin yerel seçimlerdeki pozisyonu ve 2019 ittifak sürecine dair değerlendirmelerde bulundu. Yerel seçimlerin, iktidarın hegemonyasını demokratik yollarla yenilgiye uğratmak için bir fırsat olarak görüldüğünü belirten Dervişoğlu, "Ankara ve İstanbul gibi kritik belediyelerde kazanan bir strateji geliştirdik ancak 2023 genel seçimlerinde beklenen başarıya ulaşamadık" dedi.
Dervişoğlu, yerel seçimlerde partinin bağımsız kimliğiyle adaylarını çıkarma kararının, CHP’ye olan seçmen kaymalarını önlemek amacıyla alındığını ifade etti. Ancak stratejik eksikliklerin özeleştiri gerektirdiğini belirterek, bu süreçte doğru derslerin çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Anayasa değişikliği ve iktidarın hamleleri
Anayasa değişikliği tartışmalarına ilişkin Dervişoğlu, Türkiye’nin bir anayasa değişikliğinden ziyade iktidar değişikliğine ihtiyacı olduğunu dile getirdi. "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 100 yıllık Cumhuriyet’in dörtte birini yönetti. Bu ülke yönetilemiyorsa sorumluluğu başka yerde arayamaz," diyen Dervişoğlu, anayasa değişikliği girişimlerinin tek adam rejimini tahkim etmekten başka bir amacı olmadığını savundu.
Dervişoğlu, anayasa değişikliği için gereken nitelikli çoğunluğun sağlanamayacağını ve bu sürecin halk arasında gerçek bir mutabakat bulunmadığı için referandumda kabul edilmeyeceğini söyledi.
Abdullah Öcalan ve Bahçeli tartışmaları
Dervişoğlu, Devlet Bahçeli’nin Öcalan ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Bahçeli’nin sözlerinin iktidarın politikalarını meşrulaştırmaya yönelik olduğunu belirtti ve bu tür girişimlerin terörle müzakere anlamına geleceğini ifade etti. "Terörle mücadele edilir, müzakere edilmez," diyen Dervişoğlu, Bahçeli’nin çıkışlarının af girişimlerine kapı araladığını savundu.
Ekonomik kriz: "Boğaz sıkma politikası"
Türkiye’nin ekonomi yönetimini eleştiren Dervişoğlu, mevcut politikaları "kemer sıkma değil, boğaz sıkma" olarak tanımladı. Asgari ücret ve emekli maaşlarına yönelik adımların yetersiz olduğunu belirten Dervişoğlu, "Hükümet, halkın refah seviyesini artıracak bir ekonomik program yerine, yükü vatandaşın omzuna yıkıyor," dedi.
Asgari ücretin 28 bin lira olması gerektiğini ifade eden Dervişoğlu, Türkiye’nin uyguladığı programın IMF politikalarına benzediğini ve halkın üzerindeki vergi yükünün dayanılmaz hale geldiğini söyledi.
Kaçak göçmen sorunu ve İYİ Parti’nin politikası
Dervişoğlu, kaçak göçmen sorununu çözülmesi gereken ciddi bir mesele olarak tanımladı ve bu konuda popülist yaklaşımlardan kaçınılması gerektiğini ifade etti. İYİ Parti’nin, Milli Güvenlik ve Göç Politikaları Başkanlığı aracılığıyla gerçekçi çözümler sunduğunu belirtti.
Parlamenter sistem vurgusu
Dervişoğlu, Türkiye’nin kurtuluşunun güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşle mümkün olacağını söyledi. "Türkiye’nin bu şartlara sürüklenmesinin temelinde başkanlık sistemi yatıyor. Parlamenter sisteme dönüş, partiler üstü bir mesele olarak ele alınmalı," dedi.