9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin ALPDÜNDAR'ın haberine göre, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Alsancak’da Havagazı Fabrikası’nın yanında bulunan ve imar planlarında ‘kültürel alan’ olarak görülen Elektrik Fabrikası arazisi için, imar planları değiştirilerek 3 emsal ve 30 kat yükseklikte yapılaşmaya açılması için Konak Belediyesi’nden görüş istedi. Gelişme üzerine Konak Belediyesi’nin yanı sıra, Büyükşehir Belediyesi ve Şehir Plancıları Odası konuya sert tepki göstererek “endüstri arkeolojisi kültür mirası” olan alanın “ranta yönelik bir anlayış ile ticaret amaçlı işlevlendirilmesi”nin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Alsancak’ın gözde noktası kıyı şeridinde yer alan Umurbey Mahallesi’nde, kültür merkezi olarak faaliyete geçen eski Havagazı Fabrikası ve İzmir Kültür Sanat Fabrika Müzesi olarak faaliy gösteren eski Tekel Fabrikası yer alıyor. Alan ayrıca eski Elektrik Fabrikası, eski Tekel binaları, eski Sümerbank Fabrikası alanı, eski antrepolar ve özel mülkiyette bulunan birçok endüstri mirası kültür varlıklarıyla kentin önemli zenginliğini barındırıyor. Alanın yüksek yapılaşmaya açılması tüm bu zenginlikler açısından tehdit oluşturuyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Alsancak Havagazı Fabrikası yanında ve imarda ‘kültürel alan’ olarak geçen Elektrik Fabrikası’nın yer aldığı arazinin, imar değişikliği ile ‘ticari alan’a dönüştürülmesi ve 30 kat yapılaşmaya açılması konusunda, Konak Belediyesi ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden görüş sordu.
Kentin kültürel merkezi olarak planlanan Alsancak Umurbey Mahallesi’nin kıyı şeridinde yer alan Elektrik Fabrikası’nın arazisinin, imarda ‘ticari alan’ olarak değiştirilerek yüksek katlı yapılaşmaya açılması hedefi, yerel yöneticiler ve sivil toplum kuruluşları tarafından tepkiyle karşılandı.
Kültür merkezi olarak faaliyete geçen eski Havagazı Fabrikası, İzmir Kültür Sanat Fabrika Müzesi olarak faaliyte geçen eski Tekel Fabrikası gibi önemli etkinlik merkezlerinin yer aldığı Alsancak Umurbey Mahallesi, Alsancak Garı, eski Elektrik Fabrikası, eski Tekel binaları, eski Sümerbank Fabrikası alanı, eski antrepolar ve özel mülkiyette bulunan birçok endüstri mirası kültür varlıklarıyla kentin önemli zenginliğini barındırıyor. Alanın yüksek yapılaşmaya açılması tüm bu zenginlikler açısından da tehdit oluşturuyor.
KENTİN MİRASI
Konak Belediyesi, konuya ilişkin açıklamasında Elektrik Fabrikası’nın özgün bir endüstri arkeolojisi kültür mirası ve tescil edilerek koruma altına alınmış bir eser olduğunu belirterek şu görüşlere yer verdi:
“Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi tarafından Elektrik Fabrikası ve alanı imar planları değiştirilerek ‘Ticaret-Turizm Alanı, Trafo Alanı, Park Alanı, Yaya Yolu’ kullanım kararına ve ‘Emsal:3.00, Yükseklik:30 kat’ yapılaşma koşuluna çevrilmesine yönelik Belediyemizden görüş istenmektedir. İlçemiz sınırları içerisinde bulunan ve kentin bütünü için son derece önemli kültürel miras ve alanları olarak imar planlarında kültürel kullanıma ayrılmışlardır. Kentin bütünü için son derece önemli konumda ve aslında kamuya ait Endüstri Mirası kültür varlıklarımız olan başta Elektrik Fabrikası, eski Sümerbank Arazileri ve antrepolar, kamunun ihtiyacı olan kültürel kullanıma yönelik bir anlayış yerine ne yazık ki ranta yönelik bir anlayış ile ticaret amaçlı işlevlendirilerek kamunun kullanımından çıkarılmak istenmektedir. Bu tutumu hiçbir şekilde kabul etmediğimizi vurgulamak istiyoruz. Konak Belediyesi olarak kent için kritik ve büyük bir öneme sahip olan endüstri ve kültür mirasımızın örneklerinden Elektrik Fabrikasını ve çevresini olumsuz etkileyecek girişimlere karşı her türlü hakkımızı kullanacağımızı ve kararlılığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
KÜLTÜREL ALAN PLANI
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada ise, Elektrik Fabrikası’nın döneminin (1929) endüstri yapısı teknolojisi, malzeme özellikleri ve mekân kurgusunu yansıtan, işletmede kaldığı yıllar boyunca kentin iktisadi, sosyal, kültürel ve mekânsal gelişmesinde önemli rolü olan özgün bir endüstri arkeolojisi kültür mirası olduğu vurgulandı, İzmir I Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 08 Ocak 1998 tarih ve 7003 sayılı kararı ile "2. Grup Yapı" olarak tescil edilerek koruma altına alındığı hatırlatıldı. Söz konusu alanın Özelleştirme İdaresi tarafından 2019 yılında ihalesine çıkıldığı, Büyükşehir Belediyesi şirketi Grand Plaza’nın en uygun teklifi vermesine rağmen ihalenin iptal edildiği hatırlatılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Hazine ve Maliye Bakanlığı Özelleştirme İdaresi tarafından Elektrik Fabrikası’na ilişkin hazırlanan ve Belediye Başkanlığı’mızın görüşü talep edilen öneri 1/5000 ve 1/1000 ölçekli imar planları ile tescilli yapının bulunduğu parsele ‘Emsal:3.00, Yükseklik:30 kat’ yapılaşma koşullu ‘Ticaret-Turizm Alanı’ kullanım kararı getirilmiştir. Bu kararla tescilli kültür varlığının gabarisinin çok üzerinde yapı yüksekliği önerildiği, bu durumun tescilli yapının siluetini olumsuz yönde etkileyeceği, yapılaşma koşulları ve plan kararları ile bölgeye zarar verileceği açıkça görülmektedir. Elektrik Fabrikası’nın batısında yer alan ve hâlihazırda kültürel etkinlik kapsamında işlevlendirilen eski Havagazı Fabrikası ile bütünlüklü yaklaşımla ele alınarak her iki kültürel mirasın da liman arkasının girişi niteliğinde simgeleşmesi amaçlanarak planlamıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak; tescilli kültür varlığı niteliği taşıyan eski Elektrik Fabrikası’nı mevcut plan kararlarıyla kültürel mirasımızı koruyarak faaliyetlerini sürdürmek üzere ve öncelikle kamu yararı esas alınarak gelecek kuşaklara aktarmak, çağdaş bir anlayışla tarih ve kültür odağı olarak İzmir’e kazandırmak için gerekli mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz.”
KAMUNUN MALI
TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nin açıklamasında ise, Elektrik Fabrikası’nın bulunduğu parselin, imar planında "Kültürel tesis" alanı olduğu ve binanın da kültürel bir işlevle restore edilmesi gerektiği ifade edildi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan öneri imar planında parselin statüsü ‘Kültürel tesis’ten ‘Ticaret-Turizm Alanı’na dönüştürülmek istendiğine işaret edilen açıklamada Elektrik Fabrikası’nın kamu malı ve sahibinin tüm İzmir halkı olduğunun vurgulanarak şu görüşlere yer verildi:
“Yıllar içinde yıpranma süreci hızlanarak devam eden yapının modern yöntemlerle restore edilerek kamusal kullanımda kente kazandırılması için ilgili kurumlar gerekeni yapmalıdır. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi ve Mimarlar Odası İzmir Şubesi olarak konunun takipçisi olacağımızı ve bu tür girişimlere karşı sonuna kadar tüm haklarımızı kullanacağımızı tüm değerli meslektaşlarımıza ve kamuoyuna saygılarımızla duyururuz” denildi.
İHALEYİ BÜYÜKŞEHİR KAZANDI AMA...
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nca, Elektrik Fabikası'nın özelleştirilmesine yöneleik daha önce 2 kez ihale açıldı. 2019 yılındaki ihaleye İzmir Büyükşehir Belediyesi adına katılan Grand Plaza A.Ş. 35 milyon TL ihale bedeliyle Elektrik Fabrikası'nı aldı. ÖİB bu satışı onalyalamayrak ihaleyi iptal etti. 2020 yılında tekrar ihale yapılan alanla ilgili en yüksek teklifi yine İzmir Büyükşehir Belediyesi yaptı. ÖİB, bu satışı onaylamayarak ihaleyi tekrar iptal etti.
ELEKTİRK FABRİKASI'NIN TARİHİ
Elektrik Fabrikası, bugün Enerji Müzesi olarak hizmet vermeye devam eden İstanbul‘daki Silahtarağa Santrali ile aynı dönemde faaliyetlerine başlamış ve 1998 yılına kadar aralıksız olarak kentin enerji ihtiyacını karşılamaya katkı vermişti. Elektrik Fabrikasının temeli, Osmanlı döneminde, 1913 yılında imzalanan yabancı ortaklığa imtiyaz veren sözleşmeye dayanılarak 1926 yılında Belçikalı Traction – Elektricite şirketi tarafından atılmış. Santralin 18 Ekim 1928‘de devreye girmesiyle birlikte kentte yaşam değişmeye başlamış, sokak aydınlatmasında hava gazından elektriğe geçilmiş, ilerleyen yıllarda ise atlı tramvaylar yerine troleybüsler devreye girmiş.
Resmi Gazete‘de 27 Temmuz 1943 tarihinde yayımlanan ‘İzmir Tramvay ve Elektrik Türk Anonim Şirketi İmtiyazı ile Tesisatının Satın Alınmasına Dair Mukavelenin Tasdiki ve Bu Müessesenin İşletilmesi Hakkında Kanun‘ kapsamında satın alınarak, kamulaştırılmıştır. Kurulu gücü 5 MW olan Elektrik Fabrikasının yabancı özel sektör tarafından işletildiği uzun yıllar boyunca kapasite artışına gidilmemiş. Kurulu güç, kamulaştırmanın ardından Elektrik Su Havagazı Otobüs ve Troleybüs Genel Müdürlüğü‘nün (ESHOT) işletilmesine geçildikten sonra 1949, 1952, 1954, 1955 yıllarında devreye alınan ek ünitelerle 40 MW‘a ulaşmıştır. 1960‘lı yıllara gelindiğinde ise İzmir‘in elektrik ihtiyacını yüzde 30‘unu karşılıyordu.
ESHOT‘tan sonra Etibank‘ın işlettiği santral, Türkiye Elektik Kurumu‘nun (TEK) kurulmasından sonra ise TEK‘e devredilmiştir. Fabrika, ülke gündemine yeniden sokulan özelleştirme çalışmaları kapsamında TEK‘in parçalanmasının ardından son olarak Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. bünyesinde kalmış ve üretimin durdurulmasının ardından, teknoloji tarihi açısından önemli ekipmanlar ve cihazlar hurdaya ayrıldı.