Dijital çağın en sofistike tehditlerinden biri olan yapay zeka destekli dolandırıcılık, Türkiye'de de giderek yaygınlaşıyor. Ticaret Bakanlığı, son dönemde artan şikayetler üzerine, vatandaşları "yapay zeka" kullanılarak hazırlanan sahte yatırım içeriklerine karşı uyanık olmaya çağırdı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, siber dolandırıcıların, kamuoyunda güven kazanmış sanatçı, sporcu ve iş insanlarının görüntü ve seslerini, "deepfake" teknolojisiyle taklit ederek, sanki bu kişiler yatırım tavsiyesi veriyormuş gibi gösterdikleri vurgulandı.
Bu sahte videoların, özellikle sosyal medya platformlarında "yüksek kazanç", "garanti kâr", "kısa sürede zengin olma" gibi cezbedici başlıklarla yayılması, birçok vatandaşın tuzağa düşmesine neden oluyor. Bakanlık, bu tür aldatıcı reklam ve içeriklere itibar edilmemesi, kişisel bilgilerin ve paranın asla paylaşılmaması gerektiğini belirtti. Bu yeni nesil dolandırıcılık yöntemi, sadece bireysel yatırımcıları değil, aynı zamanda toplumun dijital güvenliğini de tehdit eden ciddi bir siber suç olarak öne çıkıyor.
Tuzak nasıl işliyor: Adım adım yeni nesil dolandırıcılık
Siber dolandırıcıların kullandığı bu karmaşık yöntem, birkaç aşamadan oluşuyor ve kurbanın güvenini kazanarak onu mali bir felakete sürüklemeyi amaçlıyor. Ticaret Bakanlığı'na gelen şikayetler ve yapılan incelemeler, dolandırıcıların izlediği yol haritasını net bir şekilde ortaya koyuyor:
-
Kanca: Ünlü Yüzlerle Sahte Reklamlar
Her şey, genellikle Facebook, Instagram veya YouTube gibi popüler sosyal medya platformlarında karşınıza çıkan bir reklamla başlıyor. Bu reklamlarda, Türkiye'nin yakından tanıdığı ve güvendiği bir iş insanı, sanatçı veya ekonomistin, yapay zeka ile oluşturulmuş sahte bir videosu kullanılıyor. "Deepfake" teknolojisi sayesinde, bu ünlü isim, sanki bir televizyon programında veya özel bir röportajda, herkesin katılabileceği çok kârlı bir yatırım fırsatından bahsediyormuş gibi gösteriliyor. -
Yem: Yüksek ve Hızlı Kazanç Vaadi
Reklamda, "Forex", "halka arz", "kripto varlık" gibi popüler yatırım araçları kullanılarak, yatırılan paranın kısa sürede katlanacağı vaat ediliyor. Güvenilirliği artırmak için, reklamlarda ve yönlendirilen internet sitelerinde, kamu kurumlarının veya uluslararası finans kuruluşlarının logoları ve isimleri izinsiz bir şekilde kullanılıyor. -
Yönlendirme: Özel İletişim Kanalları
Reklamı tıklayan veya "daha fazla bilgi al" butonuna basan kullanıcılar, genellikle WhatsApp veya Telegram gibi şifreli mesajlaşma uygulamalarındaki özel gruplara yönlendiriliyor. Bu gruplarda, kendini "yatırım danışmanı" olarak tanıtan dolandırıcılar, kurbanla birebir iletişime geçiyor. -
İlk Adım: Küçük Yatırımla Güven Kazanma
"Yatırım danışmanı", sistemi denemek ve güven oluşturmak amacıyla kurbandan küçük bir miktar (örneğin 500-1000 TL) para yatırmasını istiyor. Bu para, genellikle şahıs adına açılmış IBAN numaralarına gönderiliyor. Kısa bir süre sonra, dolandırıcılar, kurbana yatırdığı paranın üzerinde küçük bir "kâr payı" göndererek, sistemin gerçekten işlediği ve kârlı olduğu izlenimini yaratıyor. -
Büyük Vurgun: Kredi Çekmeye Teşvik
İlk kârı alarak sisteme güveni artan kurbandan, bu kez çok daha yüksek tutarlarda para yatırması talep ediliyor. Hatta, "bu fırsatı kaçırmaması için" bankadan kredi çekmesi veya borç alması yönünde telkinlerde bulunuluyor. Yüksek meblağları dolandırıcıların hesabına yatıran kurban, bir süre sonra iletişim kurduğu kişilere ulaşamıyor, WhatsApp gruplarından atılıyor ve tüm parasıyla birlikte ortada kalıyor.
Güven tuzağı: Neden ünlü isimler kullanılıyor?
Dolandırıcıların bu yöntemde ısrarla tanınmış ve güvenilir kişilerin görüntülerini kullanmasının altında yatan psikolojik bir neden var. "Otoriteye bağlılık" veya "sosyal kanıt" olarak bilinen bu psikolojik eğilim, insanların güvendikleri veya saygı duydukları bir figürün tavsiyesine daha kolay inanmalarına neden oluyor.
Kurban, "Eğer bu ünlü iş insanı tavsiye ediyorsa, mutlaka doğrudur" şeklinde bir düşünceye kapılarak, normalde şüpheyle yaklaşacağı bir teklife karşı savunmasız kalıyor. Yapay zeka ve deepfake teknolojisinin giderek daha inandırıcı hale gelmesi, bu tuzağın etkinliğini de artırıyor. Görüntüdeki hafif bozukluklar, ses tonundaki yapaylık veya dudak senkronizasyonundaki küçük hatalar, genellikle heyecan ve yüksek kazanç beklentisi içindeki kurban tarafından fark edilemiyor.
Kendinizi nasıl korursunuz: Dolandırıcılara karşı 5 altın kural
Ticaret Bakanlığı ve siber güvenlik uzmanları, bu tür yeni nesil dolandırıcılıklara karşı vatandaşların alabileceği basit ama etkili önlemler olduğunu vurguluyor. İşte kendinizi ve birikimlerinizi korumak için atmanız gereken adımlar:
-
Gerçek Olamayacak Kadar İyi Tekliflere Şüpheyle Yaklaşın: Unutmayın ki, finans dünyasında "garanti", "risksiz" ve "çok yüksek kâr" gibi vaatler genellikle bir tuzağın habercisidir. Hiçbir yasal yatırım aracı, kısa sürede servet vaat etmez.
-
Resmi Kanalları Teyit Edin: Bir yatırım tavsiyesi gördüğünüzde, tavsiyeyi verdiği iddia edilen kişinin veya kurumun resmi internet sitesini, sosyal medya hesaplarını veya Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) gibi düzenleyici kurumların web sitelerini kontrol edin. Genellikle bu tür dolandırıcılıklara karşı resmi kanallardan uyarılar yapılmış olur.
-
Videolardaki "Yapaylık" İzlerine Dikkat Edin: Deepfake videoları ne kadar gelişmiş olursa olsun, genellikle küçük kusurlar barındırır. Göz kırpma hareketlerinin doğallığı, konuşma sırasındaki yüz mimikleri, ses tonundaki monotonluk veya dudak hareketleriyle ses arasındaki uyumsuzluk gibi detaylara dikkat edin.
-
Asla Anlık Kararlarla Para Transferi Yapmayın: Size baskı kuran, "bu son fırsat", "hemen yatırım yapmalısınız" gibi ifadelerle sizi acele ettirmeye çalışan kişilere karşı özellikle dikkatli olun. Asla tanımadığınız kişilerin verdiği şahsi IBAN numaralarına para göndermeyin. Yasal yatırım işlemleri, mutlaka kurumsal hesaplar ve aracı kurumlar üzerinden yapılır.
-
Kişisel Bilgilerinizi Korumaya Alın: T.C. kimlik numaranız, banka hesap şifreleriniz veya diğer hassas kişisel bilgilerinizi, ne kadar güvenilir görünürse görünsün, telefonda veya sosyal medya üzerinden kimseyle paylaşmayın.
Mağdur olursanız ne yapmalısınız?
Tüm önlemlere rağmen bu tür bir dolandırıcılığın kurbanı olduysanız, zaman kaybetmeden harekete geçmeniz büyük önem taşıyor. İzlemeniz gereken adımlar şunlardır:
-
Delilleri Toplayın: Para transferi yaptığınız dekontları, konuştuğunuz kişilerin telefon numaralarını, internet sitelerinin adreslerini ve yazışmaların ekran görüntülerini mutlaka saklayın.
-
Resmi Kurumlara Başvurun: Topladığınız tüm delillerle birlikte, en yakın Emniyet Müdürlüğü'ne veya Cumhuriyet Savcılığı'na giderek suç duyurusunda bulunun.
-
Bakanlığı Bilgilendirin: Ticaret Bakanlığı'nın Reklam Kurulu'na veya Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'ne, yaşadığınız mağduriyeti detaylı bir şekilde anlatan bir şikayet dilekçesi gönderin. Bu, benzer tuzaklara başkalarının da düşmesini engellemek adına önemlidir.
Unutmayın ki, dijital dünyada servet vaat eden her parlak teklifin altında, birikimlerinizi hedef alan karanlık bir tuzak olabilir. Uyanık olmak ve şüpheci yaklaşmak, en etkili savunma yöntemidir.