Özellikle acil servislerde pratisyen hekimler tarafından yazılan ilaçlar için uzman hekim şartı aranması, vatandaşların eczanelerde fahiş ücretlerle karşılaşmasına neden olabilirken, İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel ve İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan konuyu 9 Eylül’e değerlendirdi.
‘NEDENİ BİLİMSEL VERİ DEĞİL’
Tuncay Sayılkan, “Burada bilimsel bir veri değil kurum kendince harcamaları azaltmak için bazı formüller buluyor. Belli ilaçlarda uzmanlık şartı istiyor. Bazı ilaçları rapor artı uzman doktor istiyor. Bunların hepsini Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bir ekibi var. Benim fikrime göre; bunlar daha az harcama ile bu işi götürebilmek için yapılıyor. Çünkü onların da elini kolunu bağlayan bir durum var. Global bütçe diye bir şey var. Aylar öncesinden harcamalar belirleniyor. Çalışanlarda bu harcamaları yıl boyunca doğru kullanmak adına önlemler alıyorlar. Bazı ilaçlar ödeme listesinden çıkarken, bazı ilaçlarda uzman hekim ya da rapor şartı koyuluyor. Psikiyatri ve nörolojik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar da özel uzman gerektirir hale getiriliyor” diye konuştu.
‘SUT DEĞİŞİKLİĞİ YAPILDI’
Bu durumun hastanelerde yoğunluk yaşanmasına neden olduğunu dile getiren Sayılkan, “Bu da hastanelerde yoğunluk yaratıyor. Şimdi bunun farkına vardılar ve yeni bir SUT değişikliği yaptılar. Uzman hekim yazdıktan sonra aile hekimlerinin de bir yıl boyunca yazabilir dediler. Böylece aile hekimlerinin yetkisi artmış oldu” diye söyledi.
ECZACI VE VATANDAŞ KARŞI KARŞIYA GELİYOR
Sadece vatandaşların değil eczacıların da bu uygulamalar nedeniyle sorunlarla karşılaştığını dile getiren Sayılkan, eczacı ile vatandaşın karşı karşıya bile gelebildiğini söyledi. Sayılkan, “Sonuç olarak insan sağlığı önemli. Sağlıktan tasarruf olmaz ama kurum tarafından bakıldığında kısıtlı bütçeyi tutturabilmek için birtakım değişiklikler yapıyorlar” dedi.
‘TEDAVİNİN AKSAMASINA NEDEN OLUYOR’
İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Nuri Seha Yüksel ise sorunların yayınlanan SUT nedeniyle yaşandığını söyledi. Yüksel, “Bu tür sınırlamalar aslında hekimin tedavi konusundaki özerkliğine de müdahale oluyor. Hastalar da mağdur oluyorlar. Burada yeni düzenlemelere ihtiyaç var. Suistimallerin önlenmesi için tedbir alınması gerekiyor ama bu tedbirler meslek örgütleri ile beraber çalışılarak alınmalı. Bilimsel olarak karşılığı olmayan bu tür çözümler tedavilerin aksamasına ve mağduriyete neden oluyor” dedi.