Ankara’daki TUSAŞ tesislerine düzenlenen terör saldırısı, savunma sanayiindeki güvenlik açıklarını bir kez daha gündeme taşıdı. 5 kişinin hayatını kaybettiği, 22 kişinin yaralandığı bu saldırının ardından eleştirilerin odağına TUSAŞ'ta alınan güvenlik önlemleri yerleşti. Saldırıyı üstlenen terör örgütü PKK, Türkiye’nin kritik tesislerine yönelik tehditlerin devam ettiğini gösterdi. Gazeteci Tolga Şardan ise, Baykar ve TUSAŞ arasındaki güvenlik farklılıklarına dikkat çekerek, TUSAŞ’taki güvenlik zafiyetinin sorgulanması gerektiğini belirtti.
TUSAŞ NEDEN "KORUNAMADI"?
TUSAŞ ve benzeri stratejik tesislerin korunması, Türkiye’de yürürlükteki iki kanuna dayanıyor: 5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu ve daha güçlü olan 5202 sayılı Savunma Sanayii Güvenliği Kanunu (SSGK). Şardan, TUSAŞ’ın da aralarında bulunduğu bu kritik tesislerin SSGK kapsamında yüksek güvenlik önlemleri altında korunması gerektiğini vurguladı. SSGK’nin uygulanması, doğrudan Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) sorumluluğunda olduğu için milli güvenlik çerçevesinde faaliyet gösteren kamu ve özel sektör tesislerinin korunmasından bakanlık sorumlu tutuluyor.
GÜVENLİK BELGELERİ VE YÜKÜMLÜLÜKLER
Şardan’a göre, SSGK kapsamında üretim izin belgesi ve tesis güvenlik izin belgesi gibi belgelerle TUSAŞ, Roketsan ve Aselsan gibi tesislerin korunması gerekiyor. Bu tesisler, yüksek güvenlik gerektiren işleyişleri nedeniyle, sabotaj ve saldırılara karşı kapsamlı önlemler almak zorunda. Milli Savunma Bakanlığı’na karşı sorumlu olan bu kurumlar, hem üretim hem de tesis güvenlik belgelerini elinde bulundurmak durumunda. Şardan, TUSAŞ’ın bu belgeleri bulundurduğunu, ancak güvenlik önlemlerinin ne denli etkin uygulandığının sorgulanması gerektiğini belirtti.
GÜVENLİK ZAFİYETİNİN BİR İŞARETİ Mİ?
Şardan, TUSAŞ özelinde güvenlik önlemlerinin yetersizliğine işaret ederek, teröristlerin tesis içerisine giriş yaparken alınan güvenlik önlemlerini aşmasının ciddi soru işaretleri doğurduğunu ifade etti. SSGK’ye göre giriş kapılarında yüksek güvenlik önlemleri alınması zorunlu olmasına rağmen, saldırganların tesise taksiyle kolayca girmesi, güvenlikteki gevşekliği ortaya koydu. Ayrıca, olay esnasında görevli olan özel güvenlik personelinin sadece tabanca ile karşılık verebilmesi, alınan önlemlerin yeterliliğini bir kez daha sorgulattı.
BAYKAR NASIL KORUNUYOR?
TUSAŞ’taki güvenlik tartışmaları sürerken, Türkiye'nin öncü savunma sanayii şirketlerinden Baykar’ın güvenlik önlemleri de dikkat çekiyor. Şardan, Baykar’ın sahiplerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan yakınlığının güvenlik tedbirlerine etkisini sorgulamasa da, Baykar’ın özel harekât ekipleri tarafından korunduğunu belirtiyor. İstanbul Emniyeti'ne bağlı özel harekât polislerinin görev yaptığı Baykar tesislerinde, sivil çalışanların dijital materyal çıkaramaması gibi katı kurallar mevcut. Tüm iş süreçlerinin tesis içinde muhafaza edilmesi zorunlu tutulurken, çalışanların göreve başlamadan önce kapsamlı bir güvenlik soruşturmasından geçmesi de güvenlik düzeyini artıran önlemler arasında.
TUSAŞ YÖNETİMİ AÇIKLAMA BEKLİYOR
Şardan, Baykar gibi bir tesiste alınan önlemlerle TUSAŞ’taki güvenlik zafiyeti arasındaki farkların sorgulanması gerektiğini vurgularken, TUSAŞ yönetiminin bu durum karşısında nasıl bir açıklama yapacağını merakla beklediğini belirtti.