DİSK-AR'ın TÜİK verileri üzerinden hazırladığı rapor, Türkiye'de geniş tanımlı işsizliğin arttığına dikkat çekiyor. Özellikle kadın işsizliği ve zamana bağlı eksik istihdamdaki artış endişe verici boyutlara ulaştı.
Türkiye işgücü piyasası, zorlu bir süreçten geçmeye devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son işsizlik verilerini değerlendiren DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR), geniş tanımlı işsizlik oranındaki artışa dikkat çekti. DİSK-AR'ın raporuna göre, dar tanımlı işsizlik rakamlarında hafif bir düşüş gözlemlense de, gerçek tabloyu yansıtan geniş tanımlı işsizlik oranları endişe verici seviyelere yükselmiş durumda. Bu durum, Türkiye ekonomisi ve işgücü piyasası açısından ciddi sorunlara işaret ediyor.
DİSK-AR'dan çarpıcı işsizlik raporu
DİSK-AR, TÜİK verilerini detaylı bir şekilde analiz ederek aralık ayı işsizlik raporunu yayımladı. Raporda, Türkiye genelinde 15 yaş ve üzeri nüfusta dar tanımlı işsiz sayısının, mevsim etkisinden arındırılmış olarak, 2024 Aralık ayında 3 milyon 26 bin kişi olduğu belirtildi. Ancak DİSK-AR'ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamalara göre, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise aynı dönemde 11 milyon 476 bin kişiye ulaştı. Bu rakamlar, dar tanımlı işsizlik ile geniş tanımlı işsizlik arasındaki makasın giderek açıldığını ve gerçek işsizlik tablosunun çok daha vahim olduğunu ortaya koyuyor.
Geniş tanımlı işsizlik pandemi seviyelerine yükseldi
DİSK-AR raporunda, geniş tanımlı işsizlik oranının pandemi döneminde yaşanan seviyelere tekrar yükseldiği vurgulandı. Geniş tanımlı işsizlik oranının, Ocak 2021 tarihinden bu yana en yüksek seviyesine ulaşması, işsizlik sorununun kronikleştiğini ve ekonomik krizin işgücü piyasasını derinden etkilediğini gösteriyor. Bu durum, iş arayan milyonlarca vatandaşın umutsuzluğunu artırırken, ekonomik ve sosyal sorunların da derinleşmesine neden oluyor.
Kadın işsizliği erkek işsizliğinin çok üzerinde
TÜİK tarafından açıklanan dört ayrı işsizlik türünde de kadın işsizliğinin erkek işsizliğinden oldukça yüksek seyretmesi, raporda dikkat çekilen önemli bir nokta oldu. Geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) oranı erkeklerde yüzde 22,8 olarak hesaplanırken, kadınlarda bu oran yüzde 37,2'ye ulaştı. Geniş tanımlı kadın işsizliği ile geniş tanımlı erkek işsizliği arasındaki 14,4 puanlık fark, kadınların işgücü piyasasında karşılaştığı eşitsizlikleri ve zorlukları açıkça gösteriyor. Bu durum, kadın istihdamının artırılması ve kadınların işgücü piyasasına katılımının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini bir kez daha vurguluyor.
Zamana bağlı eksik istihdam artmaya devam ediyor
DİSK-AR raporunda, zamana bağlı eksik istihdamın artmaya devam etmesi de endişe verici bir gelişme olarak değerlendirildi. Zamana bağlı eksik istihdam, çalışma saatleri yetersiz olan ve daha fazla çalışmak isteyen ancak iş bulamayan kişileri ifade ediyor. Bu durum, hem çalışanların gelir düzeyini olumsuz etkiliyor hem de işgücü piyasasındaki verimliliği düşürüyor. Zamana bağlı eksik istihdamdaki artış, işgücü piyasasında kaliteli ve tam zamanlı iş imkanlarının azaldığını ve güvencesiz çalışma biçimlerinin yaygınlaştığını gösteriyor.
Potansiyel işgücü sayısı rekor seviyede
Raporda, potansiyel işgücü sayısındaki artış da dikkat çekti. Potansiyel işgücü, iş aramayan ancak işbaşı yapmaya hazır olan kişileri kapsıyor. Son bir yılda potansiyel işgücü sayısı 977 bin kişi artarak 3,9 milyondan 4,9 milyona yükseldi. Bu rekor artış, iş bulma umudunu kaybeden ve iş aramaktan vazgeçen büyük bir kitlenin varlığına işaret ediyor. Potansiyel işgücü sayısındaki bu artış, işgücü piyasasındaki umutsuzluğu ve ekonomik krizin yarattığı olumsuz psikolojik etkileri de gözler önüne seriyor.
En yüksek işsizlik oranı geniş tanımlı kadın işsizliği
Aralık 2024'te mevsim etkisinden arındırılmış HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori, yüzde 37,2 ile geniş tanımlı kadın işsizliği oldu. Bu oran, kadınların işgücü piyasasında karşılaştığı çifte dezavantajı ve ayrımcılığı net bir şekilde ortaya koyuyor. Geniş tanımlı kadın işsizliğinin bu kadar yüksek olması, kadın istihdamına yönelik özel politikaların geliştirilmesi ve kadınların işgücü piyasasına katılımının artırılması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini vurguluyor.
Dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki büyük fark
DİSK-AR raporunda, dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki farkın 19,7 puan gibi oldukça yüksek bir seviyeye ulaşması, işsizlik verilerinin güvenilirliği ve gerçek tabloyu yansıtıp yansıtmadığı konusunda soru işaretleri yarattı. Bu büyük fark, dar tanımlı işsizlik rakamlarının gerçek işsizlik sorununun boyutunu gizlediği ve işsizlik sorununun çok daha ciddi boyutlarda olduğu şeklinde yorumlanıyor. DİSK-AR'ın raporu, Türkiye işgücü piyasasının derin bir kriz içinde olduğunu ve işsizlik sorununun çözümü için kapsamlı ve etkili politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.