İzmir'in gözde ilçesi Urla, son haftalarda peş peşe yaşanan yangın felaketlerinin son halkasına sahne oldu. Kuşçular Mahallesi yakınlarındaki, çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alanda, saat 18:30 sıralarında, henüz belirlenemeyen bir nedenle alevler yükselmeye başladı. Gün batımına yakın bir saatte başlayan yangın, bölgede etkili olan kuvvetli rüzgarın da etkisiyle, bir anda kontrolsüz bir şekilde yayılmaya başladı ve kısa sürede geniş bir alanı etkisi altına aldı.
Yangını ilk fark eden mahalle sakinleri ve bölgeden geçen sürücüler, gökyüzünü kaplayan yoğun dumanı ve yükselen alevleri görerek, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. Yapılan ihbarlar üzerine, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Yangın Harekat Merkezi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı alarma geçti. Çok sayıda ekip, hızla olay yerine sevk edildi.
Ekipler zamanla yarışıyor: Havadan ve karadan yoğun müdahale
Yangının çıktığı bölgenin, sarp ve sık orman dokusuna sahip olması, karadan müdahale ekiplerinin işini oldukça zorlaştırdı. Bu nedenle, söndürme operasyonunun ilk anlarından itibaren, hava gücünün etkin bir şekilde kullanılmasına öncelik verildi. İzmir Orman Bölge Müdürlüğü envanterinde bulunan yangın söndürme helikopterleri ve uçakları, gün batmadan önce zamanla yarışarak, defalarca yakındaki su kaynaklarından ve denizden aldıkları tonlarca suyu, alevlerin en yoğun olduğu noktalara boşalttı.
Hava araçlarının bu "ilk darbesi", yangının yayılma hızını bir nebze olsun keserken, karadaki ekipler de stratejik noktalara konuşlandı. Çok sayıda arazöz, orman işçisi ve itfaiye eri, bir yandan alevlerin ilerlediği noktalara tazyikli su ve köpükle müdahale ederken, diğer yandan da yangının henüz ulaşmadığı alanlarda, motorlu testereler ve iş makineleriyle "karşı ateş" hatları oluşturarak, alevlerin önünü kesmeye çalıştı. Ekiplerin, rüzgarın sürekli yön değiştirmesi ve sarp arazi koşulları nedeniyle verdiği zorlu mücadele, gece boyunca da devam etti.
Yerleşim yerleri tehdit altında mı? Ekipler teyakkuzda
Yangının çıktığı Kuşçular Mahallesi, hem ormanla iç içe geçmiş bir yerleşim yeri olması hem de bölgede çok sayıda yazlık site ve bağ evi bulunması nedeniyle, yangın riskinin en yüksek olduğu bölgelerden biri. Alevlerin, rüzgarın etkisiyle yerleşim yerlerine doğru ilerleme ihtimali, bölgedeki en büyük endişe kaynağını oluşturuyor.
Jandarma ve polis ekipleri, olası bir tahliye senaryosuna karşı, bölgedeki bazı yolları trafiğe kapatarak güvenlik önlemleri aldı. Ekipler, bir yandan yangın söndürme araçlarının olay yerine sorunsuz bir şekilde ulaşımını sağlarken, diğer yandan da mahalle sakinlerini sakin olmaları ve yetkililerin talimatlarına uymaları konusunda uyardı. Yangın söndürme ekiplerinin öncelikli hedefi, alevleri yerleşim yerlerinden uzak tutarak, herhangi bir can kaybı veya evlerin zarar görmesi gibi bir facianın yaşanmasını önlemek. Bu amaçla, yerleşim yerlerinin etrafında adeta bir "koruma kalkanı" oluşturuldu.
Yangının çıkış nedeni araştırılıyor: İhmal mi, kundaklama mı?
Her büyük orman yangınının ardından olduğu gibi, Urla'daki bu yangının da çıkış nedeni, soruşturmanın en önemli konusunu oluşturuyor. Yangının kontrol altına alınmasının ardından, Orman Genel Müdürlüğü ve Jandarma Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından, yangının başlangıç noktasında detaylı bir araştırma yapılacak.
Orman yangınlarında genellikle birkaç temel senaryo üzerinde duruluyor:
-
İnsan Kaynaklı İhmal: Bölgeye atılan sönmemiş bir sigara izmariti, piknik ateşi, anız yakma veya tarımsal faaliyetler sırasında kullanılan bir aletten sıçrayan kıvılcım gibi nedenler, en sık karşılaşılan ihmal senaryolarını oluşturuyor.
-
Elektrik Hatları: Özellikle eski ve bakımsız elektrik hatlarının, rüzgarlı havalarda birbirine değmesi veya koparak kuru otların üzerine düşmesiyle çıkan kıvılcımlar, son dönemde İzmir'de yaşanan birçok büyük yangının ana nedeni olarak gösteriliyor.
-
Kundaklama: Yangının, kasıtlı olarak bir veya birkaç kişi tarafından, arazi kazanma, husumet veya terör amacıyla çıkarılmış olma ihtimali de, güvenlik güçleri tarafından titizlikle araştırılan bir diğer önemli senaryo.
Soruşturmanın sonucunda, yangına bir ihmalin veya kastın neden olduğu tespit edilirse, sorumlular hakkında yasal işlem başlatılacak.
İzmir'in akciğerleri yanıyor: Bitmeyen kabus
Urla'da çıkan bu son yangın, İzmir'in son yıllarda giderek artan bir sıklıkla yaşadığı orman yangını kabusunun ne kadar ciddi bir boyutta olduğunu bir kez daha gösterdi. İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı sıcaklar, uzun süren kuraklık dönemleri ve artan insan baskısı, kentin paha biçilmez orman varlığını her zamankinden daha savunmasız hale getiriyor.
Her yangın, sadece binlerce ağacın yok olması değil, aynı zamanda bölgenin su kaynaklarının, biyolojik çeşitliliğinin ve ekolojik dengesinin de ağır bir darbe alması anlamına geliyor. Bu nedenle, yangınlarla mücadelenin, sadece söndürme faaliyetleriyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda önleyici tedbirler, eğitim, farkındalık ve caydırıcı yasal düzenlemelerle bir bütün olarak ele alınması gerektiği, uzmanlar tarafından sıkça vurgulanıyor. İzmir halkı şimdi, Urla'dan gelecek iyi bir haberi, alevlerin bir an önce söndürüldüğü haberini endişeyle bekliyor.
