Utku ÇELİK- Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, TELE1’de Zeynel Lüle’nin sunduğu “Gerçeğin İzinde” programına konuk oldu. Okuyan, Lüle’nin sorularına yanıt vererek erken seçim tartışmalarına dair görüşlerini paylaştı. Lüle'nin, Özgür Özel'in ilk kez 1,5 yıl içinde erken seçimden bahsettiği sorusuna cevap veren Okuyan, CHP’nin seçim "başarısı"na rağmen erken seçimi gündeme almamalarını eleştirdi.

Okuyan, "CHP, halkın ekonomik zorluklarına rağmen erken seçimi konuşmuyor. Çünkü sermaye kesimlerinin zenginleşmeye devam ettiği bir sistemde kriz yok. CHP, Mehmet Şimşek döneminde de ekonomik programları savunmuştu. Bu programlar halk için kemer sıkma, acı reçete anlamına geliyordu. Bugün de uygulanan ekonomik politikalar devam ettirilmek isteniyor" dedi.

"CHP SERMAYEYE GÜVENCE VERİYOR"

Okuyan, CHP’nin AKP ile hesaplaşmadan iktidara gelebileceğine inanmadığını belirtti. Okuyan, "CHP, sermayeye güvence vermeden iktidara gelmeyeceğini biliyor. Bu nedenle, erken seçim için baskı kurmuyor. CHP, yerel seçimlerde aldığı oy oranlarını koruyor ve sermayeye güvence vererek iktidara gelmeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.

"KİŞİLERİN ÖNE ÇIKTIĞI BİR SİYASET"

Okuyan, Türkiye’de siyasetin kişilerin öne çıktığı bir tabloya dönüştüğünü vurguladı. "Toplumun temel gündemi ekonomi ve halk hoşnutsuz. Bunun bir siyasi karşılığı olur elbette. Bugün Türkiye’de de siyaset yapmanın tek yolu seçimler desek, yanlış söylemiş olmayız. Ama şimdi hangi CHP’den söz ediyoruz, hangi AKP’den söz ediyoruz. İki parti içinde de kanatlar var. 

Özel İmamoğlu’na tercih ediliyor. Kılıçdaroğlu genel başkanken Devlet Bahçeli “benim arkadaşım olmayacaksa, Özgür Özel olsun” dedi. Özgür Özel’in İmamoğlu’nun önünü kesmek için de parlatıldığı söyleniyor, bilemeyiz. CHP içindeki lider adaylarına dair AKP’nin içindeki farklı kanatların farklı tercihleri var. Aynı şey AKP içinde geçerli. Partilerin değil de kişilerin öne çıktığı bir tablo hakim. AKP içinde de farklı isimler zaman zaman öner çıkıyor, şimdilerde Hakan Fidan’ın adı öne çıkıyor örneğin. Dolayısıyla böyle zamanlarda erken analizler yapmak tehlikeli" diye konuştu.

"SOL PARTİLER CHP İLE HAREKET EDİYOR"

Okuyan, TKP dışındaki sol partilerin CHP ile birlikte hareket etme eğiliminde olduğunu belirtti. Okuyan "Bu durum bizim programatik çerçevemize uygun değil. 20 küsür yıllık AKP iktidarı büyük bir tahrifat yarattı. Buna karşı “doğal adres” olarak CHP var. CHP’yi sürükleyen isimlerse İmamoğlu, Yavaş belki Özel. Ama yakından bakınca AKP ile onun karşısındaki alternatifin arasındaki makasın ne kadar daraldığını görüyoruz. Tabi üslup olarak ya da başka farklar var ama temel meselelerde bir fark olmadığını görüyorsunuz. AKP'den kurtulmak için CHP tezi, pek çok kişiyi teslim alıyor. Sadece halkı değil aydınlarımızı da örneğin. Bakın Kocaeli'de miting yapılacak. Yapılsın, halkı harekete geçirecek her şey iyidir. Ama neyi tartışıyoruz? Siz Mehmet Şimşek politikalarını savunup asgari ücrete zam yapılsın diyemezsiniz. Çünkü bu politikaların özünde kemer sıkma var.  Toplumda gelir adaletsizliğini gösteren veriler var, ortada. Nüfusun %1’i gelirin %40’ına sahip, bunu sorgulamadan “ben emekçiyi ezdirmem” diyemezsin. Bunu ortadan kaldırmadan, emekçiler, emekliler sürünmeye devam edecek" dedi.

"TKP'NİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ"

Okuyan, TKP’nin çözüm önerilerinden de bahsetti. "Emekçi halk Türkiye'de atıl, örgütsüz ve çözümü başkasından bekliyor. CHP’nin bu tematik mitinglerinde de örgütsüz bir kitle birinden çözüm bekliyor. Erdoğan da büyük kalabalıklar topluyordu ama bunlar edilgen kalabalıklar. Örgütsüz bir toplumla hangi mesele çözülecek? Bu mitingler "ben çözümün anahtarını elimde tutuyorum, beni destekle" diyor. TKP bunu demez, TKP çözümü birlikte yaratalım der. Bizim ülkemizde insanlar kurtarıcı arıyor, siyaset kültürümüzde biraz böyle ne yazık ki. Ama bu aynı zamanda bir arayış, böyle dönemlerde doğru adresin yaratılması lazım, biz de bu doğru adresi yaratmaya çalışıyoruz" dedi.

"PATRON-EMEKÇİ SORUNU ÇÖZÜLMEDEN İLERLEYEMEYİZ"

Okuyan, temel sorunların çözülmeden siyasetin yapılamayacağını belirtti. "TKP mahallenin delisi olmak zorunda, kendisini ayırmak zorunda. Burada amasız, fakatsız bir konumlanış içine gireceğimizi söyleyebilirim. TKP'nin yapacağı ayrı durmayı bilmektir. Bundan yalnızlaşmayı kastetmiyorum. Gerekiyorsa yalnız kalmayı da göze alarak kendi doğrularını söylemeli ki bu doğrular bizim icat ettiğimiz doğrular değil. Niye bu mantıksızlık bütün dünyayı esir aldı sorusunu sormak zorundayız. Niye bu dünyada zenginler ve yoksullar var, niye birileri patron birileri emekçi sorusunu gündeme getirmeden tek bir sorunu çözemeyiz. Diğer sorunlar önemsiz demiyorum ama her şeyin temelinde bu var, savaşların da temelinde bu var. Bu temel meseleyi gündeme getirmeden siyaset yapma şansımız yok" ifadelerini kullandı.

Muhabir: Utku ÇELİK