Türkiye’nin yetenekli koro şeflerinden biri olan Kübra Şenyaylar, son günlerde sosyal medyada büyük yankı uyandıran “Ben Giderim Batum’a” performansıyla adından söz ettiriyor. Koro İstanbul’un çoksesli düzenlemesiyle seslendirdiği bu türkü, TikTok başta olmak üzere Instagram ve X (Twitter) gibi platformlarda binlerce kullanıcı tarafından paylaşıldı.
Şenyaylar’ın yönettiği Koro İstanbul’un bu etkileyici performansı, hem müzikseverlerden hem de profesyonel çevrelerden büyük övgü aldı. Türk halk müziğinin modern bir yorumla sunulduğu bu düzenleme, sosyal medyada kısa sürede viral hale geldi ve birçok kullanıcı tarafından kendi videolarında kullanıldı.
Kübra Şenyaylar kimdir?
Kübra Şenyaylar, 4 Ekim 1993’te Mersin’de müzisyen bir ailede dünyaya geldi. Henüz çocuk yaşta müzikle tanışan Şenyaylar, eğitimine Mersin Nevit Kodallı Güzel Sanatlar Lisesi’nde başladı. Burada keman, piyano ve şan dersleri alarak müzikteki temel becerilerini geliştirdi.
Üniversite eğitimine Marmara Üniversitesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nde devam eden Şenyaylar, ardından Kocaeli Üniversitesi Performans Ana Sanat Dalı’nda yüksek lisans yaparak akademik kariyerini güçlendirdi. 13 yaşından itibaren beste yapmaya başlayan sanatçı, aynı zamanda köy okullarına destek sağladığı “Sevgi Her Şeydir” projesiyle toplumsal sorumluluk bilincini müzikle birleştirdi.
Çok yönlü kariyeriyle dikkat çekiyor
Kübra Şenyaylar’ın müzik kariyeri sadece koro şefliğiyle sınırlı değil. 2014 yılında kurduğu acapella korosu Ars Nova, geniş kitlelere ulaşarak büyük başarı elde etti. Genç Koro Şefleri Akademisi’nde üç aşamada yer alarak Avrupa Koro Birliği’ne kabul edilen Şenyaylar, uluslararası arenada da adını duyurdu.
2014-2016 yılları arasında TRT İstanbul Radyosu Çoksesli Gençlik Korosu’nu yöneten sanatçı, aynı zamanda Pera Uluslararası Korolar Festivali’nin kurucusu olarak müziği birleştirici bir güç olarak kullanmaya devam ediyor. Bugün ise Koro İstanbul’un şefi olarak tanınıyor ve repertuvarında her dilden ve stilden eserlere yer vererek İstanbul’un çok kültürlü yapısını yansıtmayı amaçlıyor.
Koro İstanbul’un kuruluş hikayesi
Pandemi sonrası dönemde koristlerinin desteğiyle Koro İstanbul’u kuran Kübra Şenyaylar, bu topluluğu “şehrin bir parçası” haline getirme vizyonuyla hareket ediyor. Koro İstanbul’un repertuvarında hem Türk halk müziği hem de dünya müziklerinden eserler yer alıyor. Bu çeşitlilik, topluluğun çok kültürlü yapısını ve sanatçıların farklı tarzlara olan hakimiyetini ortaya koyuyor.
Şenyaylar’ın liderliğinde Koro İstanbul, sadece müzikal anlamda değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çekiyor. Koronun hedefi; müziği birleştirici bir araç olarak kullanarak farklı kültürlerden insanları ortak bir noktada buluşturmak.
Ben Giderim Batum’a performansı nasıl gündem oldu?
Son günlerde sosyal medyada sıkça paylaşılan “Ben Giderim Batum’a” türküsünün çoksesli düzenlemesi, Kübra Şenyaylar ve Koro İstanbul’un başarısını bir kez daha gözler önüne serdi. Türk halk müziğinin modern yorumlarla harmanlandığı bu performans, özellikle TikTok kullanıcıları arasında hızla yayıldı.
Video kısa sürede binlerce beğeni ve yorum alırken, birçok kullanıcı bu etkileyici düzenlemeyi kendi videolarında arka plan müziği olarak kullandı. Performansın sosyal medyada bu kadar ilgi görmesi, hem genç neslin Türk halk müziğine olan ilgisini artırdı hem de çoksesli düzenlemelerin ne kadar güçlü bir etki yaratabileceğini gösterdi.
Sosyal medyada övgü yağmuru
“Ben Giderim Batum’a” performansı sonrası sosyal medya kullanıcıları Kübra Şenyaylar ve Koro İstanbul hakkında övgü dolu yorumlarda bulundu. Twitter’da birçok kullanıcı performansı “modern ve etkileyici” olarak tanımlarken, TikTok’ta video binlerce kez paylaşıldı.
Bir izleyici şu yorumu yaptı: “Türk halk müziğini bu kadar modern ve etkileyici bir şekilde sunmak harika! Kübra Şenyaylar’ın liderliğindeki Koro İstanbul gerçekten büyüleyici.” Bir başka kullanıcı ise “Bu türküye yapılan düzenleme beni çok etkiledi. Hem geleneksel hem de çağdaş bir dokunuş var” ifadelerini kullandı.
Müziğin birleştirici gücü
Kübra Şenyaylar, kariyerinde her zaman müziğin insanları birleştiren gücüne vurgu yaptı. Hem ulusal hem de uluslararası projelerde yer alan sanatçı, farklı kültürlerden insanları ortak bir noktada buluşturmayı hedefliyor. Özellikle köy okullarına destek sağladığı projeler ve genç koristlere verdiği eğitimlerle toplumsal fayda yaratmayı amaçlıyor.
Sanatçının bu yaklaşımı sadece Türkiye’de değil, uluslararası arenada da takdir topluyor. Avrupa Koro Birliği’ne kabul edilmesi ve uluslararası festivallerde yer alması, onun ne kadar geniş bir vizyona sahip olduğunu gösteriyor.
Genç nesillere ilham oluyor
Müzik kariyerindeki başarılarıyla genç nesillere ilham veren Kübra Şenyaylar, aynı zamanda eğitimci kimliğiyle de dikkat çekiyor. Hem koristlerine hem de öğrencilerine verdiği destekle onların yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. Sanatçı, gençlerin sanata olan ilgisini artırmak için çeşitli projelerde aktif rol alıyor.
Özellikle genç koro şefleri için oluşturulan akademilerdeki çalışmalarıyla geleceğin sanatçılarına yol gösteren Şenyaylar, Türk müziğinin uluslararası arenada daha fazla tanınması için çaba sarf ediyor.
Kübra Şenyaylar’ın vizyonu
Kübra Şenyaylar, sadece başarılı bir koro şefi değil; aynı zamanda toplumsal sorumluluk bilinci taşıyan bir sanatçı olarak öne çıkıyor. Müziğin evrensel dilini kullanarak farklı kültürlerden insanları buluşturmayı hedefleyen sanatçı, kariyerinde yenilikçi projelere imza atmaya devam ediyor.
Son günlerde sosyal medyada viral olan “Ben Giderim Batum’a” performansı ise onun vizyonunun ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Türk halk müziğini modern düzenlemelerle sunarak genç neslin ilgisini çekmeyi başaran sanatçı, Türkiye’nin kültürel zenginliklerini dünya çapında tanıtmayı sürdürüyor.
Kübra Şenyaylar ve Koro İstanbul, önümüzdeki dönemde yeni projelerle izleyicilerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Sosyal medyada gördükleri yoğun ilgi sonrası daha geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen ekip, Türk müziğinin modern yorumlarını sunmaya devam edecek gibi görünüyor.
