İzmir'in ve milyonlarca vatandaşın içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünü tek başına karşılayan Tahtalı Barajı, tehlike çanlarının en gürültülü çaldığı yer. İZSU tarafından 3 Temmuz 2025 tarihinde yapılan son ölçümlere göre, barajdaki aktif doluluk oranı yüzde 11,67'ye kadar geriledi. Bu rakam, barajın adeta "can çekiştiğini" gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde, yani 3 Temmuz 2024'te, Tahtalı Barajı'ndaki doluluk oranı yüzde 26,34 seviyesindeydi. Bir yıl içinde yaşanan bu dramatik düşüş, barajdaki su miktarının yarıdan daha fazla eridiğini gösteriyor.

Rakamlarla konuşmak gerekirse, şu anda barajda kullanılabilir su hacmi 33,5 milyon metreküp olarak ölçülürken, geçen yıl bu rakam 75,6 milyon metreküptü. Yani, İzmir'in en büyük su rezervi, bir yıl içinde 42 milyon metreküpten fazla su kaybetti. Şehrin su sigortası olarak kabul edilen ve maksimum kapasitesi 287 milyon metreküp olan Tahtalı Barajı'ndaki bu tablo, sadece bir rakamsal veri değil, aynı zamanda yaklaşan kuraklık ve su krizi tehlikesinin en somut habercisi. Yaz aylarının henüz başında olunması ve önümüzdeki dönemde buharlaşmanın artacağı göz önüne alındığında, durumun ciddiyeti daha da artıyor.

Diğer barajlarda da tablo vahim: Gördes ve Alaçatı dip seviyede

İzmir'deki su sıkıntısı, sadece Tahtalı Barajı ile sınırlı değil. Kenti besleyen diğer barajlardaki doluluk oranları da endişe verici boyutlarda. Özellikle Manisa'da bulunan ve İzmir'e su takviyesi yapan devasa Gördes Barajı'ndaki durum, adeta bir ekolojik felaketi andırıyor. Geçen yıl yüzde 9,10 olan aktif doluluk oranı, bu yıl yüzde 1,33'e kadar düşmüş durumda. 434 milyon metreküp kullanılabilir su hacmine sahip olan barajda, şu anda sadece 5,8 milyon metreküp su bulunuyor. Bu durum, Gördes'in bu yaz İzmir'e neredeyse hiç katkı sunamayacağı anlamına geliyor.

Turizmin gözde merkezi Çeşme'nin su ihtiyacını karşılayan Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı da benzer bir kaderi paylaşıyor. Geçen yıl yüzde 29,80 doluluk oranına sahip olan baraj, bu yıl yüzde 8,11'e gerileyerek alarm veriyor.

Diğer barajlardaki durum ise şu şekilde:

Evde bakım ve 65 yaş aylığı ne kadar oldu? Temmuz 2025 Evde bakım ve 65 yaş aylığı zammı
Evde bakım ve 65 yaş aylığı ne kadar oldu? Temmuz 2025 Evde bakım ve 65 yaş aylığı zammı
İçeriği Görüntüle
  • Güzelhisar Barajı: Geçen yıl yüzde 78,98 ile en dolu barajlardan biri olan Güzelhisar'da bile ciddi bir düşüş yaşandı. Mevcut doluluk oranı yüzde 60,96'ya gerilemiş durumda. Her ne kadar diğerlerine göre durumu daha iyi olsa da, 18 puanlık kayıp dikkat çekici.

  • Balçova Barajı: Geçen yıl yüzde 61,62 olan doluluk, bu yıl yüzde 41,04'e indi.

  • Ürkmez Barajı: Geçtiğimiz yıl yüzde 34,35 olan doluluk, bu yıl neredeyse yarı yarıya azalarak yüzde 18,61'e düştü.

Tüm bu veriler, İzmir'in su kaynaklarının bütüncül bir şekilde tehdit altında olduğunu ve sorunun tek bir barajla sınırlı kalmadığını açıkça gösteriyor.

Peki bu düşüşün nedeni ne?

Uzmanlar, baraj doluluk oranlarındaki bu dramatik düşüşün arkasında yatan iki ana neden olduğunu belirtiyor: Yetersiz yağış ve artan su tüketimi. Geride bıraktığımız kış ve ilkbahar mevsimlerinin, İzmir ve Ege Bölgesi için son yılların en kurak dönemlerinden biri olduğu belirtiliyor. Barajları besleyen havzalara düşen yağış miktarının yetersiz kalması, su rezervlerinin yenilenmesini engelledi.

Diğer yandan, yaz aylarının başlaması ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, su tüketimini de artırmış durumda. Hem bireysel kullanımda hem de tarımsal sulamada artan su talebi, barajlar üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Nüfusu her geçen gün artan İzmir gibi bir metropolde, mevcut su kaynaklarının, artan talebi karşılamakta giderek daha fazla zorlandığı görülüyor. Bu durum, su yönetiminde yeni stratejilerin ve yatırımların ne kadar acil olduğunu da ortaya koyuyor.

Vatandaşı ne bekliyor

Baraj doluluk oranlarındaki bu endişe verici tablo, İZSU ve yerel yönetimleri bir dizi önlem almaya itiyor. Önümüzdeki günlerde, vatandaşlara yönelik kapsamlı bir su tasarrufu kampanyasının başlatılması bekleniyor. Bahçe sulama, araba yıkama ve gereksiz su tüketimi gibi konularda daha dikkatli olunması yönünde yapılacak çağrılar, krizin derinleşmesini önlemek adına büyük önem taşıyor.

Ancak, tasarruf önlemleri yeterli olmazsa ve barajlardaki su seviyesi kritik eşiğin altına düşmeye devam ederse, planlı su kesintisi uygulamalarının da gündeme gelmesi kaçınılmaz olabilir. Yetkililer, şimdilik bir kesinti planı olmadığını belirtse de, durumun ciddiyeti, bu ihtimalin her zaman masada olduğunu gösteriyor.

Vatandaşların, suyu daha verimli kullanma alışkanlıkları edinmesi, bu zorlu sürecin en az hasarla atlatılması için tek çıkış yolu olarak görülüyor. Muslukların tamir edilmesi, daha az su tüketen ev aletlerinin kullanılması, duş sürelerinin kısaltılması gibi basit önlemler bile, milyonlarca metreküp suyun kurtarılmasına yardımcı olabilir. İzmir, şimdi hem kurumların alacağı önlemlerle hem de vatandaşların göstereceği duyarlılıkla, kapıdaki bu büyük su krizini aşmaya çalışacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ