9 Eylül Gazetesi'nden Mert Yasin Alpdündar'ın haberine göre: Türkiye’de yerel seçimlerin sonuçları netleşirken, resmi olmayan sonuçlara göre toplamda 17 milyondan fazla oy alan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) birinci parti konumuna yükselerek yüzde 37,77 oranında oy aldı. AK Parti ise 16 milyon 339 bin oy alarak yüzde alarak yüzde 35,49’luk oy oranı ile en çok oy alan ikinci parti oldu. AK Parti kurulduğu günden bu yana ilk kez ikinci parti konumuna düşerken, kaybın en büyük nedeni olarak ‘ekonomi’ gösterildi. Seçimin ardından ekonominin gidişatının ne yönde olacağını 9 Eylül’e değerlendiren ekonomistler, sonuçlardan ders alınarak toplumsal dengeleri gözeten politikalara geri dönülmesi gerektiğini vurguladı. Ekonomist Dr. Osman Sirkeci, sonuçları emekli, asgari ücretli ve yoksulların cevabı olarak nitelendirirken, Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan, “Türkiye’nin girdiği girdaptan çıkması için en az iki yıl gerekir. O da sağlıklı, tutarlı, kapsamlı ve toplumsal dengeleri gözeten politikalar olursa geçerli olur. Geçmişteki gibi ‘ben yaptım oldu’ politikası olursa bu krizler bitmez” dedi.

‘ULUSLARARASI ALANDA POZİTİF ETKİ YARATTI’

Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan, seçimlerde muhalefetin güçlü çıkmasının uluslararası alanda pozitif karşılandığını söylerken, “Bu açıdan olumlu bir durum var. Hukuksal anlamda keyfi kararlarla tepeden yönlendirilerek verilen kararların geçerli olduğu bir ülkeye sermaye gelmez. Çünkü ürkektir. O nedenle dış piyasalarda muhalefetin kazanması, Türkiye’nin imajı açısından son derece olumlu” diye konuştu.

husnu-erkan

‘İKTİDARIN TAVRI ÇOK ÖNEMLİ’

“Önemli olan iktidarın tavrının ne olacağıdır” diyerek sözlerine devam eden Erkan, “İktidar bu sonuçları doğru okuyup, demokratikleşme ve çoğulculaşma yönünde, kararlarını hukuka daha çok uyma yönünde davranırsa ekonomik sorunların çözümü noktasında katkısı olur. Çünkü ekonomi bir boşlukta işlemez. Ekonominin çerçevesi daha sağlıklı olmak zorundadır. Bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz” diye vurguladı.

‘EKONOMİ YÖNETİMİ VATANDAŞA YÜKLENECEK’

Seçimlerin ardından ekonomi yönetiminin vatandaşa yüklenmeye başlayacağının altını çizen Erkan, “. Tabii burada nasıl davranacağı ve hangi kesime yöneleceği çok önemli. Gelir dağılımını aşırı derecede bozan uygulamalar oldu. İktidara yakın kesimlere yakın uygulamalar gördük. O kişilerden mi fedakârlık istenecek yoksa tekrar orta kesime mi yüklenilecek? Orta tabakaya yönelinirse ekonominin zayıflamasına neden olur. Üretimi sürdürebilmek için orta tabakanın güçlü olması gerekir” diye belirtti.

‘TÜRKİYE’NİN TEK SORUNU EKONOMİ DEĞİL’

Toplumsal yapılanmanın ekonomiyi etkileyen etkenlerden olduğunu hatırlayan Erkan, “Türkiye’nin sorunu tek başına ekonomi değil. Keyfilik rejiminin bozduğu birçok denge var. Yargı, gelir dağılımı, keyfilik ne olacak? Bunlarda sağlıklı bir gelişme olursa düzelme başlar çünkü toplumsal yapılanma ekonomik kaplar gibidir.
Mehmet Şimşek’in uyguladığı tek başına herkesi çözer demek mümkün değil. Bundan sonraki süreç zaten ezilen kesimlere tekrar yüklenecek olursa toplumda huzuru daha da bozar” dedi.

‘POLİTİKA DEĞİŞMEZSE KRİZLER BİTMEZ’

Erkan, “Türkiye’nin girdiği girdaptan çıkması için en az iki yıl gerekir. O da sağlıklı, tutarlı, kapsamlı ve toplumsal dengeleri gözeten politikalar olursa geçerli olur. Geçmişteki gibi ‘ben yaptım oldu’ politikası olursa bu krizler bitmez” ifadelerini kullandı.

‘EMEKLİNİN, ASGARİ ÜCRETLİNİN VE YOKSULLARIN SANDIKTAKİ CEVABI OLDU’

Ekonomist Dr. Osman Sirkeci ise yerel seçimlerin emeklinin, asgari ücretlinin ve yoksulların sandıktaki cevabı olduğunu dile getirdi.
Seçim sonrası ilk açıklamayı Mehmet Şimşek’in yaptığını söyleyen Sirkeci, “Mehmet Şimşek OVP’nı kararlılıkla uygulamayı sürdüreceğini enflasyonu tek haneye düşürmek için sıkı para, seçici kredi, gelir politikası ve kamuda tasarrufu ön planda tutacağını söyledi. 2026 yılına ertelenen enflasyonun yükünü çalışan ve çalışmayan emek dünyası taşıyacak demektir. Bunu omuzlarından atmanın tek çaresi emeklisi ile emekçisiyle sendikalarda, derneklerde ve bilhassa bu kitle örgütlerinin yaratıcı baskıyla siyasi araçları kullanarak yani partilere baskı yaparak, dolayısıyla yerel yönetimlere baskı yaparak ve Ankara’da merkezi yönetimi sıkıştırarak bu keyfiyete son verilmesi gerektiğini söylemek zorundadır” diye belirtti.

CHP’li Bakırlıoğlu sert çıkış: ‘Kemer sıkmaya saraydan başlayalım’ CHP’li Bakırlıoğlu sert çıkış: ‘Kemer sıkmaya saraydan başlayalım’

osman-sirkeci

Kaynak: HABER MERKEZİ