Diyarbakır'da Narin Güran'ın öldürülmesi, Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde S.Y. adlı kız çocuğunun şiddet ve cinsel istismara uğramasına Tekirdağ Kadın Platformu üyeleri tepki gösterdi. Süleymanpaşa ilçesindeki Hasan Ali Yücel Meydanı'nda toplanan kadın sivil toplum örgütlerine erkekler de destek verdi.
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Volkan Nallar, Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün'ün de katıldığı protestoda Narin Güran ile S.Y.'nin fotoğrafları yan yana taşındı.
'CAYDIRICI VE ETKİLİ YASAL DÜZENLEMELER GELMELİ'
Protestoda konuşan Tekirdağ Büyükşehir Kent Konseyi Başkanı Berrin Başol, "Bugün burada toplumumuzu derinden sarsan vicdanlarımızı yaralayan iki önemli sorun hakkında sesimizi yükseltmek için bir aradayız: Çocuk istismarı ve çocuk cinayetleri. Bu insanlık dışı suçlar, en savunmasız olan çocuklarımıza karşı işlenen en vahim saldırılardır. Bir toplumun en değerli varlıkları olan çocuklarımızın maruz kaldığı şiddet, istismar ve cinayet hepimizi derinden sarsmaktadır. Çocuk istismarı ve çocuk cinayetleri sadece bireylerin değil, bir toplumun ahlaki ve vicdani çöküşüne işaret eden acı gerçeklerdir.
Bu tür olaylar karşısında sessiz kalmak, insanlık değerlerine sırt dönmek demektir. Bilerek susmak, suça ortak olmaktır. Hepimiz, bu suçlulara karşı birlikte mücadele etmeli ve çocuklarımızın güvenliğini sağlamak için daha güçlü adımlar atmalıyız. Cezasızlık katilleri cesaretlendiriyor ve her gün çocuklara, kadınlara karşı bir suç işleniyor. Biz, çocuk istismarına ve cinayetlerine karşı daha caydırıcı ve etkili yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ediyoruz" dedi.
'ÇOCUKLARA ŞİDDETİN BAHANESİ OLMAZ'
Cezaların artırılması değil, suçların önlenmesine de yönelik kapsamlı eğitim ve bilinçlendirme kampanyalarının acilen devreye sokulması gerektiğini söyleyen Başol, "Katiller, hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır. Çok üzgünüz, çok öfkeliyiz ama eşit, özgür ve yaşanabilir bir dünya için mücadelemizi daha da kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Toplumda çocuklara yönelik şiddetin hiçbir bahanesinin olmayacağını bir kez daha gür bir şekilde vurguluyoruz.
Aileler, eğitim kurumları, sivil toplum kuruluşları ve devlet hep birlikte çocuklarımızı bu tür tehditlerden korumak için daha güçlü bir işbirliği içinde olmalıyız. Her birey çocukların yaşam haklarını ve güvenliklerini savunmak için sorumluluğu taşımaktadır.
Unutmayalım ki bir çocuğun daha bu vahşete maruz kalmaması için her birimizin elini taşın altına koyması gerekmektedir. Bu trajedilere karşı sessiz kalmayacağız. Çocuklarımızı koruyacağız, adaletin yerini bulması için mücadele edeceğiz. Hep birlikte daha güvenli ve mutlu bir gelecek inşa etmek için çalışacağız" diye konuştu.