Kocaeli’nin Körfez ilçesinde yaşayan Kübra ve İbrahim Soysat çiftinin pekinez cinsi köpeği Lulu, geçen 1 yıl içinde yavaş yavaş gelişen semptomlar göstererek arka ayaklarını kullanamaz hale geldi. Köpeğin durumundan endişe eden çift, ilçedeki Veteriner Hekim Ahmet Emrelli’ye başvurdu. Veterinerin yönlendirmesiyle MR’ı çekilen 4 yaşındaki köpek, sonrasında Veteriner Hekim Ejder Dalkıç’a getirildi. MR görüntülerini inceleyen Dalkıç, ameliyatla tümörü almaya karar verdi. Aileye ameliyat sonrasında Lulu’nun felç kalma riskinin olduğunu belirten Ejder Dalkıç, ailenin de onaylaması ile operasyon için hazırlıklara başladı. Günlerce süren tetkik ve tahlillerin ardından mikroskoplarla incelemelerin yapıldığı operasyon başladı. 10 gün önce gerçekleştirilen ve yaklaşık 5 saat süren ameliyatta, Lulu’nun omuriliğinden yaklaşık 1 santimetre genişliğindeki tümör alındı. Başarılı geçen ameliyat sonrası semptomları azalan ve bacaklarını tekrar kullanmaya başlayan köpeğin sağlık durumunun iyiye gittiği belirtildi.
‘SİNİRLERİNE BASKI YAPIP ONUN FELÇ OLMASINA NEDEN OLUYORDU’
Köpeğin omuriliğinde oluşan tümörün özelliklerinden bahseden Veteriner Hekim Ejder Dalkıç, “Lulu yaklaşık 10 gün önce sevk hastası olarak bize geldi. Arka ayaklarında paralizle yani his kaybıyla ve sürükleme şikayetiyle geldi. MR görüntülerini incelemelerimiz sonucunda operasyon kararı aldık. Yaklaşık bel omurlarının, birinci ve ikinci bel omurunun tam ortasında yaklaşık 1- 1,5 santim arası bir kitle vardı. Bu kitle sinirlerine baskı yapıp onun felç olmasına neden oluyordu. Operasyonda kitleyi aldık. Bu ameliyat sonrası 10’uncu günündeyiz” diye konuştu.
‘MİKROSKOPLAR ALTINDA YAPILAN BİR AMELİYAT’
Ameliyatın zorluklarını anlatan Veteriner Dalkıç, “Bir kabloyu düşünün. Kablo bir sürü sinir telinden oluşuyor. O kadar hassas bir doku ki; bunun yerini tam olarak saptayıp ameliyat kararı aldığımızda 3-4 gün gözlerime uyku girmedi. Bütün navigasyonel sistem olarak onun yerini, nasıl alınacağını saptamak önemli bir durum. Üst dokuda, kemik dokusunu, birinci ve ikinci omurunun arasını tamamen açtıktan sonra, bu dokuyu oradaki sinirlere hasar vermeden, tamamen bütün olarak çıkarmanız lazım. Yani mikroskoplar altında yapılan bir ameliyat, zor bir ameliyat. Bir sinir lifine bile zarar verseniz semptom olarak mutlaka size geri gelecek bir tümör. İdrarını kaçırabilir, kakasını yapamayabilir, ayağını kaldıramayabilir. Bu tip riskleri barındıran bir ameliyat. O yüzden ameliyatın öncesinde ve sonrasında gerçekten stresli bir ameliyat. Alnımızın akıyla çıktığımız için mutluyuz” dedi.
‘BELİRTİLERİ 1 YIL İÇİNDE GÖRDÜK’
Köpekteki belirtilerin zaman içerisinde ortaya çıktığını söyleyen Kübra Soysat, “1 yıl içinde biz belirtileri gördük. Yürümekte sıkıntılar yaşadı. Evde yürürken arka bacaklarını kaydırmaları başladı. Sonra arada çığlık atmalara falan başladı” diye konuştu.
‘ÇOK BÜYÜK RİSK OLDUĞUNU, FELÇ KALABİLECEĞİNİ SÖYLEDİ’
İbrahim Soysat ise “Veteriner Ejder Bey, bütün bilgileri bize verdi. Ameliyat olması gerektiğini, ilerleyen dönemde tamamen felç olma durumunun olduğunu ve çok büyük risk olduğunu, felç kalabileceğini söyledi. Bir karar vermemiz gerektiğini söyledi. Biz de kararımızı verdik ve ameliyat sürecini gerçekleşti. Allah razı olsun, diyoruz. Yani çocuğumuzu bize tekrardan kazandırdı. Yürüme yetisi yeniden kendi kendine yavaş yavaş gelmeye başladı ve bu 10 günlük süre içinde gerçekleşti. Neticede bir can o, bizim çocuğumuz” dedi.