Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu. Kılıç, Yeniden Refah Partisi'nin Yargıtay sistemine kayıtlı resmi üye sayısı bugün itibarıyla 550 bin rakamını aştığını söyledi. Yeniden Refah Partisi’nin Türkiye'nin üye sayısı bakımından üçüncü en büyük partisi olduğunu hatırlatan Kılıç, “Üçüncülükteki konumumuzu pekiştirmeye devam ediyoruz. Hedefimiz ilk etapta 600 bin üye sayısına ulaşmak. Akabinde 1 milyon üye sayısını yakalamaktır. Takip eden süreçteki hedefimiz üye sayısı bakımından Türkiye'nin ikinci büyük partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin kayıtlı üye sayısını aşmak ve dolayısıyla 1 milyon 600 bin rakamının üzerine ulaşmaktır. Bu anlamda 81 ilimiz ve bütün ilçelerimizde fedakârca yürüttükleri çalışmalarla partimizi günden güne 1 milyon üye sayısına koşturmakta olan teşkilatımızın çok değerli mensuplarına teşekkürlerimizi iletiyoruz. Üye üye, büyüye büyüye Yeniden Refah Partisi'yle inşallah Türkiye'nin sorunlarını çözmeye aday en büyük parti olma yolunda ilerliyoruz” diye konuştu.
‘TÜM BAKANLIKLAR TÜRKİYE'NİN GENÇLERİ İÇİN İMKANLARINI SEFERBER ETMEK ZORUNDADIR’
Suat Kılıç, eğitimde ve istihdamda olan gençlerin oranının yüzde 26 olduğunu ifade ederek, “Bu ürkütücü bir rakam. Her dört gençten biri ne iş yeri var, çalışabilecek durumda ne de eğitim sürecinin içerisinde. Her 100 gençten 26’sı eğitimin okulun tahsilin dışında. İşin iş yerinin, emeğin para kazanabilme imkanının da dışında. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Bu demektir ki, ortalama ülke genelinde 4 gençten 1’i hem eğitim sürecinin dışında hem istihdam sürecinin dışında yani 4 gençten 1’i işsiz, mesleksiz, parasız, hayalsiz, umutsuz ve mutsuz. 100 gencin 26’sı ev hayali kuramıyor, evlilik hayali kuramıyor, iş hayali kuramıyor, aş hayali kuramıyor. Ve bu 2024 Türkiye’sinin fotoğrafı. Tüm sektörlerden ve tüm kesimlerden bu konuya acilen eğilmelerini bekliyoruz. Sadece bir bakanlık değil, tüm bakanlıklar Türkiye'nin gençleri için imkanlarını seferber etmek zorundadır. Sadece bir bakanlık değil, tüm bakanlıklar gençlerin işi gücü, istihdamı, hayatı ve hayalleri için elini taşın altına koymak mecburiyetindedir. Ayrıca Maliye Bakanının açıklamalarına dikkat ediyoruz. ‘İşler yolunda cari denge sağlandı, her şey iyiye gidiyor yolunda’ açıklamaları var. ‘İşler yolunda’ diyen Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek'e sesleniyorum. Yolunda olan iş hangisi? Kapanan şirket sayısı geçen yıldan bugüne yüzde 43 artmış durumda. Yolunda giden iş bu mu? Yılbaşından bu yana konkordato ilan eden şirket sayısı Türkiye'de 1.500 ve konkordato ilan edilen sektörler inşaat başta olmak üzere tekstil ve akaryakıt firmaları yani Türkiye'de tüm sektörlerin lokomotifi olan üç sektör; inşaat, tekstil, akaryakıt. Ekonomi yönetimi ‘işler yolunda’ diyen ekonomi yönetimi bu konuya acilen eğilmelidir. Korkumuz Türkiye'de tüm sektörlerde zincirleme iflasların başlamasıdır. Olmamasını diliyoruz ve olmaması için de ekonomi yönetiminin sektörlere finansman yönünde acilen tedbirler almalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘HAKARETİ KINIYORUZ, AYIPLIYORUZ’
Kılıç, CHP'li Tuncay Özkan ile ilgili şunları söyledi:
“Devletimizin başında bulunanlara, seçimde bulunsak da bulunmasak da destek vermiş olsak da olmasak da icraatlarını benimsesek de benimsemesek de öğrendiğimiz budur. Geçmiş devlet ve hükümet başkanlarına da bugün görevde olan devlet ve hükümet başkanlarına da saygı duymak, değer vermek aklı başında bir siyasetçinin öncelikli görevidir. Sayın Cumhurbaşkanına yönelik olarak CHP milletvekili tarafından yapılmış olan hakareti kesinlikle tasvip etmiyoruz, apaçık bir hakarettir, mahiyeti de bellidir. Siyasete zarafet ve nezaket söylemini kazandırmayı hedefleyen bir siyasi partidir, Yeniden Refah Partisi. Başta genel başkanımız Dr. Fatih Erbakan olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanına yönelik olarak yapılmış olan bu hakareti kınıyoruz, ayıplıyoruz. Hiç kimsenin bir diğer siyasi partiye, o camianın başkanına ya da devlet başkanına benzer ifadelerle, hakaretamiz yaklaşımlar geliştirmeye hakkı yoktur. Herkesin konuşurken ağzından çıkanı, kulağının duyması mecburiyeti vardır. Hepimizin her bir sorumlu siyasetçinin kelimelerini özenle seçmesi başka camiaları saygıyla anması bugün karşı karşıya gelinmiş olunsa bile yarınları ve toplumun genel refleksini düşünerek adam akıllı doğru düzgün cümleler kurması lazımdır.”