Yağmur KARADAĞ/Uzun yıllardır Türkiye’de bir türlü çözüme ulaştırılamayan, kanayan yaralardan birisi kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin her geçen gün arttığı gerçeği. Her gün özgürlükleri için mücadele eden kadınların ölüm haberiyle karşı karşıya kalıyoruz.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un hem kadınlar tarafından yeterince bilinmemesi hem de yetkili kurumlar tarafından uygulanmaması, caydırıcılığının bulunmaması söz konusu şiddet ve cinayet olaylarının artmasına neden oluyor.
Kadına yönelik şiddeti ve cinayetleri önleme noktasında kanaat önderlerinin duruşu da çok önemli. Bu noktada, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde 9 Eylül Gazetesi olarak İzmir’deki kadın belediye başkanlarına şiddete yönelik öncelikli faaliyetlerini ve çözüm önerilerini sorduk. İşte gelen yanıtlar:
Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu
SORUMLULAR, FAİLLERİ CEZASIZLIK POLİTİKALARIYLA CESARETLENDİRENLER!
Bugün kadına yönelik şiddette cins kırıma varan tablonun sorumlularının kadınların yaşam hakkını koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkanlar, 6284 sayılı kanunu etkin uygulamamanın yanı sıra her fırsatta tartışmaya açanlar ve kadınların faili olan erkekleri cezasızlık politikalarıyla cesaretlendirenler olduğunu dile getiren Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Kadına yönelik şiddetin önlenebilmesi için mevcut 6284 sayılı yasanın etkili bir biçimde uygulanması ve İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi gerekiyor. Eğitim başta olmak üzere bütüncül politikalar gerekiyor. Kadına yönelik şiddetin kaynağının toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğu bilgisinden yola çıkılarak kadına yönelik şiddetle mücadele mekanizmalarının toplumsal cinsiyete duyarlı bir bakış açısı ile tanımlanması ve medyanın, cinsiyetçi ve kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran dilini dönüştürmesine yönelik kılavuz ve rehberler sivil toplum ve meslek örgütlerinin katılımıyla hazırlanması gerekiyor” dedi.
AVRUPA YEREL YAŞAMDA KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ ŞARTI’NA İMZA ATTIK
Konak’ın şiddetin en fazla olduğu coğrafyalardan biri olduğunu ve bir kadın belediye başkanı olarak bu durumu görmezden gelip sessiz kalamayacağını ifade eden Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Geçtiğimiz aylarda Konak’ta bir haftada üç kadın cinayeti yaşadık ve o dönem bizzat sokağa inme sorumluluğu hissettim. Çünkü bu yola çıkarken kız kardeşlerime asla yalnız yürümeyeceklerinin sözünü verdim. Toplumsal cinsiyet eşitliğini temel alan bir anlayışla hareket ediyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkı koyacak çalışmalar yürütmek amacıyla Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi tarafından hazırlanan Avrupa Yerel Yaşamda Kadın Erkek Eşitliği Şartı’na imza attık. Eşitlik anlayışımızı tüm hizmetlerimize yaymak amacıyla hazırlıklarını sürdürdüğümüz Yerel Eşitlik Eylem Planı’mızın yanı sıra kadınların istihdamdan eğitime, güvenlikten sağlığa her alanda desteklendiği projeleri hayata geçiriyoruz” dedi.
KONAK’TA SIĞINMA EVİ HAYATA GEÇECEK
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin yürüttüğü Nar Projesi kapsamında Konak’taki mahalle muhtarlarıyla farkındalık ve eğitim çalışması yaptıklarını da vurgulayan Başkan Nilüfer Çınarlı Mutlu, “Pek çok metropol ilçede olduğu gibi ne yazık ki Konak’ta da bir sığınma evi yok. Biz bu dönem bunu da hayata geçirmek istiyoruz. Keşke kadınlar için böyle yerlere gerek olmasa ama ne yazık ki ülkemizdeki şiddet gerçeği bu ihtiyacı doğuruyor. En nihai hedefimiz şiddet gören kadınlara İş’te Konak Personel İstihdam Ofisimiz aracılığıyla iş bulup ekonomik özgürlüklerine kavuşmalarını sağlayabilmek. Çünkü biliyoruz ki ekonomik yoksunluk sonucu şiddet gördüğü o çatıdan uzaklaşamayan çok sayıda kadın var. Öte yandan ücretsiz okul öncesi eğitim verdiğimiz Mutlu Çocuklar Oyun Evlerimiz aracılığıyla kadınların üzerindeki bakım yükünü azaltıyor ve istihdama katılmaları için imkân yaratıyoruz” diye konuştu.
Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay
“ŞİDDET VE EŞİTSİZLİK KARABAĞLAR’DA EN AĞIR BİÇİMDE YAŞANIYOR”
Kadına yönelik erkek şiddeti kavramının hayatlarımızdan çıkarılması gerektiğini vurgulayan Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, “Karabağlar, toplumsal yapısı itibariyle Türkiye’nin bir aynası. Türkiye’de yaşanan yoksulluk, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve şiddet, Karabağlar’da en ağır biçimde yaşanıyor ve bu durumdan en çok kadınlar etkileniyor. Biz, sosyal belediyecilik anlayışında kadınlar ve gençleri merkeze alarak, topluma dokunan çalışmaları ön plana çıkarıyoruz. Karabağlar'da kadın emeğini görünür kılacak ve kadınların ekonomik olarak güçlenmesini sağlayacak bir model oluşturmak için çalışmalar yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
KADINLARIN EKONOMİK OLARAK GÜÇLENECEĞİ BİR MODEL
Kadınların kendini yalnız hissetmediği ve dayanışmanın sağlandığı bir süreci inşa etmeyi hedeflediklerini söyleyen Başkan Kınay, "Bölgesel İstihdam Ofisimiz, Mobilya Akademi ve Tekstil Akademi ile ilgili yaptığımız ortaklıklar ve protokoller, kooperatif çalışmaları gibi adımlarla Karabağlar’da kadınların ekonomik anlamda güçleneceği bir mekanizmayı hayata geçiriyoruz. Mobilya ve Tekstil Akademileriyle sektörde kadın işsizliğini azaltmayı hedefliyoruz. Bölgesel İstihdam Ofislerimiz sayesinde işe giren 600 kişinin yaklaşık %50’si kadınlardan oluşuyor. Bu çalışmaları daha da büyütmeye kararlıyız” dedi.
Ayrıca eve mahkûm edilen kadınları sokağa çıkarmak ve hayatın içine dahil etmek için sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlediklerinin de altını çizen Başkan Kınay, “Bu etkinliklerle kadınlar konuşabiliyor, paylaşabiliyor ve yalnız olmadıklarını hissediyor. Şiddet mağduru kadınlarımıza hukuki, sosyal ve danışmanlık destekleri sunarak kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlıyoruz” dedi.
ATATÜRK DEVRİMLERİNİN IŞIĞINDA YERELDEN MERKEZE DOĞRU MÜCADELE
Bugün yaşanılan ortamda, yasaların uygulanmadığı, şiddetin ödüllendirildiği ve cezasız bırakıldığı bir sistemin hâkim olduğunu belirten Başkan Kınay, “Kadınların hayattan koparıldığı, evlere hapsedildiği, duyulmadığı ve görülmediği bir anlayış var. Bu ortam, baştan aşağıya değişmek zorunda. Bu değişim için sadece tespit yapmak değil, çözüm odaklı ve kararlı adımlar atmak gerekiyor. Atatürk’ün devrimlerinden aldığımız ilhamla, kadınlara ve gençlere önem veren, eşitlik ve adaleti esas alan bir sistemi hep birlikte inşa etmek zorundayız. Bu mücadele, aileden başlayarak yerelden merkeze doğru büyümelidir. Çürümüş yapıyı ayağa kaldıracak ve toplumsal cinsiyet eşitliğini hayatın bir parçası hâline getirecek adımlar atmak kaçınılmazdır. Bu mücadele, sadece bugünün değil, gelecek nesillerin de umudu olacaktır” diye konuştu.
Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal
KADINI HİÇE SAYAN POLİTİKALAR DEĞİŞMELİ!
Karşıyaka’da, Zübeyde Hanım’a ve Atatürk’e yakışır yerel politikaları daha güçlü şekilde sürdürmenin en önemli hedeflerinden olduğunu vurgulayan Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinde Türkiye’nin en önde gelen ilçelerinden biriyiz. Ülkemizde yıllardır süregelen hak ve eşitlik mücadelesi, kadını hiçe sayan politikalar sebebiyle istenen etkiye ulaşmaktan halen son derece uzak. Öncelikle bu politikaların değişmesine ihtiyacımız var. Karşıyaka gibi bir Türkiye için Cumhuriyet'ten, özgürlüklerimizden ve eşitlik talebimizden vazgeçmeyecek; şiddetin, baskı ve ayrımcılıkların son bulduğu bir dünya için mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ’IN ADINI TAŞAYAN KADIN DAYANIŞMA MERKEZİ AÇILIYOR
Karşıyaka’da mahalle merkezlerinde kadınlara çok yönlü destekler sağladıklarını, pek çok branşta hobi ve meslek edindirme kursları düzenlediklerini söyleyen Başkan Ünsal sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bostanlı Güzel Sanatlar Parkı içerisinde bir Kadın Danışma Merkezi kurduk. Geçen günlerde yitirdiğimiz örnek Cumhuriyet kadını Muazzez İlmiye Çığ’ın adını verdiğimiz merkezi, bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde hizmete açacağız. Burada iki sosyal hizmet uzmanımız görev yapacak ve kadınlar ile ihtiyaç duydukları her konuda ön görüşmeler yapıp gerekli yönlendirmeleri sağlayacaklar. Temmuz-Kasım döneminde Karşıyakamızda ilk kez El Emeği Gece Pazarı düzenledik. Toplam 160 kadına el emeklerini kazanca dönüştürme imkânı sunduk. Özel günler başta olmak üzere sıklıkla kermesler açarak yine kadınlara aile bütçelerine katkı sağlama fırsatı yaratıyoruz. Her gün sabah aktiviteleri düzenliyor, her yaştan kadınların hem spor yapmasını hem de sosyalleşmesini sağlıyoruz. Ayrıca anne sütü ve kadın sağlığı alanlarında atölyeler ile seminerler düzenlenerek farkındalık çalışmaları yapıyoruz.”
Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan
KARABURUN’DA KADIN DOSTU POLİTİKALAR
Kadına yönelik erkek şiddetini önlemenin toplumun bilinçlendirilmesi ile başladığını ifade eden Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan, “Tüm birimlerimizde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bir yaklaşımla hareket etmekteyiz ve bu yaklaşımı ilçemizde de bir sosyal sorumluluk haline getirmeyi hedeflemekteyiz. Kamu kurum ve iş yerlerinde ve kamusal alanda toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddet farkındalığı eğitimleri verilmesini amaçlamaktayız. Kadın dostu politikalar uygulamaktayız. Kadınların ekonomik bağımsızlığını artırmak, şiddeti önlemede kilit bir adımdır. Bu açıdan öncelikli faaliyetlerimiz arasında makrome ve dikiş kursu gibi meslek edindirme kurslarımızı artırmak ve kadın kooperatiflerinin kurulmasını sağlamak yer almakta. Bu bakış açısıyla; Eğlenhoca Mahallemizde kadınlarımızın bir araya gelerek kazanç sağlamaları için Bal Çiçeği Kadın Kooperatifi’nin kurulmasına destek olduk. Ayrıca iştirak şirketimizde üretici kadınlarımız fabrikalarımızda peynir yapımı ve satış kısmında yer almakta, yaz-kış üretici stantlarımızda satış yapabilmelerine olanak sağlamaktayız. 2020 yılından itibaren de tarafımızdan belediyemizde toplu iş sözleşmemizde kadına şiddet uygulayan personelin maaşının 6 ay süre ile eşine ödenmesine ilişkin bir hüküm eklendi. Kadınlarımıza ilk dönemimde her daim destek olmaya çalıştım, önümüzdeki süreçte de destek olmaya devam edeceğim” dedi.
6284 KADINLARIN CAN SİMİDİ
6284 sayılı kanunun kadınların can simidi olduğunu vurgulayan Başkan Girgin Erdoğan, “Bu kanun kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yapılması gereken her şeyi, tüm caydırıcı unsurları içerisinde barındırmakta. Bu kanunun uygulanması kadına yönelik şiddetin önlenmesi açısından büyük bir mihenk taşı olacaktır. Yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi ve caydırıcı cezaların uygulanması, şiddet mağdurlarını korumaya yönelik önleyici tedbirlerin etkin bir şekilde denetlenmesi gerekmektedir. Şiddet mağdurları için kadın sığınma evleri, danışma merkezleri ve 7/24 acil yardım hatlarının sayısının artırılması gerekirken mağdur kadınlarımıza psikolojik, hukuki ve ekonomik destek sunan merkezlerin sayısının da artırılmalıdır” diye konuştu.
Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli
KADINLARIN YAŞAM HAKKINA DOKUNAN ZİHNİYETLERİ KABUL ETMİYORUZ!
Kadına yönelik şiddetin, toplumların vicdanını yaralayan ve geleceğini karartan bir insanlık suçu olduğunu dile getiren Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli ise “Bu şiddet, hiçbir gerekçeyle mazur görülemez, kabul edilemez. Kadınlarımızın yaşam hakkını, özgürlüğünü ve eşitliğini korumak hepimizin ortak sorumluluğudur. Şiddeti besleyen zihniyetle mücadele etmek, kadınların güçlenmesini desteklemek ve toplumsal farkındalık oluşturmak, daha eşit ve adil bir dünya kurmanın en önemli adımlarıdır. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bir kez daha altını çiziyoruz: Kadınların yaşam hakkına, özgürlüğüne ve eşitliğine dokunan hiçbir zihniyeti kabul etmiyoruz. Bu noktada Çeşme’den bu mücadeleye ses veriyor ve şunu haykırıyoruz: Kadına yönelik şiddet insanlık suçudur ve hiçbir şekilde mazur görülemez. Bu konuda durmaksızın çalışmaya, dayanışmayı büyütmeye ve şiddete karşı her alanda mücadele etmeye kararlıyız” dedi.
“YENİ DÖNEMDE KADIN VE AİLE MÜDÜRLÜĞÜ KURDUK”
Çeşme’nin ilk kadın belediye başkanı olarak da Çeşme’de bu anlayışla hareket ettiklerini ifade eden Başkan Denizli, “Kadınların daha güçlü, daha özgür bir yaşam kurabilmesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Yeni dönemde kurduğumuz Kadın ve Aile Müdürlüğümüz ile yaptığımız çalışmalarla kadınlarımıza destek sağlıyor, farkındalık etkinlikleri düzenliyor ve kadın istihdamını artıracak projeleri hayata geçiriyoruz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi eşitlik, saygı ve adalet anlayışıyla yetiştirmek için eğitici programlar sunuyor, kadınların karar alma süreçlerinde daha aktif rol almasını teşvik ediyoruz” diye konuştu.
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel
EN SOMUT ADIM İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN YENİDEN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİ
Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel de kadına yönelik erkek şiddetinin temelinde, bir bakış açısı sorunu olduğunu dile getirerek, “Bu bakış açısı sorunu kadına yönelik olarak geliştirilen, kadını sadece belli rollere, belli kimliklere hapseden bir bakış açısı. Öncelikle bu bakış açısıyla mücadele etmemiz gerekiyor. Ancak neredeyse her gün bir kadının hayatını erkek şiddetiyle kaybettiği bir dönemde yukarda bahsettiğim bakış açısına bağlı sorunları da asla göz ardı etmeden acil çözümlere ihtiyacımız var. En somut ve ilk adım olarak İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesidir. Çünkü İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi.
KADINLARI YAŞAMA DAHİL EDİYORUZ
Her gittikleri yerde Artemis’ten Meryem Ana’ya, Amazonlardan Kybele’ye kadın elinin değdiği topraklarda yaşadıklarını anlattıklarını söyleyen Başkan Ceritoğlu Sengel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Danışmadan dayanışmaya evrilen bir anlayışla hizmet veren Kadın Danışma Merkezimiz’de yine kadınlar için birbirinden farklı kurslar verdiğimiz gibi bu merkezde kadınlara yönelik psikolojik ve hukuki destek veriyoruz. Kadın istihdamına ve kadının sosyal hayata katkı sunması adına çocuklar için açtığımız kreşlerin sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Efes Selçuk Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurarak evinde sağlıklı gıda ürünleri üreten kadınların emeğini Efes Tarlası Bakkalımızda değerlendiriyoruz. Kentimizin en merkezi noktasında, Efes Müzesi ve Ahmet Ferahlı Parkı’nın bulunduğu Uğur Mumcu Sevgi Yolu’nda Efesium Hediyelik Eşya Dükkanı da kadınlarımızın emeğini değerlendirdiğimiz bir diğer nokta. 14 Mayıs Mahallesi’nde Çamaşırhanemizde kadınları istihdam ediyoruz. Tarım kenti olan Efes Selçuk’ta tarım işçisi kadınlar tarlada, bağda, bahçede ya da işletmemiz olan Deppo Efes’te çalışan kadınların çocuklarına Deppo Efes Masal Evi’nde anneleri çalıştığı süre içinde bakıyoruz. Her şenliğimizde, her etkinliğimizde kadın üreticilerimize yer veriyoruz. Tüm bunların kadına yönelik şiddet ile mücadelede aktif rol oynadığını düşünüyoruz. Çünkü şiddete dur demenin yolu bir arada durmak kadar, kadınların sosyal ve ekonomik hayatta da görünür olmasına olanak sağlamaktan geçiyor” dedi.
SON 14 YILIN EN YÜKSEK CİNAYET VERİSİ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 2024’ün ilk 9 ayında 295 kadın erkekler tarafından öldürüldü. 184 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Sadece Ekim ayında ise 48 kadın cinayeti işlendi, 23 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Öldürülen 48 kadından 10’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 3’ü ekonomik bahanelerle, 3’ü failin oğlunun intiharına sebep olduğunu düşündüğü bahanesiyle, 1’i evli olduğu kadına hakaret ettiğini düşündüğü bahanesiyle öldürüldü. 31 kadının ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.
HANÇER HEP EN YAKINDAN GELİYOR
Ekim ayında öldürülen 48 kadının 19’u evli olduğu erkek, 6’sı tanıdığı biri, 5’i birlikte olduğu erkek, 4’ü akrabası, 3’ü babası, 3’ü eskiden evli olduğu erkek, 3’ü eskiden birlikte olduğu erkek, 2’si kardeşi, 2’si oğlu tarafından öldürüldü. 1 kadının öldürüldüğü kişiyle yakınlığı bulunamadı.
İZMİR’DE İLK 10 AYDA 25 KADIN KATLEDİLDİ
2024 yılının ilk 10 ayındaki kadın cinayetleri verilerine bakıldığında ise İstanbul’da 56, Manisa’da 8, Muğla’da 6, Denizli’de 5, Aydın’da 6 kadın katledildi. İzmir’de ise 25 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Özellikle Ağustos ayında İzmir’den 5 kadının erkekler tarafından hayattan koparıldığı görüldü. Hilmiye Tuğba Esgin, Vesim Şimşek, Esin Karabıyık, Ebru Duvar hep en yakınları tarafından, uzaklaştırma kararları olmalarına rağmen vahşice öldürüldüler.