Almanya'nın önde gelen şirketleri, ekonomik durgunluk ve artan maliyetlerin etkisiyle işten çıkarmaları hızlandırıyor. Fortune 500 Avrupa listesinde yer alan Alman devleri, 2023'te büyük bir kısmı imalat sektöründen olmak üzere 100 binden fazla çalışanı işten çıkarmayı planladıklarını duyurdu.
Ekonomideki zayıf görünüm, şirketlerin fabrika kapatma ve istihdam azaltma kararlarını tetiklerken, enerji fiyatlarındaki artış ve dış talebin düşmesi gibi sorunlar, Alman sanayisini olumsuz etkiliyor.
İmalat sektöründeki zayıflık dikkat çekiyor
Alman ekonomisi, büyük ölçüde ihracata dayalı olan imalat sektöründeki zayıflık nedeniyle kırılganlığını sürdürüyor. 2023'ün ikinci çeyreğinde yüzde 0,3 küçülen ekonomi, üçüncü çeyrekte yalnızca yüzde 0,2 büyüyerek teknik resesyona girmekten kıl payı kurtuldu. Ancak imalat sektörü, küresel ekonomik yavaşlama ve Rusya-Ukrayna Savaşı sonrası artan enerji fiyatları nedeniyle zor bir süreçten geçiyor.
Ülkede imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) uzun süredir daralma sinyalleri veriyor. PMI, büyüme eşiği olan 50 puanın altında seyrederken, belirsizlikler fabrikalarda işten çıkarmaların hızlanmasına yol açıyor.
Büyük şirketlerden işten çıkarma dalgası
Bosch, Volkswagen, Thyssenkrupp gibi devler, maliyet azaltma ve yeniden yapılanma planları çerçevesinde binlerce kişiyi işten çıkarma kararı aldı. Bosch, dünya genelinde 5 bin 500 kişiyi işten çıkaracağını ve üretim tesislerinde kısa mesaiye geçileceğini açıkladı. Volkswagen ise Almanya'daki üç fabrikayı kapatarak 35 bin çalışanın işine son vermeyi planlıyor.
Çelik devi Thyssenkrupp, 2030'a kadar çelik biriminde 5 bin, diğer ticari faaliyetlerde ise 6 bin kişinin daha işten çıkarılacağını duyurdu. Şirket ayrıca üretim kapasitesini azaltarak maliyetleri kontrol altına almayı hedefliyor.
"Made in Germany" modeli artık işlemiyor
Almanya’nın geleneksel "Made in Germany" iş modeli, enerji maliyetlerinin yükselmesi ve küresel ticaretin değişen dinamikleriyle zorlu bir sınav veriyor. Ucuz enerji ve ithalatla elde edilen ara malları işleyerek yüksek kalitede ürün ihraç etme anlayışı, günümüz ekonomik koşullarında sürdürülebilir olmaktan çıkmış durumda.
Kovid-19 pandemisi, tedarik zinciri kesintileri ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi krizler, Alman ekonomisinin yapısal sorunlarını daha belirgin hale getirdi. Özellikle yüksek bürokrasi ve artan lokasyon maliyetleri, Almanya'nın uluslararası rekabet gücünü zayıflatıyor.
Çin, "yeni Almanya" olarak öne çıkıyor
ING Küresel Makro Araştırma Başkanı Carsten Brzeski, Çin’in artık "yeni Almanya" haline geldiğini belirterek, Alman ekonomisinin küresel pazarda zorlandığını ifade ediyor. Brzeski, sanayi üretiminin pandemi öncesi seviyelere dönemedikçe resesyon riskinin arttığını vurguluyor.
Alman sanayisinin küresel ekonomideki payı giderek düşerken, enerji maliyetleri ve demografik zorluklar, ülkenin toparlanma umutlarını zayıflatıyor.