Cumhuriyet dönemi edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Halikarnas Balıkçısı, İzmir Küçük Kulüp Derneği’nde düzenlenen “Zamanda Yolculuk” söyleşisiyle anıldı. Etkinliğe Kabaağaçlı ailesinden birçok kişi katılırken, İzmirliler büyük ustanın doğa ve insan sevgisiyle yoğrulmuş yaşam felsefesine bir kez daha tanıklık etti. Söyleşi, yoğun ilgi ve alkışlarla karşılandı.

Mavi Yolculuk ve Anadolu felsefesi

Söyleşide Halikarnas Balıkçısı’nın torununun eşi Tuğba Kabaağaçlı, eşi Derya Ömer Kabaağaçlı ile birlikte büyük ustanın Mavi Yolculuk ve Anadolu felsefesine olan tutkusunu anlattı. Derya Ömer Kabaağaçlı, dedesinin denize olan sevgisini ve Anadolu’yu bir medeniyetler beşiği olarak görme düşüncesini vurguladı. “Mavi onun için sadece deniz değil, bir dünya görüşüydü,” diyen Kabaağaçlı, dedesinin bu felsefeyi hem kitaplarıyla hem de Mavi Yolculuklarla insanlara aktardığını belirtti.

Ekran Görüntüsü 20250412 132814

Kültüre dönüşen yolculuklar

1945 yılında Bodrum’da başlayan Mavi Yolculuklar, Halikarnas Balıkçısı’nın öncülüğünde sanatçı ve düşünürlerle yapılan fikir sohbetleriyle kültürel bir geleneğe dönüştü. Bu yolculuklar, yalnızca bir tatil değil; aynı zamanda bir düşünce paylaşım ortamıydı. Kabaağaçlı ailesi, bu mirası bugün de yaşatmaya devam ediyor.

Menderes Kent Lokantasına Kavuşuyor Menderes Kent Lokantasına Kavuşuyor

Halikarnas Balıkçısı’nın devrimci yönü

Halikarnas Balıkçısı’nın torunu Ömer Derya Kabaağaçlı, dedesinin devrimci düşüncelerini şu sözlerle özetledi: “O yalnızca bir yazar değil; aynı zamanda fikirlerin öncüsüydü. Anadolu’yu bir bütün olarak gören ve medeniyetler arasındaki bağları savunan bir düşünürdü. Antik tanrıların sonuncusuydu.” Kabaağaçlı’nın bu düşünceleri, onun yalnızca edebi değil, aynı zamanda felsefi yönünü de ortaya koyuyor.

İzmir’e katkıları unutulmadı

Etkinlikte araştırmacı yazar Metin Erdoğan, Halikarnas Balıkçısı’nın İzmir’e olan katkılarını vurguladı. Erdoğan, onun yalnızca bir yazar değil; aynı zamanda bir rehber, çevreci ve aktivist olduğunu belirterek şu sözleri söyledi: “Eğer Halikarnas Balıkçısı’nın topluma olan katkıları sorgulanacaksa, onun emekleri karşısında diz çökülür.” Ayrıca Balıkçı’nın Efes’i İran Şahı’na gezdirdiğini ve Fransa’da tanınmış bir isim olduğunu hatırlattı.

Halikarnas Balıkçısı’nın torunu Joanne Aliye Kabaağaçlı ise dedesiyle ilgili hatıralarını paylaştı. Mezarı için seçtiği yerin doğayla iç içe olduğunu belirten Kabaağaçlı, dedesinin sade ve onurlu yaşamını vurguladı: “Parasını kendi kazandı; ailesini geçindirmek için çalıştı.” Aile fertleri, bu mirası yeni nesillere aktarmak için çalışmalarını sürdürüyor.

Whatsapp Image 2025 04 12 At 13.18.26

Mavi sürgün çağrısı

Etkinlikte Halikarnas Balıkçısı’nın eserlerine de dikkat çekildi. Aile üyeleri ve konuşmacılar, onun gerçek kimliğini anlamak için “Mavi Sürgün” kitabının yeniden okunması gerektiğini ifade etti. Bu eserle birlikte büyük ustanın fikir dünyasına daha yakından bakılabileceği vurgulandı.

İzmir’in kültüründe derin izler

Halikarnas Balıkçısı’nın İzmir’e olan katkıları hem kültürel hem de edebi alanda derin izler bıraktı. Kültürpark’taki çalışmaları ve Anadolu’nun tarihine yönelik projeleri sayesinde şehirde önemli bir miras oluşturdu. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin teşekkür ettiği bu emekler, etkinlikte bir kez daha hatırlandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ