Türkiye'de otomobil sahibi olmak isteyen milyonlarca vatandaş, güne adeta bir şok haberiyle başladı. Uzun süredir kulislerde konuşulan ancak zamanlaması belirsizliğini koruyan ÖTV düzenlemesi, bir gece yarısı operasyonuyla Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Karar, sabah saatlerinden itibaren piyasada tam anlamıyla bir deprem etkisi yarattı. Otomotiv markalarının resmi internet sitelerine giren potansiyel alıcılar, alıştıkları fiyat listeleri yerine "Fiyatlarımız güncelleniyor" ibaresiyle karşılaştı. Bu ekran, sektörün bir anda durma noktasına geldiğinin ve hem satıcıların hem de alıcıların derin bir belirsizliğe sürüklendiğinin en net göstergesi oldu. Yeni vergi oranları, yalnızca sıfır kilometre araçların etiketlerini değil, aynı zamanda ikinci el piyasasının dinamiklerini ve ülkedeki elektrikli araç dönüşümünün geleceğini de derinden etkileyecek bir süreci başlattı.

Gece yarısı kararnamesi piyasayı kilitledi

Hükümetin aldığı ve anında yürürlüğe koyduğu ÖTV artışı kararı, otomotiv piyasasını adeta kilitledi. Sabah saatlerinde bayileri arayan veya internet sitelerini ziyaret eden tüketiciler, ne bir fiyat bilgisi alabildi ne de bir işlem yapabildi. Sektör temsilcileri, kararın bu kadar ani bir şekilde ve piyasaya hazırlık için herhangi bir geçiş süresi tanınmadan alınmasının büyük bir kaosa yol açtığını belirtiyor. En büyük mağduriyeti ise aracını satın almak için kaporasını yatırmış, tüm işlemlerini tamamlamış ancak resmi devir işlemleri kararın yayımlandığı güne kalan vatandaşlar yaşadı. Bir gece önce anlaştıkları fiyattan araçlarını alamayan yüzlerce müşteri, bir anda yüz binlerce liralık ek bir maliyetle karşı karşıya kalarak büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Markaların "fiyat güncelleme" ekranına geçmesi, arka planda hummalı bir hesaplama çalışması yapıldığını gösteriyor. Yeni vergi oranlarının modellere nasıl yansıtılacağı, hangi aracın hangi vergi dilimine gireceği ve nihai tüketici fiyatının ne olacağı, önümüzdeki birkaç gün boyunca sektörün tek gündem maddesi olacak gibi görünüyor.

Elektrikli rüyası vergi duvarına çarptı

Son yıllarda hem çevreci özellikleri hem de daha uygun ÖTV oranları sayesinde popülerliği artan elektrikli ve hibrit otomobiller, yeni düzenlemenin en büyük darbeyi vurduğu segment oldu. Hükümetin bir yandan "yeşil dönüşüm" ve "karbon emisyonlarını azaltma" hedeflerini dile getirirken, diğer yandan elektrikli araçları hedef alan böylesine yüksek bir vergi artışı yapması, kamuoyunda ciddi bir çelişki olarak yorumlandı. Yapılan değişiklikle birlikte, en düşük ÖTV diliminde yer alan elektrikli otomobillerin vergi oranı yüzde 10'dan yüzde 25'e fırlatıldı. Bu, yüzde 150'lik bir vergi artışı anlamına geliyor. Bu artışla birlikte, elektrikli modellerin içten yanmalı motorlara sahip benzinli ve dizel rakiplerine karşı sahip olduğu en önemli rekabet avantajı da büyük ölçüde ortadan kalkmış oldu. Dışarıdan şarj edilebilen hibrit (PHEV) araçlarda en düşük oranın yüzde 45, geleneksel içten yanmalı motorlu araçlar ve kendini şarj eden hibritlerde ise en düşük ÖTV oranının yüzde 70 olarak belirlenmesi, Türkiye'de artık vergisiz ya da düşük vergili bir otomobil segmenti kalmadığını gözler önüne serdi.

Sıfırın ateşi ikinci eli de yakacak

Otomotiv piyasasında yaşanan her ÖTV artışında olduğu gibi, bu son zam dalgasının da yalnızca sıfır kilometre araçlarla sınırlı kalmayacağı aşikar. Türkiye'de arz ve talebin belirlediği ikinci el piyasası, doğrudan sıfır araç fiyatlarına endeksli bir yapıya sahip. Sıfır araçların fiyatlarının bir gecede yüz binlerce lira artması, mevcut araç sahiplerinin kendi otomobillerine daha yüksek değer biçmesine neden olacak. Aynı zamanda, sıfır araç alma hayali kurarken bu zamlarla hayalleri suya düşen milyonlarca tüketici, mecburen ikinci el piyasasına yönelecek. Bu durum, ikinci el piyasasındaki talebi patlatarak mevcut fiyatların daha da yukarı tırmanmasına yol açacak. Uzmanlar, önümüzdeki dönemde ikinci el araç fiyatlarında en az yüzde 15 ila yüzde 20 arasında bir artış yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu öngörüyor. Bu durum, otomobili bir yatırım aracı olarak gören zihniyetin daha da pekişmesine ve araç fiyatlarının bir türlü kontrol altına alınamamasına neden oluyor.

Yerli ve milli Togg da zamdan nasibini aldı

Türkiye'nin otomobili projesi olarak büyük umutlarla yola çıkan ve yerli üretimin simgesi haline gelen Togg, yapılan ÖTV zammından muaf tutulmadı. Elektrikli bir model olması nedeniyle şimdiye kadar daha avantajlı bir fiyatlandırmaya sahip olan Togg T10X, yeni oranlarla birlikte ciddi bir fiyat artışıyla karşı karşıya kaldı. Yapılan hesaplamalara göre, T10X modelinin V1 RWD standart menzilli en uygun versiyonunun fiyatı, 1 milyon 440 bin liradan 1 milyon 636 bin 363 liraya yükselecek. Bu, yaklaşık 200 bin liralık bir artış anlamına geliyor. Modelin en donanımlı ve uzun menzilli versiyonu olan V2 RWD'nin fiyatının ise 1 milyon 930 bin liradan 2 milyon 300 bin liraya çıkması bekleniyor. Bu artış, Togg'un "ulaşılabilir" bir model olma hedefinden bir adım daha uzaklaştığı ve orta gelirli bir vatandaş için satın alınmasının neredeyse imkansız hale geldiği yorumlarına neden oldu.

Vahşice öldürülen Ayşe Tokyaz cinayetinde 4 polis daha gözaltına alındı
Vahşice öldürülen Ayşe Tokyaz cinayetinde 4 polis daha gözaltına alındı
İçeriği Görüntüle

Tesla'nın fiyatı 4 milyona merdiven dayadı

Yeni ÖTV düzenlemesi, premium segmentte yer alan ve özellikle teknoloji meraklılarının gözdesi olan Tesla modellerini de vurdu. Türkiye pazarına girdiği günden bu yana büyük ilgi gören Tesla'nın fiyatları da astronomik seviyelere ulaştı. Markanın en çok satan modeli olan Model Y'nin arkadan itişli standart versiyonunun fiyatının 1 milyon 866 bin liradan 2 milyon 120 bin liraya çıkması öngörülüyor. Asıl büyük artış ise dört çeker Long Range versiyonunda yaşanacak. Mevcut fiyatı 3 milyon 465 bin 581 lira olan bu modelin, ÖTV zammı sonrası yeni fiyatının 3 milyon 790 bin 772 liraya ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu rakam, aracın fiyatının 4 milyon lira psikolojik sınırına dayandığını gösteriyor. Premium segmentteki diğer markaların elektrikli modellerinde de benzer oranlarda artışlar beklenirken, bu durumun Türkiye'deki lüks otomobil pazarının dinamiklerini nasıl etkileyeceği merak konusu. Kesin olan bir şey var ki, yeni vergi oranları sonrası Türkiye'de otomobil sahibi olmak, artık çok daha büyük bir maliyet ve lüks haline geldi.

Kaynak: HABER MERKEZİ