MERT YASİN ALPDÜNDAR- İzmir’de ÇEDES kapsamında okullara din görevlilerinin atanmasının ardından sendikalar ve STK’lar karşı durmak için büyük bir miting düzenlemişti. Okullara din görevlilerinin atanmasına dair kamuoyunda tartışmalar devam ederken, bazı okullara gerçekleştirilen ‘kandil kutlaması’ sendikalardan tepki gördü. Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, din dersi dışı dinsel faaliyetlerin kamuoyuna yansıyanların dışında diğer okullarda da yapıldığı bilgisini verirken, Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necati Kalafat ise “Çeşitli yöntemlerle okullarda din dersleri dışında faaliyetler örgütleniyor. Okullarda bir sınıf etkinliği olarak yapılması gereken faaliyetleri okulun tamamında yapıyorlar” dedi.

‘EĞİTİM 20 YILDIR DİNSELLEŞTİRİLİYOR’

Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necip Vardal, eğitimde dinselleşmenin 20 yıldır devam ettiğini söylerken, “Bunun için kritik eşik 4+4+4 uygulmasıydı. Bu değişimden sonra hem müfredatta hem okul türlerinin tesbitinde kendi politik çizgisine uygun tutum izlediğini görüyoruz. Bugün ki gelişmelerde bu sürecin başka bir adımıdır. Karma eğitim tartışmaları, ders saatlerinin cumaya göre ayarlanması, önlük tartışmaları ve seçmeli derslerle ilgili değişiklikler, bütün bunlar eğitimdeki dinselleşme çabasının bir ürünüdür. Her adımı planlı bir şekilde atıyorlar” diye vurguladı.

necip-vardal

‘LAİK EĞİTİM NOKTASINDA EN BÜYÜK TEHLİKELERDEN BİRİ’

“Okullarda yapılan çeşitli dinsel faaliyetler de bu kapsamda değerlendirilebilir” diyerek sözlerine devam eden Vardal, “Eğitim ve inanç kavramının birbirine geçmesi için çeşitli adımlar atılıyor. Okullarda gördüğümüz ise okul yöneticilerinin zamanın ruhuna uygun davranıyorlar. Dini etkinlikleri de artırma çabası içerisindeler. Laik eğitim ve laik yaşam noktasında en büyük tehlikelerden biridir” diye belirtti.

‘DİĞER OKULLARDA DA YAPILDIĞI BİLİNİYOR’

Din dersi dışı dinsel faaliyetlerin kamuoyuna yansıyanların dışında diğer okullarda da yapıldığı bilgisini veren Vardal, “Bu tür faaliyetlerin diğer okullarda kamuoyuna yansımasa dahi yapıldığı biliniyor. Buradaki her bir faaliyet laik eğitimin ortadan kaldırılmasına dair faaliyet barındırıyor. Bunun burada duracağını düşünmek saf bir düşünce olur. Bu tür faaliyetler artarak devam edecektir. Laiklik karşıtı etkinlikler artacaktır Buna toplumsal muhalefetin karşı durması gerekiyor” dedi.

‘GERİCİ POLİTİKALAR HAKİM GÖRÜŞ HALİNE GELMİŞ DURUMDA’

Öğrenci Veli Derneği (VELİ-DER) İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Necati Kalafat, “ÇEDES bir proje ve proje kapsamında bir faaliyet veli izni olmadan yapılamıyor. Bu yapılanda ÇEDES kapsamında yapılmadı. Asıl olay burada ÇEDES projesi değil bu projeye yüklenen anlam. Eğitimin laik içerisini yok edecek, karma eğitimi tartışmaya açacak dinci, gerici politikalar bugün Milli Eğitim’de hakim görüş haline gelmiş durumda” ifadelerini kullandı.

necati kalafat

‘DİN DERSİ DIŞINDA FAALİYETLER ÖRGÜTLENİYOR’

“Mesele ÇEDES değil. ÇEDES ve benzeri uygulamalara proje ve eğitim uygulamalarına karşı duyuyoruz” diyerek sözlerine devam eden Kalafat, “Çeşitli yöntemlerle okullarda din dersleri dışında faaliyetler örgütleniyor. Okullarda bir sınıf etkinliği olarak yapılması gereken faaliyetleri okulun tamamında yapıyorlar. Laik eğitim dışında işler harekete geçmeye başladı. Bu uzun bir süreç ve velilerimizi tetikte olmaya davet ediyoruz. Müfredatta olmayan herhangi bir etkinlikte, niye bunun yapıldığına dair soru sorma haklarının olduğunu bilmelerini istiyoruz. Hukuksal olarak onlara destek de vereceğiz” diye söyledi.

‘DİN GÖREVLİLERİ OKULLARA GİTMEDİ’

ÇEDES kapsamında okullarda görevlendirilen din görevlilerinin okullara gitmediği bilgisini veren Kalafat, “Görevlendirmeleri olanlar okullara gitmediler. ÇEDES’i de aşan gerici uygulamalar her yanda görülüyor. Bu tepki ölçme durumudur. Okullarda bir şekilde faaliyetler boş buldukları alanlarda yapmaya devam ediyor. Eşit yurttaşlık hakkını, farklı inanışları görmezden gelen, dayatmacı bir zihniyet okullarda hakim görüş olarak varlığını görüyor. Yıllardan beri din dersi öğretmenlerinin idareci yapıldığı, Milli Eğitim bürokrasisinin yukarıdan aşağıya gerici tarzda örgütlendiği bir yerde tepki de içeriden gösterilemiyor. Okullardaki barış ortamı da bu şekilde bozuluyor” diye konuştu.

ÖZEL OKULLARA MAHKUM EDİLİYOR

Kalafat, “Sağlık ve eğitimde kalitesizleşme var. Gerekçesi de özelleştirme meselesidir. Eğitim bir tarafı ile gericileşirken, bir taraftan müfredatın boşaltılması nedeniyle çocukları özel okullara mahkum ediliyor. Emekçi çocuklarına da meslek liselerinde ucuz işgücü gözüyle bakılıyor. Mesele tek başına gericileştirme değil. Mesele aynı zamanda piyasacı ekonomiye din sosu kullanmaktır” dedi.

Kaynak: MERT YASİN ALPDÜNDAR