Ekonomi dünyasının önemli isimlerinden Mahfi Eğilmez, Türkiye’de ekonomik kriz algısını değerlendirdiği yazısında dikkat çekici tespitler yaptı. Eğilmez, enflasyonun yüksek olduğu bir ortamda kriz algısının oluşmadığını ifade ederek, "Bizde kriz, büyümenin küçülmeye dönüştüğü zaman ortaya çıkar" dedi.
Enflasyonun krizle ilişkilendirilmediği bir ekonomi
Eğilmez’e göre, Türkiye’de çift haneli enflasyon oranları olağan bir durum olarak değerlendiriliyor. Ancak ABD ve Avrupa’da bu tür oranların ekonomik felaket olarak nitelendirildiğini vurgulayan Eğilmez, "Türkiye için büyüme oranı ve işsizlik gibi göstergeler daha belirleyicidir" ifadelerini kullandı.
Ekonomik kriz nasıl tanımlanıyor?
Eğilmez, ekonomik kriz tanımını yaparken sadece enflasyonun değil, büyüme, işsizlik, faiz, bütçe açığı ve cari açık gibi göstergelerin de önemine dikkat çekiyor. Ona göre, "Bir ekonominin kriz halinde olup olmadığını anlamak için birçok göstergeyi birlikte değerlendirmek gerekir."
Türkiye’nin 20 yıllık ekonomik grafiği
Mahfi Eğilmez’in hazırladığı grafikte, Türkiye’nin son 20 yılda büyüme ve enflasyon oranlarının gelişimi gözler önüne seriliyor. Grafiğe göre, 2004-2017 arasında yüksek ancak Türkiye için normal kabul edilen bir büyüme dönemi yaşanırken, 2008’de küresel krizle birlikte stagflasyon (durgunluk ve enflasyon) dönemine girildiği görülüyor.
2018’de başkanlık sistemine geçilmesinin ardından ise Türkiye, enflasyondaki artışa rağmen büyümeyi sürdürme çabasıyla ekonomide farklı bir sürece girdi. Eğilmez, 2021 yılında faizlerin düşürülmesiyle enflasyonun yüzde 80’lere çıktığını, ancak 2023 ortasından itibaren faiz artışlarının etkisiyle enflasyonda düşüş kaydedildiğini belirtti.
Türkiye’nin kriz algısı neden farklı?
Eğilmez, Türkiye’de kriz algısının büyümenin durması ve küçülmeye dönmesiyle şekillendiğini vurguluyor. "Bizde kriz olarak kabul edilen durum, işsizlik oranlarının artması ve işten çıkarmaların başlamasıdır" diyen Eğilmez, bu durumun Türkiye ekonomisinin kendine özgü bir dinamiği olduğunu belirtti.
