Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre kültür ekonomisi, 2024 yılında finansal büyüklüğünü katlayarak yoluna devam etti. Ülke genelinde yapılan kültür harcamaları, 2023 yılına kıyasla yüzde 83,3 oranında ciddi bir yükseliş kaydederek 408 milyar 339 milyon 432 bin TL'ye ulaştı. Ekonomik konjonktürdeki hareketliliğe rağmen kültüre ayrılan bütçenin artması, sektörün dinamizmini koruduğunu gösteriyor. Bu devasa harcamanın gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içerisindeki payı ise yüzde 0,9 olarak gerçekleşti. Harcamaların dağılımına bakıldığında, yükün neredeyse yarı yarıya devlet ve özel sektör/vatandaşlar arasında paylaşıldığı görülüyor.

Toplam harcamaların yüzde 49,1'ini oluşturan genel devlet harcamaları, önceki yıla göre yüzde 76,1 artışla 200 milyar liranın üzerine çıktı. Devletin kültür sanat alanındaki harcamalarının çok büyük bir kısmı, yüzde 67,8 gibi bir oranla merkezi devlet bütçesinden karşılandı. Kamunun harcama kalemleri incelendiğinde ise aslan payının kültürel miras alanına ayrıldığı dikkat çekiyor. Tarihi yapıların restorasyonu, müzecilik faaliyetleri ve arkeolojik kazılar gibi başlıkları kapsayan bu alan, devletin kültür bütçesinin yüzde 17,7'sini oluşturdu.

Vatandaşın kültür sepetinde teknoloji ve kitap var

Hanehalklarının kültüre ayırdığı bütçe, enflasyonist ortamda dahi artış eğilimini sürdürdü. Hanehalkı kültür harcamaları, 2024 yılında bir önceki seneye göre yüzde 91,5 gibi rekor bir artışla 203 milyar 807 milyon liraya yükseldi. Vatandaşların harcama tercihlerine mercek tutulduğunda ise dijitalleşmenin etkisi net bir şekilde görülüyor.

Hanehalkı harcamalarında ilk sırayı yüzde 25'lik pay ile bilgi işleme ekipmanları aldı. Bilgisayarlar, tabletler ve kültürel içeriklere erişimi sağlayan diğer teknolojik donanımlar, vatandaşın cebinden çıkan paranın dörtte birini oluşturdu. İkinci sırada yüzde 24,3 ile sinema, tiyatro, konser gibi etkinlikleri kapsayan kültürel hizmetler yer alırken, kitaplar yüzde 18,1'lik pay ile üçüncü sıradaki yerini korudu. Bu veri, dijital araçlara yapılan yatırımın yanı sıra basılı yayına olan ilginin de canlı kaldığını kanıtlıyor. Kırtasiye ve çizim malzemeleri gibi kalemler ise daha geride kaldı.

İthalatta tarihi sıçrama ihracatta istikrarlı artış

Kültür ekonomisinin dış ticaret ayağında ise dengelerin değiştiği bir tablo ortaya çıktı. Türk kültür endüstrisi, dünyaya mal satmaya devam ederken, yurt dışından yapılan alımlarda patlama yaşandı. Kültürel mal ihracatı, 2024 yılında yüzde 8,1 artarak 9 milyar 876 milyon dolara ulaştı. Bu rakam, toplam mal ihracatının yüzde 4,2'sine tekabül ediyor. Ancak asıl şaşırtıcı veri ithalat cephesinden geldi. Kültürel mal ithalatı, bir önceki yıla göre tam yüzde 166 oranında artarak 7 milyar 336 milyon dolar seviyesine fırladı.

Dış ticaretteki bu hareketlilikte, hem ihracatta hem de ithalatta en büyük payı el sanatları sektörü aldı. El emeği ürünlerin sınırları aşan yolculuğu, Türkiye'nin kültürel diplomasisine ve ekonomisine katkı sunmaya devam ediyor. İthalattaki bu keskin yükselişin, özellikle prodüksiyon ekipmanları ve sanat eserleri gibi yüksek maliyetli kalemlerden kaynaklanmış olabileceği değerlendiriliyor.

Sektörde çalışan sayısı bir milyona yaklaştı

2025’te müzik listelerini kimler salladı? fizy Zaman Tüneli verileri açıklandı
2025’te müzik listelerini kimler salladı? fizy Zaman Tüneli verileri açıklandı
İçeriği Görüntüle

Kültür endüstrisi, sağladığı istihdam olanaklarıyla da Türkiye ekonomisinin önemli dişlilerinden biri konumunda. Sektördeki kültürel istihdam, 2024 yılında yüzde 6,5 artış göstererek 957 bin kişiye ulaştı. Bu rakam, Türkiye'deki toplam istihdamın yüzde 2,9'unu oluşturuyor. Çalışan profilinin eğitim düzeyi ise oldukça yüksek. Kültür sektöründe çalışanların yüzde 45,4'ü yükseköğretim mezunu iken, lise altı eğitimlilerin oranı yüzde 30,5'te kaldı. Bu durum, sektörün nitelikli iş gücüne duyduğu ihtiyacı gözler önüne seriyor.

Cinsiyet dağılımına bakıldığında ise dengeli bir yapı göze çarpıyor. Çalışanların yüzde 52,2'sini erkekler, yüzde 47,8'ini kadınlar oluşturuyor. Meslek grupları incelendiğinde, el sanatları çalışanları yüzde 32,6 ile en büyük grubu meydana getiriyor. Onları yüzde 19,2 ile mimarlar, planlamacılar ve tasarımcılar takip ediyor.

Kadın istihdamının sektörel dağılımı ise ilginç detaylar barındırıyor. Kadınların en yoğun çalıştığı alan yüzde 77,7 ile dil öğretmenliği olurken, sanat ve kültür ile ilgili yardımcı profesyonel mesleklerde kadın oranı yüzde 28,2 ile en düşük seviyede kaldı. Mimarlık ve tasarım gibi yaratıcı alanlarda ise kadın-erkek dengesinin birbirine yakın seyrettiği görülüyor. Katma değer üretiminde ise medya ve yayıncılık sektörü başı çekiyor; kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması faaliyetleri, sektörün ürettiği toplam katma değerin yüzde 20,7'sini tek başına sırtlıyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ