Takvimler 17 Mayıs 2021'i gösterdiğinde, Muharrem İnce, yıllarını verdiği CHP'den ayrılarak, "Ne sağdan ne soldan, Atatürk'ün yolundan" sloganıyla kendi partisi olan Memleket Partisi'ni kurmuştu. Türk siyasetine yeni bir alternatif ve üçüncü bir yol sunma iddiasıyla yola çıkan parti, özellikle ilk dönemlerinde kamuoyunda büyük bir ilgi uyandırmıştı. Ancak, aradan geçen 4 yıllık süreçte, parti, ne seçimlerde beklenen başarıyı yakalayabildi ne de siyasette kalıcı bir etki yaratabildi.
İşte bu 4 yıllık serüvenin sonu, 22 Temmuz 2025 Salı günü, partinin 2. Olağanüstü Kurultayı'nda geldi. Kurultayda delegelerin oyuna sunulan "partinin feshedilmesi" yönündeki teklif, oy çokluğuyla kabul edildi. Bu kararla birlikte, Memleket Partisi, Türk siyasi hayatındaki kısa ama hareketli yolculuğunu resmen tamamlamış oldu. Bu karar, sadece bir partinin kapanması değil, aynı zamanda Muharrem İnce'nin siyasi kariyerinde ve muhalefet bloğunun geleceğinde de yeni bir sayfanın açılması anlamına geliyordu.
İnce'den partililere duygusal veda ve net çağrı: 'Şimdi CHP saflarını güçlendirme zamanı'
Partinin feshedilme kararının alınmasının hemen ardından, kurucu lider Muharrem İnce, kürsüye gelerek, hem partililerine veda etti hem de bundan sonraki yol haritasını açıkladı. Duygusal bir konuşma yapan İnce, partinin hangi zorlu koşullarda ve ne büyük fedakarlıklarla kurulduğunu anlattı. Özellikle, "bez afişleri yazan, onları köprülere asan, elinde hoparlörle gezen, sabahlara kadar çalışan genç arkadaşlarım" diyerek, partinin en büyük yükünü çeken gençlere teşekkür etti.
Bu buruk vedanın ardından, İnce, asıl mesajını verdi ve siyasi geleceğiyle ilgili merak edilen soruyu yanıtladı. Kendisinin ve yol arkadaşlarının yeni adresinin, yıllar önce ayrıldığı "baba ocağı" olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) olduğunu ilan etti. Bu kararın gerekçesini ise, ülkenin içinde bulunduğu siyasi iklimin, "küçük farklılıkları bir kenara koyarak omuz omuza, yürek yüreğe birlikte yürümeyi zorunlu kılması" olarak açıkladı.
İnce, CHP'nin, kendi partilerinin temel söylemlerini ve iddialarını sahiplenen bir parti haline geldiğini belirterek, birleşmenin doğal bir sonuç olduğunu ima etti. Konuşmasını, tüm partililerine yönelik net bir çağrıyla tamamladı: "Yol değişir, yolcu değişir ama hedef değişmez! Muharrem İnce, bu hedefin rütbesiz neferidir. Her kim rütbe derdindeyse yanımızdan ayrılsın. Her kim hedefe inanmışsa, kolumuza girsin ve yürüsün. Memleket sevdamız Memleket Partisi ile başlamadı, onunla bitmez! Şimdi CHP saflarını güçlendirme zamanıdır." Bu çağrı, sadece bir siyasi birleşme değil, aynı zamanda muhalefet cephesinde daha geniş bir birlikteliğin ve kenetlenmenin de bir davetiyesi niteliğindeydi.
Birleşmenin şifreleri: Neden şimdi ve sonuçları ne olur?
Muharrem İnce'nin Memleket Partisi'ni kapatarak CHP'ye dönme kararı, siyasi kulislerde "beklenen ama yine de sürpriz olan" bir gelişme olarak yorumlandı. Bu kararın arkasında yatan nedenler ve olası sonuçları, siyasetin geleceği açısından büyük bir önem taşıyor.
Bu birleşmenin arkasındaki temel nedenler şunlar olabilir:
-
Siyasi Konjonktür: İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, CHP'li belediye başkanlarına yönelik tutuklama operasyonları, muhalefet cephesinde bir "kenetlenme" ve "ortak mücadele" zorunluluğu yarattı. İnce, bu kritik dönemde "ayrı durmanın" bir anlamı kalmadığını görmüş olabilir.
-
Seçim Sonuçları ve Siyasi Gerçeklik: Memleket Partisi, girdiği seçimlerde yüzde 1'lik oy oranını aşamayarak, siyasette kalıcı bir aktör olamayacağını gördü. İnce, siyasi kariyerine devam etmek ve etkili olmak için, ana muhalefet partisine dönmenin en rasyonel yol olduğuna karar vermiş olabilir.
-
CHP'deki Değişim: Özgür Özel'in genel başkanlığa gelmesiyle birlikte, CHP'de yaşanan "değişim" ve "yenilenme" süreci, İnce ve ekibinin geri dönüşü için uygun bir zemin hazırlamış olabilir. İnce, geçmişte sert bir şekilde eleştirdiği parti yönetiminin değişmesiyle birlikte, "küskünler" için bir geri dönüş kapısının aralandığını düşünmüş olabilir.
Bu birleşmenin olası sonuçları ise şunlar olabilir:
-
Muhalefette Sinerji: İnce'nin katılımı, CHP'ye yeni bir dinamizm ve enerji katabilir. Özellikle, İnce'nin hitabet gücü ve kitleleri mobilize etme yeteneği, CHP'nin saha çalışmalarına ve mitinglerine önemli bir katkı sağlayabilir.
-
Oyların Birleşmesi: Memleket Partisi'ne oy veren, ancak gönlü hala CHP'de olan seçmenlerin, bu birleşmeyle birlikte yeniden ana muhalefet çatısı altında toplanması, olası bir seçimde CHP'nin oy oranını artırabilir.
-
Yeni Tartışmalar: İnce'nin CHP'ye dönmesi, parti içinde yeni dengeleri ve tartışmaları da beraberinde getirebilir. İnce'nin, parti içindeki konumu, gelecekteki rolü ve politik söylemleri, hem parti yönetimi hem de diğer parti içi gruplar tarafından yakından izlenecektir.
'Hedef değişmez': Atatürk Türkiye'si ve laik Cumhuriyet vurgusu
Muharrem İnce, yaptığı açıklamada, bu siyasi manevranın, kişisel bir ikbal arayışı olmadığını, aksine temel hedeflere ulaşmak için bir "araç değişikliği" olduğunu vurguladı. Konuşmasında sık sık, "Atatürk Türkiye’sini aydınlık yarınlara taşımak" ve "Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatmak" gibi temel ilkelere atıfta bulundu. Bu vurgular, İnce'nin, siyasi duruşunun ve temel ideolojik çizgisinin değişmediğini, sadece bu hedeflere ulaşmak için mücadele edeceği platformun artık CHP olduğunu göstermeyi amaçlıyor.
"Yol değişir, yolcu değişir ama hedef değişmez!" diyerek, bu ilkesel duruşun altını çizen İnce, kendisini bu büyük hedefin "rütbesiz bir neferi" olarak tanımlayarak, kişisel bir makam veya mevki beklentisi içinde olmadığı mesajını verdi.
Sonuç olarak, Memleket Partisi'nin kendini feshederek CHP'ye katılması, sadece bir partinin siyaset sahnesinden çekilmesi değil, aynı zamanda Türk muhalefet tarihinde yeni bir sayfanın açılması anlamına geliyor. Bu "büyük barışma"nın, dağınık muhalefet cephesini birleştirip, iktidar karşısında daha güçlü bir alternatif yaratıp yaratamayacağını ise zaman gösterecek.