KAZİM BOZKURT/ Yaklaşık iki yıl süren titiz bir çalışmanın ardından Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası'nda (BTO-SEN) örgütlenme hakkını kullanan ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu yaklaşık 350 işçi, anayasal hakları için verdikleri mücadelenin 13'üncü gününde kararlılıkla fabrika önündeki bekleyişini sürdürüyor.

İki yıllık emek masada karşılıksız kaldı

İşçilerin daha iyi çalışma koşulları ve insanca yaşayacak bir ücret talebiyle başlattığı sendikal örgütlenme süreci, BTO-SEN'in Çalışma Bakanlığı tarafından yetkili sendika olarak tanınmasıyla resmiyet kazandı. Sendikanın yetki belgesini almasının ardından işverenle üç kez masaya oturuldu ve idari maddeler üzerinde anlaşma sağlandı. Ancak sıra ekonomik maddelere, yani işçinin alın terinin karşılığı olan ücrete geldiğinde, müzakere masası devrildi.

İşveren, mahkeme sürecini gerekçe göstererek masaya "sıfır zam" teklifiyle geldi. Mehmet Çak, işverenin tavrını şu sözlerle özetledi:

"Ya benim dayattığım sıfır zam teklifini kabul edersiniz ya da mahkemeyi beklersiniz diyerek masayı bozmuş oldu. Bize, 'Biz enflasyon farkı ile kurdan doğacak olan kârdan dolayı bu parayı kazanırız, mahkemeyi bekleyeceğiz' dediler."

Maaşlar eridi, cüzdanlar boşaldı: DİSK-AR'dan çarpıcı rapor
Maaşlar eridi, cüzdanlar boşaldı: DİSK-AR'dan çarpıcı rapor
İçeriği Görüntüle

Whatsapp Image 2025 07 13 At 13.39.44

Direniş 9 gündür sürüyor, gözler Danimarka'da

İşten atılan işçiler, haklarını geri almak ve sendikal mücadeleyi sürdürmek için 2 Temmuz'da fabrika önünde bir direniş çadırı kurdu. O günden bu yana 13 gündür her sabah işe gider gibi çadırın yolunu tutan işçiler, kararlılıkla eylemlerine devam ediyor. Mücadele sadece fabrika önüyle sınırlı değil. Her hafta İstanbul'daki Danimarka Konsolosluğu önünde basın açıklamaları yapılıyor.

Mücadelenin bir diğer ayağı ise uluslararası alanda yürütülüyor. BTO-SEN, şirketin merkezi olan Danimarka'da kamuoyu oluşturmak için harekete geçti. Mehmet Çak, "Danimarka'daki 180 milletvekiline ve Danimarka kralına mektup gönderdik. Danimarka basını bu olaylarla ilgili üç kez haber yaptı. Oradaki bir kurum buraya gelip işçilerle görüştü ve bunu haberleştirdi" diyerek seslerini uluslararası arenada duyurmaya çalıştıklarını belirtti.

İşçiler ne istiyor?

Günlerdir direnen işçilerin talepleri oldukça net ve temel haklara dayanıyor. Onlar, patronlardan lüks veya imkansız şeyler değil, sadece anayasal haklarına saygı duyulmasını istiyorlar. İşten çıkarılan BTO-SEN Baştemsilcisi Meltem Karabıyık, taleplerini, "Anayasal hakkımızı kullandık. Toplu sözleşme hakkımızı istiyoruz. Hukuksuz ve haksız yere işten çıkarıldık, işe iademizi talep ediyoruz. Hakkımız olanı, daha iyi bir ücretle, daha iyi şartlarda çalışmayı istiyoruz" sözleriyle özetliyor.

BTO-SEN Başkanı Mehmet Çak da işçilerin temel beklentisinin "insan yerine konulmak" olduğunu vurguluyor. Turizm bölgesi olan Dikili'de kiraların 25-30 bin liraya ulaştığı bir ortamda, 22-24 bin lira civarındaki maaşlarla geçinmenin imkansızlığına dikkat çekiyor.

İşçilerin talepleri arasında, işten atılan arkadaşlarının geri alınması, sendikanın tanınması, toplu sözleşme masasına makul bir teklifle gelinmesi ve kendilerine hakaret ve tehdit eden yöneticiler hakkında işlem yapılması yer alıyor. Umutlarını yitirmeyen işçiler, "Mücadelemizi bırakmayacağız ve hakkımız olan o toplu sözleşmeyi alacağız. İşimize de geri döneceğiz. Çünkü haklıyız" diyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ