Japonya, hızla yaşlanan nüfusu ve düşen doğum oranlarıyla mücadele ediyor. Bu durum, birçok sektörde işgücü sıkıntısı yaratırken, demiryolu taşımacılığı da bu sorundan etkileniyor. Japon hükümetinin 2023 verilerine göre, nüfusun %10'undan fazlası 80 yaşın üzerinde ve yaklaşık %30'u 65 yaşın üzerinde. Bu durum, JR East gibi demiryolu şirketlerinin gelecekteki operasyonlarını sürdürülebilir kılmak için yeni çözümler aramasına neden oluyor.
Otomasyon Teknolojisiyle Çözüm Arayışı
JR East, yaşanan nüfus azalması ve beraberinde gelen işgücü sıkıntısı ile başa çıkmak için otomasyon teknolojisine yatırım yapıyor. Şirket, 2028 yılından itibaren belirli bir hatta sürücüsüz tren testlerine başlayacağını duyurdu. Bu testlerde, trenlerde bir sürücü bulunacak ancak görevlerinin çoğu otomatikleştirilmiş olacak.
Kademeli Geçiş Planı
JR East, otomasyona geçişi kademeli olarak gerçekleştirmeyi planlıyor. İlk aşamada, 2029 yılından itibaren hizmet dışı kalan küçük bir hat bölümünde tamamen otomatik trenler kullanılacak. Daha sonra, 2030'ların ortalarında Tokyo ve Niigata arasında %100 sürücüsüz bir hat devreye alınması hedefleniyor.
Teknolojik Yenilik ve Sürdürülebilirlik
JR East, yaptığı açıklamada, sürücüsüz sürüş teknolojisini geliştirerek ve raylı sistemlerin yönetimini daha verimli hale getirerek toplumsal değişikliklere uyum sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Şirket, bu projenin arkasındaki temel motivasyonun demiryolu teknolojisi alanında sürekli yenilik yapma ihtiyacı olduğunu ve bunun işgücü açığı gibi sorunların giderilmesine yardımcı olabileceğini vurguluyor.
Yüksek Hızlı Trenlerde Otomasyon
Otomasyonun planlandığı hatta Shinkansen trenleri 275 km/saat hıza ulaşırken, diğer bazı güzergahlarda bu hız 300 km/saati aşıyor. Bu durum, otomasyon teknolojisinin güvenilirlik ve emniyet açısından en üst düzeyde olması gerektiğini gösteriyor.
