Bolu Kartalkaya’daki kayak merkezinde yer alan Grand Kartal Otel, 21 Ocak gecesi yaşanan korkunç yangınla Türkiye'nin en büyük facialarından birine sahne oldu. 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin ise yaralı kurtarıldığı olayın ardından açılan davada, 32 sanık hakkında çeşitli suçlamalarla ağır cezalar talep ediliyor. Yargı süreci Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ederken, duruşmalarda yapılan savunmalar kamuoyunda büyük yankı uyandırıyor.

‘Kendimi savunacak bir yanım yok’

Davanın en dikkat çeken anlarından biri, otelin genel müdürü Emir Aras’ın yaptığı çarpıcı savunma oldu. Mahkemede söz alan Aras, yaşanan felaketten duyduğu pişmanlığı şu sözlerle ifade etti:

“Keşkelerim çok fazla, pişmanlıklarım çok fazla. Tahliyemi istemiyorum. Kendimi savunacak bir yanım yok ama şunu belirtmek isterim; olanları bilerek yapmadım. Ancak bu durum kusurlarımın olmadığı anlamına gelmez. Bu acının parçası olmak, vicdanımı her gün daha da fazla kemiriyor.”

Bu sözler mahkeme salonunda soğuk bir sessizliğe neden olurken, duruşmaya katılan mağdur yakınları gözyaşlarını tutamadı.

İddianame: ihmaller zinciri can aldı

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 98 sayfalık iddianamede, olayın sıradan bir kaza olmadığı, yıllar içinde biriken ihmaller zincirinin bu faciayı kaçınılmaz hale getirdiği savunuluyor.

Otelin sahipleri, üst düzey yöneticileri ve teknik ekiplerinin yanı sıra Bolu Belediyesi’nden bazı yetkililerin de sorumluluğu olduğu belirtiliyor. İddianamede yer alan bilgilere göre, yangının çıkış noktası olan mutfak bölümünde standartlara uygun olmayan kablo sistemleri, yangın alarmının çalışmaması, acil tahliye çıkışlarının kilitli olması gibi ciddi güvenlik açıklarına rağmen otelin faaliyetine devam ettiği vurgulanıyor.

13 sanığa bin yıla yakın ceza isteniyor

Soruşturma kapsamında aralarında otel sahipleri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, yöneticiler Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras ve otel müdürü Emir Aras’ın da bulunduğu 13 sanık için 78 kez olası kastla öldürme ve olası kastla kasten yaralama suçlarından 1998 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Savcılık, bu sanıkların olay öncesinde yapılan uyarıları dikkate almadığını ve yangın güvenliği konusunda gereken önlemleri almamış olmalarını “bilerek ve isteyerek ihmalkâr davranış” olarak nitelendiriyor.

Teknik ekip, mutfak görevlileri ve belediye temsilcileri de sanık

Yalnızca yöneticiler değil, otelde görevli teknik personel, mutfak çalışanları, iş güvenliği uzmanları ve resepsiyon görevlileri de sanık sandalyesinde. Ayrıca, otelin güvenlik sertifikasını veren özel denetim firması çalışanları ve Bolu İl Özel İdaresi’nden bazı görevliler de davada yargılanan isimler arasında.

Murat Çalık’ın tutukluluğuna devam kararı verildi!
Murat Çalık’ın tutukluluğuna devam kararı verildi!
İçeriği Görüntüle

Bu gruba yöneltilen suçlama ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma”. Bu kişiler için istenen cezalar, 22 yıl 6 aya kadar hapis şeklinde mahkemeye sunuldu.

Felaketin arkasındaki denetim boşluğu

Duruşmalarda ortaya çıkan belgeler ve tanık ifadeleri, olayın sadece bir otel yangını olmadığını, sistematik bir denetimsizlikle büyüyen bir faciaya dönüştüğünü gözler önüne seriyor. Yangın tatbikatlarının yapılmadığı, yangın söndürme sistemlerinin bozuk olduğu ve yangın eğitimlerinin personelle paylaşılmadığına dair raporlar mahkemeye sunulmuş durumda.

Özellikle, yangın günü elektrik sisteminde yaşanan ani voltaj dalgalanmasının ardından oluşan kıvılcımlar, tüm binayı kısa sürede sardı. Bazı tanıklar, yangın başladığında bina içinde hiçbir alarmın çalmadığını, görevli personelin bile ne yapacaklarını bilmediğini ifade etti.

Belediye yetkilileri hakkında da hesap soruluyor

Soruşturma kapsamında yalnızca otel yönetimi değil, kamu görevlileri de yargı önünde. Özellikle Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener’in imzasını taşıyan bazı belgelerin, gerçekte yapılmayan yangın denetimlerinin “yapılmış gibi” gösterildiği öne sürüldü. Bu belgeler doğrultusunda denetim mekanizmasının kâğıt üstünde işlediği, ancak pratikte hiçbir güvenlik tedbiri alınmadığı gün yüzüne çıktı.

Bu iddialar doğrultusunda Gülener ve belediye çalışanları hakkında da “görevi kötüye kullanma” ve “ihmalkâr davranışla kamu zararına yol açma” suçlamaları yöneltiliyor.

Kaynak: Haber Merkezi