Türkiye siyaseti, 4 Temmuz 2025 Cuma gününe, Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu ile ilgili şok edici bir hukuki gelişmeyle başladı. İmamoğlu'nun İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden aldığı ve uzun süredir tartışmalara neden olan diplomasına ilişkin yürütülen soruşturma, iddianamenin tamamlanmasıyla yeni bir aşamaya geçti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame, İmamoğlu'nun siyasi geleceği üzerinde derin etkiler bırakabilecek ağır talepler içeriyor. Bu gelişme, İmamoğlu'nun mevcut tutukluluk halinin yanı sıra, siyasi kariyerini tamamen sonlandırabilecek yeni bir hukuki kuşatma olarak yorumlanıyor.

8 yıl 9 ay hapis ve siyasi yasak talebi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 20 sayfalık iddianamede, Ekrem İmamoğlu hakkında "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçlamasıyla 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor. İddianamedeki talepler sadece hapis cezasıyla sınırlı değil. Savcılık, İmamoğlu hakkında bir kez daha siyasi yasak kararı verilmesini de talep etti. Bu talep, İmamoğlu'nun seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere tüm siyasi faaliyetlerden men edilmesi anlamına geliyor. Mevcut davaları ve tutukluluk süreciyle zaten siyasi arenada zorlu bir mücadele veren İmamoğlu için bu yeni iddianame, geleceğe dair en büyük hukuki engellerden biri olarak karşısına çıkıyor.

'Hileli diploma ve sahteciliğe iştirak'

İddianamenin merkezinde, Ekrem İmamoğlu'nun Girne Amerikan Üniversitesi'nden İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi'ne yaptığı yatay geçişin usulsüz olduğu ve bu yolla "hileli şekilde diploma aldığı" iddiası yer alıyor. Savcılık, bu süreçte "sahtecilik suçuna iştirak edildiğini" savunuyor. Soruşturma, İmamoğlu'nun yaklaşık 35 yıl önce aldığı lisans diplomasının geçerliliğini temelden sorguluyor. Savcı, İmamoğlu'nun bu usulsüz diplomayı yüksek lisans başvurularında, askerlik işlemlerinde ve seçim süreçlerinde kullanarak "zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediğini iddia ediyor. Mahkemenin iddianameyi kabul etmesi durumunda, Türkiye siyasi tarihinin en çok konuşulacak davalarından biri başlamış olacak.

Büyükşehir operasyonu: Ulaş Aydın ve Gürkan Erdoğan serbest!
Büyükşehir operasyonu: Ulaş Aydın ve Gürkan Erdoğan serbest!
İçeriği Görüntüle

Kamuoyunun gündemine oturan bu hukuki sürecin kökenleri, 18 Eylül 2024'te CİMER'e (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) yapılan bir ihbarla başladı. İddianamede yer alan bilgilere göre, bu ihbarda İmamoğlu'nun yatay geçişinin gerekli puanlara sahip olmadan ve özel üniversiteden devlet üniversitesine geçişin mümkün olmadığı bir dönemde yapıldığı öne sürüldü. 1 Ekim 2024'te yapılan ikinci bir ihbarda ise bir YouTube yayınında dile getirilen iddiaların soruşturulması istendi. Bu şikayetler üzerine soruşturma derinleştirildi ve bugünkü iddianameye ulaşıldı.

İ

Kaynak: haber merkezi