Türkiye'de bireysel silahlanma, yalnızca ruhsatlı tabancalarla sınırlı değil. Bugün internete girip birkaç tıklamayla ruhsatsız silaha ulaşmak mümkün. Telegram ve Facebook gruplarında açıkça paylaşılan “elden teslim ruhsatsız silah” ilanları, sosyal medyada dolaşan şarjör ve mermi satışları, yasa dışı silah ticaretinin ne denli görünür hale geldiğini gözler önüne seriyor. Yalnızca kaçak silahlar değil, yasal yollarla alınan kurusıkı tabancalar da sanayi atölyelerinde birkaç saatlik müdahaleyle ölüm makinesine dönüştürülüyor. Telegram’da ruhsatsız silah satışı, sanayide cinayet makinesi üretimi... Kadınlar kolayca ulaşılan bu silahlarla öldürülüyor.

Sanayide ölümcül üretim

Fiyatları 2 bin ila 10 bin TL arasında değişen kurusıkı silahlar, birkaç saatlik torna işlemiyle ölüm saçan bir tabancaya dönüşebiliyor. Sanayi sitelerinde “tüfek tamiri” ya da “mekanik parça işlemesi” gibi kılıflarla çalışan bazı atölyeler, kurusıkı tabancaları gerçek mermi ateşleyebilecek hale getiriyor. Silaha erişimin bu denli kolay ve denetimsiz olması, her geçen gün yeni bir ölüm haberine zemin hazırlıyor.

Adsız Tasarım (10)-7

Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi Adil Kılıçdaroğlu Balıkesir’de toprağa verildi
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kardeşi Adil Kılıçdaroğlu Balıkesir’de toprağa verildi
İçeriği Görüntüle

“Sosyal medyada açık pazarlık dönemi”

Telegram ve Facebook gruplarında ruhsatsız silah satışı oldukça yaygın. Örneğin bir ilanda “Elden teslim 38 bin liraya ruhsatsız silah” denilerek, yorumlar üzerinden alışveriş yapılıyor. Paylaşımlarda “ruhsatlı, ruhsatsız her çeşit silahımız mevcut.” ifadeleriyle telefon numarası ve adres paylaşılıyor. Özellikle telegram grupları ‘güvenlik’ için günlük olarak şifreli isimlerle kuruluyor. Aynı sitede şarjör ve mermiler de kargoyla satışı var.

Adsız Tasarım (14)-8

Bireysel silahlanmadaki artış, kadın cinayetleriyle doğrudan bağlantılı. Kadınların büyük bölümü, internet üzerinden kolayca temin edilen silahlarla katlediliyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2025 yılının ilk altı ayına ilişkin raporuna göre, Türkiye’de 136 kadın öldürüldü. Bu kadınların 78’i ateşli silahlarla, 36’sı kesici aletle, 11’i boğularak, 6’sı darp edilerek, 3’ü yakılarak yaşamını yitirdi. İki kadının ölüm şekli ise tespit edilemedi.

Adsız Tasarım (11)-7

“Denetim dışı zincir oluşuyor”

Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Uzman Dr. Ayhan Akcan, bireysel silahlanmanın ulaştığı tehlikeli boyuta dikkat çekti. Akcan, vakfın her yıl hazırladığı “Silahlı Şiddet Haritası”na atıf yaparak 2024 yılında Türkiye genelinde basına yansıyan 3 bin 800 silahlı şiddet vakası tespit ettiklerini belirtti.

“Kargoyla silah gönderimi çok rahat bir şekilde sağlanabiliyor. Sosyal medya gruplarında ise "elden teslim" ifadeleri açıkça yazılıyor. Bugün kuru sıkı silahlar dolaylı olarak bir başkasının üzerine alınıp elden teslim edilebiliyor. Bu da denetim dışı bir zincir oluşturuyor. Eğer bu konu ciddi bir toplumsal güvenlik sorununa dönüşüyorsa, Emniyet’in elindeki suç verilerine bakarak düzenleme yapması şart. Cinayetlerde, yaralanmalarda veya tehdit olaylarında kuru sıkıdan dönüştürülmüş silahların ne sıklıkla kullanıldığı ortaya konmalı.

Ne yazık ki sosyal medya üzerinden bireysel silahlanmayı teşvik eden, ruhsatsız silahların teminini kolaylaştıran çok sayıda hesap bulunuyor. Kadın cinayetlerinde de silahın yaygın olarak kullanıldığını görüyoruz. Biz vakıf olarak her yıl Türkiye'nin Silahlı Şiddet Haritası’nı çıkarıyoruz. Günlük olarak 300'e yakın haber kaynağını tarıyor, silahla ilgili suç haberlerini arşivliyoruz. Bu haberlerde geçen detaylara göre ölümler, yaralanmalar, silahın ruhsatlı ya da ruhsatsız olup olmadığı gibi verileri çıkarıyoruz.”

Adsız Tasarım (12)-7

Kolay silah erişimi kadınların hayatına mal oluyor

Kadın cinayetlerinde de ateşli silahların başlıca araç haline geldiğini vurgulayan Akcan şöyle konuştu:

“Tespitlerimize göre, Türkiye’deki tüm silahlı şiddet olaylarının yaklaşık %18’i kadına yönelik şiddet kapsamında gerçekleşiyor. Bu cinayetlerin önemli bir bölümü boşanma sürecinde veya “başkasına yar etmem” gibi saiklerle işleniyor. 2024 yılı verilerine göre 3.800 civarında silahlı şiddet vakası yaşandı ve bu olaylarda yaklaşık 2.500 kişi hayatını kaybetti.

Bu vakaların %18’inin kadına yönelik olması demek, yılda yaklaşık 700 vakada silahın kadınlara karşı kullanıldığı anlamına geliyor. Bu vakalardan 500’e yakını kadın cinayetiyle sonuçlanıyor. Kullanılan silahın ruhsatlı mı, ruhsatsız mı, kurusıkıdan dönüştürülmüş mü olduğu gibi detaylara ise Emniyet kayıtlarından ulaşmak mümkün. Ama bu tablo bize çok net bir şey söylüyor: Kadına yönelik silahlı şiddet, Türkiye’de artık ciddi bir toplumsal tehdit haline gelmiş durumda. Gerek yasal yaptırımlar gerekse denetim mekanizmaları bu gerçekle yüzleşmek zorunda.”

Adsız Tasarım (13)-8

Türkiye dünyanın Çin’i oldu

Silah satışı yapan bir esnaf, ruhsatlı dükkanlara yönelik denetimlerin arttığını ancak bu durumun kayıt dışı silah satışını durduramadığını şu sözlerle anlattı:

“Bizi daha sıkı denetliyorlar ama satışlarımız azaldı. Çünkü merdiven altı üretim arttı. Bize uygulanan prosedür, herkese uygulanmış olsa bu kadar ruhsatsız silah piyasada dolaşmaz. Bazıları 'yurtdışına gönderilecek' diyerek silahlara damga bastırıyor ama aslında iç piyasaya kaçak olarak satıyor. Türkiye, bu alanda adeta dünyanın Çin’i oldu.”

“Fabrikaları denetlemeleri lazım”

Bir başka silah satıcısı ise yasal yollarla satış yapmak için birçok belge gerektiğini hatırlatarak şunları söyledi:

“Buradan silah almak isteyen bir kişi, satın alma belgesi, sağlık raporu ve psikiyatri dahil olmak üzere kapsamlı adli sicil kayıtlarını sunmak zorunda. Kuru sıkı için bile sabıka kaydı isteniyor. Eskiden sadece 18 yaşını doldurmak yeterliyken, artık Emniyet ile koordineli çalışıyoruz. Denetimler sıkılaştı. Bizden mermi isteyenin bile belgesine bakıyoruz. Öyle olaylar yaşıyoruz ki, 5 bin lira için adam öldürmeye gelenler oluyor. Para teklif edip, ‘Ne kadar istersen veririm, silah ver’ diyenler çıkıyor.”

Bazen bu dükkandan çıkan biri, birkaç sokak ötede yunus polisler tarafından durdurulup sorgulanabiliyor. ‘Ne aldın’ diye. Ama gerçekten silah almak isteyen biri, bir yolunu buluyor. Eşinin, dayısının, arkadaşının üzerine silah aldıranlar var. Denetimler şehirden şehre bile değişiyor. Örneğin Adana’da denetimler bu kadar sıkı değil.”

Bizim dükkanda her yerde kamera var. Polisler, gerektiğinde 30 gün geriye dönük kayıtları istiyorlar. Ama esas denetim fabrikalarda olmalı. Buradaki tüm silahların üzerinde seri numarası var. Fabrikadan çıktığı an sisteme giriyor. Ancak fabrika denetlenmezse, kaçakçı seri numarasını silip bu silahı piyasaya sürebiliyor. İşin kökü orada."

Kaynak: ÖZGE UYANIK