HABER/ Didar DEMİRCİ
İzmir Ticaret Odası Meclis Üyesi Adil Özyiğit, afet bölgesindeki gözlemlerini anlatarak, İzmir'in Mavişehir semtindeki yapılaşmayı örnek gösterdi. Mavişehir’de insanların “yüzen tabutlarda” yaşadığını söyleyen Özyiğit, meslek odalarına ve belediyelere yüklendi. Özyiğit, "Hatay'da zemin sıvılaşmasına şahit olduk. Resmen suyun içine ev yapmışlar. Gerçek sorumlular meslek odaları ve belediyeler. İzmir'le mukayese ettiğinizde, en güzel örnek Mavişehir. Mavişehir'de binalar bataklığa yapılırken bu meslek odaları neredeydi? Meslek odalarının tamamı, İnşaat Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası hepsi görevinin başındaydı ama kimse sesini çıkarmadı. Bu binalar yapıldı. Ben mecliste de bu binaları 'Yüzen bina' olarak tarif ediyorum. Bu işten meslek odalarının tamamı sorumlu, belediyelerin tamamı sorumlu. Bu binalar 2020 depreminde çok büyük yara aldı, makyajlandı, ev sahiplerinin büyük bölümü çıktı ve yerlerine kiracılar girdi. İnsanlar yüzen tabutlarda yaşıyor" ifadelerini kaydetti.
Özyiğit’in açıklamaları üzerine gazetemize konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri (İKK) Aykut Akdemir, “Bu açıklamayı ciddiye almıyoruz. Bizim açtığımız davalara baksın. Araştırsın” sözleriyle karşılık verdi.
KONUŞURKEN VİCDANINA DANIŞMALI
Özyiğit’in açıklamalarına bir cevap da TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Koray Önalan’dan geldi. Önalan, “Yapı denetim sisteminin içinde Jeoloji mühendisleri yok. Yıllardır bunun mücadelesini veriyoruz. Bu arkadaşımız bizi eleştireceğine önce sistemi sorgulasın. Yapı denetim sisteminin içinde yer almayan jeoloji mühendisleri, şu an deprem bölgesinde, devletin çağrısı ile bilirkişilik yapıyor. Düşünebiliyor musunuz? devlet denetimin içinde jeoloji mühendislerine yer vermiyor, ama bir yıkım olduğunda sahaya bilirkişi olarak ilk çağrılan ve koşa koşa giden jeoloji mühendisleri odasının üyeleri var. İnsan konuşurken vicdanına danışmalı. Çok ayıp ve üzüntü verici. Kendisini şiddetle kınıyorum” dedi.
YAPANIN HİÇ Mİ SUÇU YOK
Konuya ilişkin gazetemize konuşan TMMOB Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı İlker Kahraman da, “Yani burada yapanın hiç mi suçu yok? Yapanın suçu yok ise şu an deprem bölgesinde neyin nerede yapılacağını bilen birisi bana anlatsın. Yani deprem bölgesinde hangi proje nereye yapılıyor? Kim tarafından yapılıyor? Kaç konut planlanıyor? Tarif edildiği şekilde bir konut yapılma ihtimali yok. Elinizdeki veri ile herhangi bir şey söyleyemiyorsunuz. Biz şu an deprem bölgesindeki yapılaşmayla ilgili bir ton şey söyleyebiliriz. Ama herhangi bir veri, herhangi bir şekilde elde edemiyoruz. Bu bizimle paylaşılmıyor. Paylaşılmayan bir şeye biz nasıl laf edeceğiz” diye konuştu. Mevcut süreci ele alarak sözlerine devam eden Kahraman, “Bugün Hatay’da Antakya bölgesindeki zeminle ilgili endişelerimiz benzer şekilde devam ediyor. Bu endişelerimizle ilgili toplantılarımızı yapıyoruz, ay sonunda uluslararası uzmanlarımızı getireceğiz. Biz elimizden geleni yapıyoruz. Ama bu endişelere kulan veren ve yapan kişinin bunu dinleyip bilimsel veri altında yapması lazım. Şu an da bilimsel veri adı altında mı yapılıyor asla” dedi. Öte yandan deprem sonrası Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) başta olmak üzere bir çok kurumun bölgeye ilişkin rapor yayımladığını hatırlatan Kahraman, “O raporlarda, planlamaya esas hareket edilmediğine işaret edildi. Üniversiteler, odalar böyle düşünüyor ama uygulama böylemi? Hayır. O zaman yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım. Demek ki aslında bizler elimizden geleni yapıyoruz. Eğer gerçekten samimi bir şekilde yaklaşım yapılmak isteniyorsa burada herkes samimi bir şekilde ülkenin geleceğini düşünüyor. Toplantılarımıza katılsınlar; biz bunlarla ilgili kafa patlatıp açıklama yapıyor, proje önerileri sunuyoruz. Ülkenin yararı için yapılması gereken ne varsa TMMOB ve meslek odaları gönüllülük esasıyla orada yer alıyor zaten” mesajını verdi.