9 EYLÜL- İzmir, tarihin derinliklerine uzanan köklü bir geçmişi olan, farklı medeniyetlerin izlerini barındıran büyüleyici bir şehirdir. Bu hoşgörülü atmosferi sayesinde her medeniyet kendi kültürünü İzmir'in topraklarına nakşetmiştir. Türkiye'nin Batı dünyasına açılan kapısı olarak anılan İzmir, Anadolu'nun en batısında, İzmir Körfezi'nin en uç noktasında konumlanmıştır.
İzmir'in bilinen tarihi, günümüzden tam 8 bin 500 yıl öncesine uzanmaktadır. Bu süre zarfında şehirde yaşayan toplumların izlerini her köşede görmek mümkündür. Özellikle İzmir'in tarihi kent merkezi olarak bilinen Konak Meydanı ve Tarihi Kemeraltı Çarşısı çevresinde, şehrin tarihi yapıları yoğunlaşmıştır.
İzmir Tarihi Yerler
İzmir'de, MÖ 300'lü yıllarda Büyük İskender tarafından kurulan Smyrna kentinin kalıntılarına rastlanan tarihi kent merkezi, zamanla farklı medeniyetlerin yerleşimiyle dini ve sivil yapılarla zenginleşerek çok kültürlü bir görünüm kazanmıştır. İzmir, o dönemde şu anda Kadifekale olarak bilinen bölgede yer alan akropolün eteklerinden limana kadar uzanan aşağı kentten oluşmaktaydı.
İzmir Tarihi Kent Merkezi'nin merkezinde Konak Meydanı bulunmaktadır. Kuzeydoğuda Cumhuriyet Meydanı ve Pasaport İskelesi, güneyde Varyant ve Bahri Baba Parkı, güneydoğuda ise Kültürpark, Basmane Garı ve Kadifekale'ye kadar uzanan alan, Eski İzmir olarak anılmaktadır.
Konak Meydanı
İzmir'in kalbinin attığı merkez nokta olan Konak Meydanı, resmi adıyla Atatürk Meydanı, çevresindeki kamu binalarıyla tanınmaktadır. Bu meydan, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Hükümet Konağı, Emniyet Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Yalı Camii ve Tarihi Saat Kulesi gibi önemli yapıları barındırır.
Konak Meydanı adını, İzmir'in tanınmış ayan ailelerinden Katipoğulları Ailesi'nden almıştır. 18. yüzyılda İzmir'de yaşayan bu aile, kent yönetiminde büyük etkiye sahip olan isimler arasında yer almıştır. Katipoğulları Ailesi'nin konağının dış avlusunda bulunan boş alan, günümüzde Konak Meydanı olarak İzmir'in buluşma noktası haline gelmiştir.
Saat Kulesi
İzmir Saat Kulesi, İzmir'in sembol yapılarından biridir. Osmanlı Padişahı Sultan Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. yılını kutlamak amacıyla 1901 yılında inşa edilmiştir. Saat Kulesi, Osmanlı tarzını yansıtan taş işçiliği, geometrik figürleri ve küçük kubbeleriyle dikkat çekerken, aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi'nin de logolarını süslemektedir.
İzmir'in gezip görülmeye değer yerleri arasında bulunan Saat Kulesi, saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm'in hediyesidir. Saat Kulesi'nin her bir tarafında dört çeşme bulunmaktadır. Kemeraltı Çarşısı gibi İzmirlilerin sıkça ziyaret ettiği alışveriş merkezine ulaşmak için Konak Meydanı üzerinden geçiş sağlanır. Birçok İzmirli, Saat Kulesi'ni arkadaşlarıyla buluşmak için ortak bir nokta olarak kullanmaktadır.
İzmir Milli Kütüphane
Türkiye'de milli adını taşıyan ilk kütüphane unvanına sahip olan Milli Kütüphane, 1912 yılında İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin girişimiyle Beyler Sokağı'nda inşa edildi. İlk yapıldığı dönemde Beyler Sokağı'nda bulunan kütüphane, Mimar Tahsin Sermet Bey tarafından tasarlandı. Günümüzdeki Milli Kütüphane binası ise Elhamra Sineması ile bitişik bir konumda yer almaktadır. Neo-klasik tarzdaki bu yapı, 1933 yılında tamamlanmıştır.
Milli Kütüphane, zengin bir koleksiyona sahiptir. 670 binden fazla kitap, 4 bin 800 dergi, 7 bin 400 gazete, Arapça, Türkçe ve Farsça dillerinde yaklaşık 4 bin yazma eser içermektedir. Kütüphanede, Katip Çelebi'nin Cihannüma adlı eserinin İbrahim Müteferrika tarafından basılmış ilk baskısı, Aristo'nun 1531 tarihli Gutenberg basımı eseri ve 72 adet Kur'an koleksiyonuna ait parçalar gibi önemli eserler bulunmaktadır. Elhamra Sineması ise günümüzde Devlet Opera ve Balesi sahnesi olarak kullanılmaktadır.
Kızlarağası Hanı
Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda Halim Ağa Çarşısı olarak bilinen bölgede yer alıyor. Kızlarağası Hacı Beşir Ağa tarafından İzmir Liman Kalesi’nin hemen arkasında 1745’te inşa edildi. İzmir’in canlı ticari hayatına katkı sunan yapı, o yıllarda kervanlarla İzmir’e gelen tüccarların konakladığı ve mallarını indirdiği bir yer olarak kullanılıyordu.
Kare bir forma sahip olan Kızlarağası Hanı’nın içerisinde dikdörtgen ve geniş bir avlunun çevresinde çok sayıda dükkan bulunuyor. 1993’te restore edilen han günümüzde Kemeraltı’nı ziyaret edenlerin uğrak noktalarından. El sanatları ürünleri, gümüş ve altın takılar, hediyelik eşyalar ve meşhur dibek kahvesi Kızlarağası’nda bulabilecekleriniz arasında.
Agora
Konak’ta Namazgah semtinde yer alıyor. Agora, Helenistik ve Roma döneminin en iyi korunan yapılarından biri. Üç katlı olarak inşa edilen yapı 178’de yaşanan depremle yerle bir olduktan sonra ve İmparator Marcus Aurelius tarafından yeniden inşa edildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Ticaret Odası’nın desteğiyle yürütülen Agora kazısı çalışmaları ile kent yeniden ayağa kaldırılırken, Agora’nın çevresindeki gecekondular yıkılarak Agora Eşrefpaşa Caddesi ve Kemeraltı’ndan görünür hale getirildi.
Ayavukla Kilisesi
İzmir'deki bu kilise, Hristiyanlar için büyük önem taşıyan ve İncil'de adı geçen kiliselerden biridir. Basmane semtinde bulunan bu yapı, 1886 yılında Rum kilisesi olarak inşa edilmiştir. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ise 1926 yılında Atatürk'ün emriyle İzmir'in ilk arkeoloji müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Kilise, bir dönem devlet opera ve balesinin depo olarak kullanıldığı bir süreç geçirmiştir. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin gerçekleştirdiği restorasyon çalışmalarıyla orijinal haline dönüştürülmüştür. Kilise, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi ile aynı avluda yer almaktadır. Rumlar tarafından her yıl ayinler düzenlendiği gibi, kilise yıl boyunca kültür ve sanat etkinliklerine ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, hem Protestan hem de Katolik Amerikan cemaatleri tarafından da kullanılmaktadır.
Ayavukla Kilisesi ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi, haftanın altı günü ziyarete açıktır. Ziyaret saatleri 08.30-17.30 arasında gerçekleşmektedir, sadece pazartesi günleri kapalıdır. Bu kilise ve müze için giriş ücreti alınmamaktadır.
İzmir Etnografya Müzesi
Konak Varyant’ta Bahri Baba Parkı içerisinde yer alıyor. Müze, 1831’de vebalılar için inşa edilen St. Rock Hastanesi binasında bulunuyor. Bizans mimarisinin süsleme özelliklerinden izler taşıyan müze binası İzmir’in çok kültürlü yapısını yansıtan sembol yapılardan.
Üç katlı İzmir Etnografya Müzesi’nin iki katı müze olarak kullanılıyor. Müzede İzmir ve çevresinin 19. yüzyıldaki sosyal yaşamını simgeleyen, çömlekçilik, göz boncukçuluğu, tenekecilik, tahta baskıcılık, halı dokumacılığı gibi geleneksel el sanatları örnekleri sergileniyor.
Etnografya Müzesi’nin hemen karşısında, yolun diğer tarafında ise İzmir’in ilk Müslüman Hastanesi olarak 1851’de kurulmuş olan Kadın Doğumevi yer alıyor. Varyant olarak adlandırlan yolun çevresinde çok sayıda tarihi yapı var. Varyant’a yürüdüğünüzde eşsiz İzmir Körfezi manzarasıyla kentin panoramasını görüyorsunuz.